English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Konuşmadım

Konuşmadım translate Russian

1,427 parallel translation
Annemin düğününden beri konuşmadım.
Не говорила с маминой свадьбы.
Onunla konuşmadım.
Я не говорила с Еленой.
N'aber, Penny ile konuşabildin mi? Hayır, konuşmadım.
Итак, ты уже поговорил с Пенни?
New York'dan beri konuşmadım, ancak kadına, kızını bulmak için elimden geleni yapacağımı söylemiştim.
Последний раз я разговаривал с ней в Нью-Йорке. Но я обещал ей, что я сделаю всё, чтобы найти её дочь.
Aylardır onunla konuşmadım.
Я не общался с ней вот уже несколько месяцев.
Onunla yarışlardan beri konuşmadım.
Я не говорил с ней со скачек, понимаешь?
Onunla konuşmadım.
Я ей не звонил.
Ben de konuşmadım.
И я нет.
Ailesiyle de şeyden bu yana hiç konuşmadım.
Слушай. Я не видел её родителей. И я.
Leonla uzun zamandır konuşmadım.
Я уже давно не говорил с Леоном.
Dört yaşıma kadar konuşmadım bile.
До четырёх лет я даже не разговаривала.
Bir de, evet, şifreli konuşuyorsun. Bilerek öyle konuşmadım.
Вот видишь, ты опять какой-то подтекст зашифровала.
Daha konuşmadım.
Ещё нет
Keşke ona elveda diyebilseydim, ama onunla hiç konuşmadım.
Я хотела бы с ним проститься... Я никогда ему этого не говорила.
- Daha önce hiç bu konu hakkında konuşmadım.
- Я никогда не думал об этом.
Kimseyle konuşmadım.
Ни с кем не разговаривала
Ondan beri hiç konuşmadım.
Никогда с ним больше не разговаривала.
Uyku tutmuyordu, panik ataklar başlamıştı... Aylarca konuşmadım.
Что в дом приxодили странные люди, а мама всегда была расстроена. Bот, что я помню.
Ben konuşmadım.
Я с ним не разговаривал. А ты?
Manchester'dan bu yana hiç konuşmadım.
До поездки в Манчестер.
Çünkü ne zaman bir şey söylesem ya da yapsam, hep batırıyorum. O yüzden hiç konuşmadım.
Когда я что-то делаю или что-то говорю, всегда что-нибудь всё портит.
Önce onunla konuşmadım. İkimiz adına karar verdim.
Я приняла решение за нас обоих.
Blair, Bay Conwell'le konuşmadım.
Блэр, я не обслуживала мистера Конвелла.
Konuşmadım.
Не говорила.
Onunla hiç konuşmadım.
я никогда с ней не разговаривал.
Onunla hiç konuşmadım, Nate.
Какое сообщение? Я не разговаривала с ней, Нэйт.
Onunla hiç konuşmadım.
Я не говорила с ней!
Yardımcısıyla konuşmadın mı?
- Ты только с помощником разговаривал?
Konuşmadınız mı Aras'la?
Вы разговаривали с Аразом?
Nasıl oluyor da benimle aptalmışım gibi konuşmadığını iddia ediyorsun?
Как это, не разговариваешь со мной, как с идиоткой?
Her zaman böyle konuşmadığımıza çok memnunum, Ted ekledi.
Хорошо что мы не всегда так разговариваем, добавил он.
- Seninle konuşmadı mı?
Он не говорил с тобой?
Bak merakımı uyandırdı şimdi, neden hiç konuşmadın?
Ну, это заставляет меня задуматься почему... Почему ты промолчал?
Ve bu yaşına kadar konuşmadı mı...
И она не заговорила до...
Harikayım, Daha-Önce-Hiç-Konuşmadığım-Çocuk.
Все круто, незнакомый чувак
Kızınla konuşmadın mı?
Вы говорили со своей дочерью?
Iris, burada olmayan hastalar hakkında konuşmadığımızı biliyorsun.
Арис, мы не говорим о людях, которых здесь нет.
Iris, burada olmayan hastalar hakkında konuşmadığımızı biliyorsun.
Арис. Арис, мы не говорим о людях, которых здесь нет.
Halamlar ziyarete geldiğinde konuşmadığım için annem bana sinirli bugün.
Мама злится на меня сегодня за то, что я не общаюсь с моей тётей, гостящей у нас.
Başkanla konuşmadın mı?
Разве у вас не было разговора с председателем?
Efendim, kaynaklarım bana Dana Walsh'un Moskova'nın olaydaki bağlantısı hakkında konuşmadığını söylediler.
Сэр, мои источники сообщают, что Уолш ничего не сказала об участии Москвы.
- Sana onun hakkında konuşmadığımı söyledim.
- Я сказал, что не буду говорить об этом.
Sanırım konuşmadık bile.
Я даже не помню, говорила ли я с ней.
- Sanırım onunla daha konuşmadın.
Буду считать, что ты сказал, что до сих пор с ней не разговаривал.
Annenle, hâlâ konuşmadın mı?
Ты уже говорила с мамой?
Polislerle hala konuşmadın mı?
Ты уже говорил с копами?
Sadece takvimimin üzerine çapraz yapıp geçtim, ve sonra aniden bir kere daha, yeni okulda kimsenin konuşmadığı yeni kızdım.
Просто ставила крестики на календаре, и однажды я снова стала новенькой, в новой школе, где никому до меня нет дела.
Şimdi çok güzel göründüğünden eminsin. - Kimse onunla konuşmadı, ama bütün futbol takımı, bozuklukları gazlı çakmaklarla ısıtıp, koridorda yürürken ona attılar.
С ней никто не разговаривал, а когда она проходила по коридору, вся футбольная команда нагревала монетки, а потом швыряли в нее.
Bay Thompson sizinle konuşmadı mı bugün?
Мистер Томпсон разве сегодня не поговорил с вами? - О чём?
Daha konuşmadım.
Нет ещё,
Bugün babamla hiç konuşmadığımı düşünürsek, hayır bilmiyor.
Так как с папой я сегодня не говорила, он не знает.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]