Konuşmak yok translate Russian
526 parallel translation
Artık iş konuşmak yok.
Больше никаких разговоров о работе.
Konuşmak yok.
- Войдя туда... - Не понимать.
Artık soru sorulmadan konuşmak yok.
Так, все молчат, пока их не спросят!
Yavaşla. Konuşmak yok.
Никаких разговоров.
- Konuşmak yok.
Не разговаривать!
- Kesin kızlar. Kaba konuşmak yok.
- Хватит, никаких сальных шуточек.
Konuşmak yok!
Не разговаривать!
Saçma sapan konuşmak yok!
- Я собирался, а ты мне помешала. Все объясни толково.
Ses çıkarmak, konuşmak yok.
Не шуметь, не разговаривать.
Sonuç açıklanır iken konuşmak yok.
Никаких разговоров во время принятия решения.
Anlıyorum. Konuşmak yok.
Я понимаю, не болтать.
- Sigara ve konuşmak yok, ilet.
- Не курить, не разговаривать. Передай дальше.
Artık konuşmak yok!
Нет! Хватит трепаться!
- Konuşmak yok!
- Без разговоров!
Konuşmak yok.
Хватит болтать.
1890 ların aksaçlı maden arayıcıları gibi konuşmak yok.consarn it ne demek bulamadım.
[Skipped item nr. 71]
- Konuşmak yok!
- Молчать!
Konuşmak yok.
Тихо!
- Sevişiyoruz, konuşmak yok.
Мы спим, но никогда не разговариваем.
Konuşmak yok. Kimse konuşmasın.
и никаких разговоров, ни слова.
- Hayır, hayır hayatım, konuşmak yok.
- Мы должны поговорить.
İş konuşmak yok.
И хватит болтать.
Artık konuşmak yok. Tahminde bulunmak yok.
Хватит болтать, хватит гадать.
Konuşmak yok.
Раздражает, не правда ли?
- Konuşmak yok, yoksa vururum!
- Без разговоров, а то пух-пух.
- Hey, konuşmak yok beyler!
- Эй, парни, без разговоров!
Konuşmak yok, Dinger!
Молчи, Дингер!
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok.
никому не говорить о Бойцовском Клубе.
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok!
вообще не говорить о Бойцовском Клубе.
Sigara yoksa konuşmak da yok.
Нет курева - нет базара.
Ben yok konuşmak.
Я? Никогда!
Konuşmak için yeterli vaktimiz yok, Doktor.
У нас нет времени на разговоры, Доктор.
Kendimizle konuşmak için artık aynalara ihtiyacımız yok.
Человеку больше не нужно зеркало, чтобы говорить с самим собой.
Konuşmak yok!
Хватит кричать!
Ne söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yok gerçi bir bayanla konuşmak için sebebim de yok ya.
Я не знаю, что могу ей сказать, и вообще, почему я должен с ней заговорить.
Yok, konuşmak istemiyorsun.
Нет, вы не хотите говорить.
Hayır, konuşmak da yok. Tamam, söz veriyorum.
Хорошо, завтра пойду с тобой на съёмку.
Yok, o bir yol süpürgesi. Bu konuda konuşmak istemiyorum.
Нет, он дворник, не буду вам о нем рассказывать.
Madem öyle dürüstçe konuşmak gerekirse bu pislik yuvasında ya da başka bir pislik yuvasında sözleşmeli veya sözleşmesiz olarak hapsedilmişken uzlaşma yapabilirim dememin hiçbir anlamı yok, değil mi?
- Хочу. Что ж, если честно, я не думаю, что смогу не нарушать порядок пока я заперт в этом или любом другом сральнике с договором или без, так что, нет смысла этого обещать!
Kardeşlerin, yakın akrabaların haricinde başkalarının erkekleriyle konuşmak, sohbet etmek yok.
Ты будешь делать то, что я скажу. Ты не будешь идти против моего слова.
Bence konuşmak istemiyorsun, zararı yok.
Спрашивай, что хочешь. - Ты не хочешь говорить.
- Konuşmak için beş dakikan bile yok mu?
- У тебя что, пяти минут нет для разговора?
Hey, siz? ! Koridorlarda konuşmak yok.
Прекратите обсуждать личные дела на территории больницы.
Oğlunuz hakkında konuşmak için geldik. Benim bir oğlum falan yok.!
- Мы хотим поговорить о вашем сыне.
Seninle konuşmak gibi bir arzum yok, ya da saçma sapan gevezeliklerini dinlemek için.
У меня нет настроения говорить с тобой, или слушать твою бессмысленную болтовню.
Acelesi yok, ama seninle konuşmak istiyorum.
Или, может быть, занята? Это не срочно, но я должна с тобой поговорить.
Abi, seninle konuşmak için vaktim yok, yapmam gereken işler var.
Брат, у меня нет времени с тобой разговаривать, много работы.
Konuşmak için görüşebiliriz ama dokunmak yok.
Мы всё ещё можем видеться друг с другом, но только без рук.
Müşterilerle konuşmak falan yok artık.
Мне нужно прекратить общаться с клиентами.
Yattığın adamı konuşmak için getirmiş olman çok güzel ama seni temin ederim ki, benim mikroplarla bir sorunum yok.
Мне, конечно, очень приятно, что ты привела мужчину с которым спишь, чтобы я с ним поговорила но уверяю тебя, у меня нет никаких проблем с микробами.
Dövüş Kulübü hakkında konuşmak yok " mu?
Сплю на ходу.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok canım 523
yok birşey 158
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yoktu 131
yok bir şey 967
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yok etmek 16
yoksa seni öldürürüm 37
yok hayır 73
yok efendim 65