Hiçbirşey yok translate Russian
197 parallel translation
Korkacak hiçbirşey yok bunda, O yarı insan.
Бояться нечего. Она наполовину человек.
Liege'de görülecek hiçbirşey yok.
там совершенно нечего делать.
Söyleyebileceğin hiçbirşey yok.
Ничего.
Bir ikiyüzlüden daha sinir edici hiçbirşey yok.
Ничто так не раздражает, как лицемерие.
Hiçbirşey yok, Michael.
Все нормально, Майкл.
O piçlerin sahip olmadığı hiçbirşey yok.
У этих ублюдков есть все.
Kesinlikle, endişelenecek hiçbirşey yok.
Не беспокойтесь. Я сделаю их прямо сейчас.
Korkacak hiçbirşey yok.
Нечего бояться.
Hiçbirşey yok.
Опять ничего.
Şey... Gitmekte olduğun yerde eğlenceli hiçbirşey yok.
Ну, ничего веселого в том, что тебе предстоит, нет.
Söyleyecek hiçbirşey yok.
Мне нечего рассказывать.
Dur biraz. Burada The be Sharps ile ilgili hiçbirşey yok.
[Skipped item nr. 328]
Bu gece hoşlukla ilgili hiçbirşey yok.
Сегодня никаких прелестно.
Marge, bu işe bulaşmanı gerektirecek hiçbirşey yok.
Послушай, Мардж тебе нет смысла ввязываться в эту историю.
Georgie, neden burada senin hakkında hiçbirşey yok?
Джорджи, как получилось, что здесь нет ничего про тебя?
Burada foton torpili namına hiçbirşey yok.
Здесь не осталось ни одной фотонной боеголовки.
Burada arayabileceğin hiçbirşey yok.
Здесь вам искать нечего.
Carfax Abbey nin her yanını aradık hiçbirşey yok.
Мы обыскали все аббатство Карфакс. От него не осталось и следа.
Seni yok edicem... ve sevdiğir kadını alıcam ve beni... durdurmak için yapabileceğin hiçbirşey yok.
Я уничтожу тебя... и завладею той, которую ты любишь больше всего... и ничто в этом мире не остановит меня.
Biliyorsun, eğer göğüslerim sarkarsa, sarkar, bu konuda yapabileceğim hiçbirşey yok.
Если мои груди отвиснут, они отвиснут, и я ничего не смогу с этим поделать.
fakat içeride hiçbirşey yok.
Но это внешне... А внутри... ничего нет.
Hiçbirşey yok.
Совсем ничего.
Dosya yok, kimlik yok, hiçbirşey yok.
Нет файла, нет I.D., ничего.
Hiçbir hayat belirtisi yok, hiçbirşey yok... - Hey, hey, hey! - Şimdi ne olduğu hakkında birbirşey anlatmıyor.
нет ничего... что происходит сейчас.
Hayır! Hayır, hiçbirşey yok, ım...
умм...
TV olmadan, O evde yaşanmaya değer hiçbirşey yok.
Без кабельного, я не смогу пережить это.
Markla aramda hiçbirşey yok.
Росс, между мной и Марком ничего нет.
Buna göre, rapor edilecek hiçbirşey yok.
Значит, я надеюсь, нет ничего, что могло бы попасть в какой-нибудь рапорт.
Onun gemiye terketmeyi planladığını gösteren, hiçbirşey yok.
Нет никаких указаний на то, что она планировала покинуть корабль.
Hiçbirşey yok!
Тут ничего нет! Умоляю, оставьте нас в покое!
Burada hiçbirşey yok.
Здесь ничего нет.
- Bende hiçbirşey yok...
- У меня нет ничего!
Ve siz kızların bu konuda yapabileceği hiçbirşey yok.
И с этим вы, девушки ничего не поделаете. Неужели?
Elinde hiçbirşey yok.
Ведь сейчас у нее ничего нет.
Yapabileceğin hiçbirşey yok mu?
- Не хватает полторы тысячи. Ты больше ничем не можешь помочь?
Kırılan kalpler... Evet, Gerçekten kalp kırıklığı yaşarken herşey yolunda numarası yapmak kadar dokunaklı... hiçbirşey yok. değil mi?
Нет зрелища горше, чем человек с разбитым сердцем притворяющийся, что всё хорошо.
O zaman, endişe edilecek hiçbirşey yok.
Тогда не о чем беспокоиться.
Açıkça bir boşluk var... ama neden olduğuna dair hiçbirşey yok.
Есть очевидный промежуток... но нет указаний, почему.
Seni engelleyen hiçbirşey yok.
Нет ничего, что бы препятствовало этому.
Hiçbirşey yok, Stan sen misin?
Это Стэн? - Он самый, приятель.
Ana matrisin bozuluyor, ve benim yapabileceğim hiçbirşey yok.
Ваша первичная матрица деградирует, и я ничего не могу сделать.
- Yapabileceğim hiçbirşey yok.
Я просто... – Я ничем не могу помочь. Сюда вам нельзя!
Hiçbir fikrim yok. Aramızda hiçbirşey kalmadı. Söyleyebileceğim tek şey aptalca bir işe kalkıştığın.
Я, просто, хочу сказать... по-моему, ты делаешь глупость.
- Hiçbirşey, kas yok. - Hiçbirşey? Babanınkiler nasıl?
Она твердая?
Hİçbirşey yok... Uzaklardaydım. Ve yakında yine gideceğim, o yüzden birşey almadım.
Ничего нет, ведь меня сколько дней не было, и вообще я уезжаю и сюда ничего не купил.
Hiçbirşey yok.
Нет.
Ama ne yapabilirsin ki? Ortak, yapabileceğin hiçbirşey yok.
Тут ничего не поделаешь.
Hiçbirşey yapmamak için bir milyona ihtiyacın yok ki, dostum.
Тебе не надо иметь миллион долларов, чтобы ничего не делать.
Burada hiçbirşey döndüğü yok.
Здесь ничего не было.
Konuşulacak şey yok, hiçbirşey ama şarkılar!
Никаких диалогов, только песни!
Ha? Ya eğer bu bizim elimizde ise ve sen sadece yürüyüp gidersen? İsim yok, telefon numarası yok, hiçbirşey.
Что если всё в наших руках, а мы расходимся – ни имени, ни телефона, ничего – что, по-твоему, будет?
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yok bişey 18
yoksa ne olur 26
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65