Gözler translate Russian
1,667 parallel translation
"Gözler, testisler, cüzdan ve saat."
А, ты же знаешь, очки яички, бумажник и часы...
Gözlerinin içine bile bakamıyorsun ki bu çok saçma çünkü sendeki gözler bir adamı çaresiz duruma düşürebilir.
Вы даже не можете посмотреть ему в глаза, и это безумие, потому что у вас такой тип глаз, который делает мужчин беспомощными.
Evet, göreceksiniz. Parlak gözler ve fırça gibi saçlarla.
Так точно, уши торчком и хвост пистолетом.
Bu gözler
Ах, эти глаза...
Tyler'lardan biri, yaptığı zihin kontrolünde oldukça çarpıcı bir yeteneği gözler önüne serdi.
Одно, что Тайлер действительно сделал - показал весьма драматичную возможность контроля сознания.
Travis. Gözler yukarı!
Трэвис, глаза подними.
- Gözler parlıyor.
- Глаза блестят.
Aynı gülümseme, aynı kısık gözler...
У него та же улыбка, те же глаза с густыми ресницами.
Büyümüş ve kırpılmayan gözler.
Широко раскрытые глаза.
Büyümüş kırpılmayan gözler.
Широко раскрытые глаза.
Boğazında bıçak yarası, gözler yok.
Глаза вырезаны аккуратно, как и в прошлый раз.
Gözler olmamış.
Глаза неправильные.
Gözler iyi.
С глазами все в порядке.
Ağız kapalı, gözler açık, Avukat Bey.
Рот закрыт, глаза открыты, прокурор.
Bu diziler hayvanlar ve bitkilerin hayatta kalabilmek için... geliştirdiği muhteşem ve olağanüstü taktikleri gözler önüne serecek.
Наш фильм о том, какие невероятные способы находят животные и растения в постоянной борьбе за выживание.
Kullanışsız görünebilirler ama sapların üzerindeki gözler yalnız yırtıcıları fark etme yeteneklerini arttırmakla kalmaz aynı zamanda dişileri elde etmekte anahtar görevi görürler.
Может, это выглядит громоздко, но глаза на стебельках не только позволяют ему лучше видеть хищников, но и становятся решающим фактором в борьбе за внимание самок.
Güzel gözler...
У тебя красивые глаза...
Bilirsin, artık göğüslerin küçülünce, gözler doğal olarak büyük kâsene çevrilecek.
Ну, знаешь, когда ты уменьшишь грудь, глаз будет падать на твой обширный зад.
Korkutucu bir surat, donuk bakan gözler.
Морда в шрамах, отсутствующий взгляд.
{ \ 1c00FFFF } { \ 3c00FF00 } Taş Kesen Gözler!
Взор горгоны "!
Burada bazı gözler var.
- Здесь у нас несколько злаз.
lkinci kitabı baştan aşağı hastalıkları içerir, baş hastalıkları ile başlar... ve sonra gözler, kulaklar, burun, ağız şeklinde aşağı doğru iner.
Второй том содержит описание болезней от головы до ног,.. начиная с заболеваний головы... и двигаясь вниз, к болезням глаз, ушей, носа, рта.
Birincisinin adı : " Gözler, Kalp ve Akıl Sanatı :
Первая книга называлась : " Искусство Глаз, Сердца и Ума :
Dış plazmanın görüntüsü, medyumun tüm açıklıklarından sızan pelte halinde bir madde şeklindedir. Ağız, kulaklar, burun, gözler hatta alt bölgelerdeki açıklıklardan da.
На фотографиях эктоплазмы часто видно желатинообразное вещество, вытекающее из всех естественных отверстий медиума : изо рта, ушей, носа, глаз, и даже из нижних отверстий.
Gözler çok etkilidir.
Иногда глаза человека говорят красноречивее всяких слов.
bilirsin, kapanır, gözler o anda. ve beni susturmak için gözlerini kapatır.
И я понимаю, что она закрывает их, чтобы меня не видеть.
ve o kapalı gözler ardında, onun gözleri yuvarlandı ve dikkatle içeri doğru bir boşluğa baktı olduğum yer, kim gönderdi onları, takip edemedim.
И за этими закрытыми веками Она закатывает глаза, и они смотрят в обратную сторону, пристально смотрят вглубь нее в какую-то пустоту куда я, отправивший ее туда, не могу за ней последовать.
Kafa ve gözler karşıya bakacak, Çömez.
Голову и взгляд прямо. Замри, кадет.
Gözler... yeşil gözler.
Дальше... глаза, зелёные глаза...
Yazları maviye çalan gözler.
а летом чуть голубые.
- Sağ ol. Mide, mesane, pankreas, gözler ve bağırsaklar bir de
Спасибо * считалочка * Желудок, мочевой пузырь, глаза, и поджелудочная с кишечником ему нужна.
Mide, mesane, pankreas Gözler, bağırsaklar, karaciğer, kan, boğaz ve baş bir de!
Желудок, мочевой пузырь, поджелудочная железа, глаза, кишки, печень, кровь, голова!
Kulaklar, ses telleri optik gözler.
Уши, Вокар. глаза Оптикор.
Kahverengi gözler. Gözlük.
Кареглазый, в очках.
Burun, gözler, kulaklar ve damak zevkidir.
Обоняние, зрение, вкус и слух.
Daha büyük gözler. Belki de birazcık'Kim, ben mi?
Раскрой глаза пошире И, пожалуй, вот этак - "кто, я?"
Bu gözler çok yorgun telefonuna bakmaktan...
Глаза устали пялиться на телефон.
Yepyeni galaksiler gözler yolunu...
Тебя ждут новые галактики.
" Şimdi o gözler başkasına bakıyor, beni acımla yalnız bırakıyor.
Медовая ложь, режет, как нож. С другими блудит, а у меня всё болит.
İnsanların en iyi ve en kötü halini gözler önüne serer.
Она показывает как лучшие, так и худшие качества в людях.
Bakış açının ne kadar yetersiz olduğunu gözler önüne serdi.
Потрясающая непредусмотрительность.
Cübbelere abayas deniyor ve gözler dışında her yeri kapatan örtü ise niqab.
Эти рясы называются абайя а чадра – никуаб.
Beni gözler önüne serenin, yalan olmasını istememiştim,... ama itiraf etmem gerek, göz önünde olmak hoşuma gitmişti.
.. Ты уже красотка. Я не собиралась врать, чтобы оказаться в Гугле но и не возражала против этого.
Paniklemiş mavi-gri gözler.
Серо-голубые с отражением паники.
Gözler, mideye açılan pencerelerse...
Если глаза - это окно к желудку...
Gözler iki tane.
Глаза, два.
Uzun bir surat, iri ve parlak gözler.
Сильный взгляд, большие, голубые глаза.
Aynı yüz, aynı saç, aynı gözler.
- Кто? То же лицо, те же волосы, те же глаза.
Küçük tatlı bir yüz ve harika gözler.
Милое личико, и такие прекрасные глаза.
- Kafa dik, gözler ileri, Çömez.
Бегом!
Gözler kapalı.
Глаза закрыть.
gözlerin 80
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerinde 19
gözlerime 17
gözlerim 122
gözleri 78
gözlerini 24
gözlerini kapat 165
gözlerime bak 89
gözlerime inanamıyorum 72
gözlerimin içine bak 58
gözlerinde 19
gözlerime 17