English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ G ] / Gösterin bana

Gösterin bana translate Russian

304 parallel translation
Gösterin bana onları! O bok çuvalını öldüreceğim!
Покажи дорогу, Я убью этого подонка.
- Haydi gösterin bana.
- Так покажи мне.
Gösterin bana!
Покажите!
Ne yapmam gerek söyleyin bana. Nasıl davranmam gerek gösterin bana.
Скажите, что мне делать, как вести себя.
Madem öyle diyorsunuz, gösterin bana.
Раз у вас такой же, покажите его.
- Diyagramını gösterin bana.
- Мне нужна история болезни.
Şu dişlerini gösterin bana.
Покажите-ка мне ее зубки.
Gösterin bana!
Покажите мне!
Gösterin bana.
Покажи мне.
Abbot ve Costello, aldığınız emri gösterin bakalım bana.
Так, Эббот и Костелло, покажите мне приказ.
Bana başka bir yol gösterin.
Вы должны подсказать мне другой путь.
Bana durduğunuz yeri tam olarak gösterin.
- Нет. Покажите точно, где вы стояли.
Bana merhamet gösterin.
Сжальтесь же надо мной.
Hayvan olmayabilirsin, Spartacus... ama bu zavallı gösterin, adam olabileceğin konusunda... bana pek umut vermiyor.
Может быть ты и не животное, Спартак... но глядя на это, я сомневаюсь... что ты когда-нибудь будешь человеком.
Bana kanıt gösterin.
А доказательства?
- Bana birimi gösterin.
Покажите прибор.
Bana Regan'ın ikizini gösterin. Aynı yüz, aynı ses, her şey aynı... ama onun Regan olmadığını bilirim.
Покажите мне двойника Риган... с тем же лицом и голосом, и я сразу пойму, что это не Риган.
Bana üçüncü kattaki daireyi gösterin.
Позвольте мне увидеть квартиру на третьем этаже.
- Lütfen, Tanrı aşkına, bana kaseyi gösterin.
- Paди Бoгa, пoкaжитe мнe Гpaaль.
Bana bu oğlanın kıçını gösterin.
Покажите мне задницу этого мальчика
Bana hazinenizi gösterin.
Покажите мне остальные свои сокровища.
Beyaz erkekler Bana bir beyaz erkek gösterin
Да, дайте мне белого парня!
Bana bir beyaz erkek gösterin Beyaz erkekler
Белые мальчики, подходите и прилягте со мной!
- Bana davetiyenizi gösterin.
- Может покажете мне приглашение?
Bana bir seyler gösterin.
Покажи мне кое-что.
Bana ruhsatınızı gösterin.
- Покажите ваши документы.
- Umrumda değil, bana ruhsatınızı gösterin.
- Мне все равно, покажите документы!
Beni ilgilendirmez, bana ruhsatınızı gösterin.
- Мне все равно, покажите документы.
Gösterin bana.
Покажите...
Barış. Bana kilisenizi gösterin.
Позвольте мне посмотреть на вашу церковь.
Bana mektubu gösterin.
Покажите письмо!
- Vikont. - Bana şu mektubu gösterin.
Покажите!
- Bana orada ne olduğunu gösterin.
Там ничего нет.
O içeri girdiğinde... ona çekici ve içten bir şekilde gülümseyin. Haydi, haydi, bana nasıl gülümsediğinizi gösterin.
Когда она войдет, встречайте ее радостной улыбкой.
- Bana ne yapabileceğinizi gösterin.
- Покажите все, на что способны.
Bana yolu gösterin, gideyim.
Покажите мне, где у вас выход, и я вас больше не побеспокою.
O halde okula gitmeyen 14 yaşındaki bir çocuk için bana yol gösterin.
Ну, может быть, вы нам что-то посоветуете? Скажите, что делать с 1 4-летним мальчиком, который не ходит в школу.
- Bana ellerinizi gösterin. - Tanrım.
- Покажите мне свои руки.
Bana ellerinizi gösterin.
- Господи.
Bana nereden çıktığını gösterin. İşte buradan.
- Покажите, где он мог выбраться.
Bana kendiniz, köprüde gösterin.
Я покажу вам мостик.
Ancak, buraya uğradığında ona, her zaman bana gösterdiğiniz saygıyı gösterin.
Но если он появится в доме отнеситесь к нему с тем же уважением, с каким вьi относитесь ко мне.
Bana aşkı gösterin.
Блесните красотой.
Bana Stradivarius'u gösterin!
- Покажите мне Страдивари.
Bana dişlerinizi gösterin.
Покажите ваши зубы.
Bana dişlerinizi gösterin.
- Покажите ваши зубы.
- Bana dişlerinizi gösterin.
Покажите ваши зубы.
Bana yol gösterin.
Укажите мне путь.
Bana gerçeği gösterin.
Открой мне правду.
O zaman bana yarım edin, yol gösterin.
Тогда... Помогите мне? Помогите, хорошо?
Gösterin şimdi bana!
Итак, покажите мне класс!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]