English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ K ] / Kırk iki

Kırk iki translate Russian

89 parallel translation
24 Nisanda kırk iki oldu.
42 года. Исполнилось 24 апреля.
- Kırk iki.
- Сорок два года.
Yanılmıyorsam, kırk iki ya da kırk üç. Kendine iyi bak, baba uzunca yıllar yaşa.
Береги себя, отец, и живи долго.
Kırk iki araba bu sayı çok şey ifade etmeli.
Цифры говорят сами за себя. Это были суровые испытания для экипажей и для автомобилей.
Kırk iki,...
Сорок два.
Kırk iki kere beş, neredeyse bir kitap, doğru mu?
Сорок два умножить на пять — почти книга, верно?
Oh, kırk iki.
Сорок две.
Kırk iki.
Сорок второй.
Kırk iki kilometre.
42 километра.
Bu ölümden ödünç alınan görünüşü tam kırk iki saat sürdüreceksin.
Румянец губ и щек поблекнет пеплом, И смертный сон закроет окна глаз... И так, бела и холодна как смерть, На сорок два часа оцепенеешь, Чтобы затем воспрянуть ото сна ".
Kararınız nedir? - Harper'ın Biblico, Hutchings Gold'a açtığı davada, davacı lehine karar verdik ve davalının altı yüz kırk iki bin dolar tazminat ödemesine karar verdik. Kahretsin.
В этом деле, мы выносим приговор в пользу истца и обязываем ответчика выплатить истцу денежное возмещение убытков в размере 642,000 $.
Ve davalının dokuz yüz kırk iki bin dolar tutarında tazminat ödemesine karar verdik.
Мы присуждаем ответчикам выплатить ущерб в размере $ 942,000.
Dokuz yüz kırk iki bin dolar. Basından arıyorlar.
Журналисты звонят, просят цитату.
Yekûnum kırk iki.
Конечный счет... -... сорок два. - Сорок два?
Kırk iki yıl.
42 лет.
Yüzde kırk iki.
42 %.
Kırk iki.
42!
Otuz bir, kırk iki.
31! 42!
Kaç numara? Kırk iki. Ayaklarım biraz büyüktür.
42, маленький, у меня греческая нога, тонкая.
Biri kazanacak, kırk iki kişi kaybedecek.
Один победитель, 42 проигравших.
Kırk iki.
270 пожалуйста.
Son kırk iki numara buydu.
Это был последний 270-й.
Ben de kırk iki.
270 тоже, пожалуйста.
- Kırk iki.
- Сорок два.
Bir, iki, üç, dört, beş yirmi, kırk, altmış, seksen.
Одна, две, три, четыре, пять двадцать... сорок... шестьдесят... восемьдесят.
Bir, iki, üç, yirmi, kırk, altmış. Al. 10'luk ver.
Одна, две, три, двадцать, сорок, шестьдесят.Держи.Десятку назад.
İki yüz elli kişi, on iki saat kırk üç dakika...
250 человек, 12 часов 43 минуты.
"Plan yaparsınız gel gör ki Onun kafasında var kırk tilki " İki cambaz bir ipte yürümez İki tarafı da memnun etmez
Кто надумает влюбиться, тот, друзья, самоубийца.
Kırk iki!
— орок два!
Düşün, iki yıl içinde kırk, on iki yıl içinde elli olacağım.
Через 2 года мне будет 40, через 12 - 50.
Onlara yüzde iki, sana yüzde kırk.
2 % им и 40 % Вам.
Dört kırk-iki.
- Четыре пятьдесят два.
iki yüz kırk dokuz, evet!
113! Ура!
Kırk-iki, 38, koş!
Сорок два, сорок восемь, пошел!
On iki ve kırk dört.
Я никогда прежде не имел дела с инопланетянином. 12 и 54
- İki yüz kırk milyon, değil mi?
- 240 миллионов?
İki yüz kırk milyon metre kare arazi.
240 миллионов квадратных метров земли.
Yirmi iki... kırk dört halat.
22. 44 каната.
# Otuz bir... #... otuz beş, otuz sekiz... #... Kırk iki... # #...
31... 35, 38... 42... 48... 51, 54... 58... 65... 68, 69... 75... 79... 83, 86... 89, 96... 100, и затем - шаги...
Kırk ölü, iki bulunamayan, efendim.
Сорок убитых, двое пропавших.
İki kere onun şartlı tahliye duruşmasına girdim ve sırf onu burada tutmak için tek ayak üstünde kırk yalan söyledim.
Мне пришлось дважды ходить на его слушания по досрочному освобождению и лгать сквозь зубы, лишь бы оставить его здесь.
- İki saat kırk altı dakika sonra.
- Через два часа и сорок шесть минут.
Evet. Güneş iki saat kırk üç dakika on saniye sonra yükselecek... - Yağmur yağıyor!
Да, солнце будет через 2 часа, 43 минуты и... 10 секунд.
Aynı kanepede oturup, kırk yılda bir iki kelâm eden, karı koca gibiydik.
Старые муж и жена, сидящие рядом на диване. Он знает, что я никогда не оставлю его.
Evet ama on iki milyon, hala kırk milyon değil.
Ну, да, но это ещё не 40.
On iki, on, kırk.
Двенадцать, десять, сорок.
A takımından da kırk savaşçı ve elli kara saldırı aracı birleşecek. A Takımı bir adım önünüzdeki en yakın iki takıma saldıracak.
которые и нанесут упреждающий удар по двум передовым аэродромам противника.
On dört, yirmi beş, yetmiş iki on dokuz, yirmi yedi kırk üç...
1 4, 25, 72... 19, 27... 43...
Bunu yapamayız. Sıcaklık kırk iki derece ve daha da ısınıyor.
Уже 109 градусов.
Jim, iki metre boyun var ama kırk kilosun.
Джим, ты 185 ростом и весишь 40 кило.
- Bacaklarını iki büklüm yapıp yerde oturmanın ve bir saat kırk beş dakika kendi kendine konuşmanın mantığı nedir? Garip de...
- В чем смысл : сесть на пол, сложив лапы в крендель, и говорить с самим собой час и сорок пять минут?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]