Konuşuyoruz translate Russian
1,891 parallel translation
Dan, sakin ol. Sadece konuşuyoruz.
Дэн, расслабься, мы просто разговариваем.
Neden bunu konuşuyoruz ki?
Послушай, почему мы вообще об этом говорим?
Bu konu hakkında neden konuşuyoruz ki?
Почему мы вообще это обсуждаем?
Bunu konuşuyoruz George, çünkü şu yaptığın işten kötü kokular geliyor.
Мы обсуждаем это, Джордж, потому что ты поступаешь гадко.
- Dix, haftalardır parçalar üzerinde çalışırız diye konuşuyoruz. - Biliyorum.
Дикс, мы неделями говорили о работе над треками.
Konuşuyoruz Faye.
Мы разговариваем, Фей!
Saçma sapan şeyler konuşuyoruz.
Идиотский разговор.
Ne hakkında konuşuyoruz?
И о чем мы болтаем?
Bak burada 1989'u konuşuyoruz.
Послушайте, мы говорим о 1989 году.
Sadece, birbirimize nasıl göz kulak olmaya başlayacağımızı konuşuyoruz.
Слушайте, мы просто разговариваем о том, как мы можем начать присматривать друг за другом. Да.
- Konuşuyoruz.
— Нет.
Senin hayatından konuşuyoruz.
Я говорю о твоей жизни.
Bunu son kez konuşuyoruz.
Это было мое последнее предупреждение.
- Ölülerle konuşuyoruz.
- Мы разговариваем с умершими.
- Affedersin ama konuşuyoruz şurada.
Извините, но мы тут разговариваем.
Kısacası ikimiz de bilimsel konuşuyoruz.
В конце концов мы оба говорим о науке.
Konuşuyoruz.
Мы разговариваем.
Neden kum torbasına yumruk atarken babamdan konuşuyoruz?
Почему, когда мы лупим по груше, мы разговариваем о моем па?
Sadece konuşuyoruz.
Мы просто разговариваем.
- Arkadaş olarak mı konuşuyoruz?
Мы сейчас говорим как друзья?
Ne hakkında konuşuyoruz?
О чем мы говорим?
Hayır, konuşuyoruz şurada Patrick.
Нет, мы просто беседуем, Патрик.
Madem konuşuyoruz ; bunu daha önce kimseye söylemedim ama- - O şapşal suratındaki ukala gülümsemesini sileceğim onun.
И рас уж мы заговорили, я никому этого ещё не рассказывала, и стереть эту самодовольную улыбку с его тупого лица.
İşte bu, dürüstçe konuşuyoruz.
Теперь поговорим начистоту.
Ne hakkında konuşuyoruz? Eşimden ve hayaletlere inanmasından bahsediyordum.
О чем разговариваем?
Corey Duran geçen sene kendini öldürdü ve biz bu olay hakkında hala konuşuyoruz.
Кори Дюран покончил с собой год назад, и мы до сих пор это разгребаем
Senin hakkında konuşuyoruz.
Мы говорим о тебе.
Dünya sona ermek üzere ve biz burada durmuş konuşuyoruz.
Хорошо, мир сейчас рухнет пока мы тут стоим и говорим!
Hey, burada bir şey konuşuyoruz.
Эй, мы тут разговариваем вообще-то.
Zihinlerimiz umutsuzlukla tükendiği için daha iyisini bilmiyoruz. Tek bildiğimiz sahte gıda ve boktan şeyler satın almak. Birbirimizle, boktan şeyler satın alarak konuşuyoruz kendimizi bu şekilde ifade ediyoruz.
Мы утратили рассудок и не можем больше ничего, кроме как давиться фальшивой жратвой и поливать друг друга грязью.
Niye hala bu kokuşmuş bayrak düşmanı ile konuşuyoruz ki?
Почему мы все еще разговариваем с этими вонючими поджигателями флагов?
Ve onlarla konuşuyoruz.
И нам придется с ними разговаривать.
Neden ailem hakkında konuşuyoruz?
Почему мы говорим о моей семье?
Sadece erkek erkeğe konuşuyoruz.
- Просто мужской разговор.
- Konuşuyoruz işte.
- Мы просто разговаривали.
- Konuşuyoruz.
- Просто разговаривали.
Konuşuyoruz.
Утешаю.
Baksana aile meselelerimizi konuşuyoruz.
Как смеешь указывать нам! Господи... Аджумма, успокойтесь!
Neredeyse her sabah konuşuyoruz.
Мы общаемся чуть ли не каждое утро.
Biz burada ciddi bir enfeksiyonu konuşuyoruz ve tek yapmaya çalıştığımız şey ne kadar yayıldığını tespit etmek böylece hastayı kurtarmak için ne kadarını keseceğimizi bileceğiz.
Очень серьезную инфекцию. И пытаемся определить, как далеко она распространилась, чтобы понять, сколько нужно отрезать, чтобы спасти пациента.
Mecazi anlamda mı konuşuyoruz?
Вы это в переносном смысле?
Bebeğim, Çok fazla konuşuyoruz
Детка, мы с тобой долго обсуждали.
- Bunu niye şimdi konuşuyoruz?
- Я не знаю! Зачем нам...
Seninle ilgili konuşuyoruz. Babanla ilgili durumu anlattı.
Рассказал про тебя, про твоего отца,..
Evet ama sürekli senin hakkında konuşuyoruz.
Да, но мы все время говорим о тебе.
İş konuşuyoruz!
Я дела обсуждаю!
Erkek erkeğe konuşuyoruz.
Скажу как мужчина мужчине.
Nelson'la evlenmeli miyim? Çünkü hâlâ telefonda konuşuyoruz.
Может, стоило выйти за Нельсона?
Seninle sadece sana uyduğunda konuşuyoruz, senin şartlarında ve ya ayak uydurmam ya da yolundan çekilmem gerekiyor.
и я могу либо согласиться, либо уступить.
Dong Joo, artık annene selam bile vermiyor musun? İşten konuşuyoruz.
Дон Чжу, не поздороваешься с мамой?
Şu anda ne konuşuyoruz ki?
– 400 – это как мертвому припарки.
konuşacağım 73
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşmak 63
konuşalım 186
konuşmalıyız 270
konuş 892
konuşacağız 38
konuşacak 21
konuşuruz 96
konuşuyorum 38
konuşuyorsun 21
konuşuyor 62
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmak istemiyor musun 16
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşmuyor 31
konuşma 379
konuştuk 50
konuşsana 113
konuşmak istemiyor musun 16
konuşacaksın 18
konuş benimle 497
konuşmuyoruz 17
konuşur 18
konuşabiliriz 58
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236
konuşmak ister misin 79
konuşmak istemiyorum 89
konuştum 61
konuştu 45
konuşmadım 21
konuşun 135
konuşmayın 43
konuşalım mı 16
konuşabilir miyiz 236