English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Sakıncası yok

Sakıncası yok translate Russian

560 parallel translation
Bunu almamın bir sakıncası yok, değil mi?
Не возражаете, если я заберу это?
Sakıncası yok, değil mi?
Вы не против?
Sormanın bir sakıncası yok herhalde?
Но спросить ведь я могу?
Sakınca mı? Sakıncası yok.
- Нет, не против!
Sakıncası yok.
Ничего страшного.
Onunla kalmamın sakıncası yok değil mi?
- Не возражаете, если я посижу.
Seninle konuşmamızı o istedi, sakıncası yok ya?
Он просил нас поговорить с тобой.
- Birazcık yürümemin sakıncası yok.
- Нет, тебе это не по пути.
Beklememin bir sakıncası yok, bu gece kendimi biraz yalnız hissediyorum.
Нет, я тоже подожду, Мне что-то одиноко сегодня.
Tamam, söylememin sakıncası yok.
Ладно, чего уж там, скажу.
Bence hiç sakıncası yok.
Что ж, я не против.
Benim için hiçbir sakıncası yok.
Дaю вaм cвoбoдy дeйcтвий.
- Sigara içmemin sakıncası yok değil mi?
- Я закурю? - Да, Лон.
Hayır, sakıncası yok.
Нет, я не против.
Sakat olmanın bence bir sakıncası yok.
Не важно, что ты инвалид.
Ben de bunu kastetmedim, ama sakıncası yok.
И я не то имел в виду тогда, на поляне.
- Elbette anne, benim için sakıncası yok.
- Конечно, мама, я не против.
Tamam, nasıl düşündüğümü bilmek istiyorsanız, bence sakıncası yok, anlatabilirim.
Если хотите, я могу рассказать вам о своих впечатлениях.
Bir gece daha beklemenin sakıncası yok.
Подумаешь, потерпим одну ночь.
- Sakıncası yok ya?
- Ты не против?
Bir sakıncası yok ya?
Вы ведь не возражаете?
- Sizin için sakıncası yok mu?
О, вам это не помешает? Конечно, нет!
İtalya'da kaldığınız sürece sakıncası yok. İtirazım yok.
Я не вижу никаких препятствий так же, как и вашему пребыванию в Италии.
Sakıncası yok.
Хочешь познакомиться? - Не против.
- Sakıncası yok.
- Мне всё равно.
Öyleyse size Marie dememin bir sakıncası yok?
Вы не против, если я буду звать вас Мари?
Bence bi sakıncası yok.
Ну что ж, пожалуй, сяду.
Yeniden kamarana gelmemin bir sakıncası yok, değil mi?
Вы не против, если я зайду к вам позже? Нет, сэр.
Konuşmanın sakıncası yok, değil mi, Dave?
Ты не возражаешь если мы это обсудим, Дейв?
- Gece boyunca yol gitmemizin sakıncası yok, değil mi? - Ne demek!
Вы же не будете против, если я буду ехать всю ночь?
- Benim için sakıncası yok.
- Нет, я требую.
Söylememin bir sakıncası yok değil mi Kurt?
Я могу рассказать об этом, Курт?
Hayır, benim için konuşmanın sakıncası yok. Neler olduğunu anlatacağım.
- Ничего, я не против поговорить об этом.
Yani bence bir sakıncası yok.
Да, знаешь, это можно.
Doğru insanı hedefledikleri sürece | ateş etmelerinin bir sakıncası yok.
Спокойно, Бриггс, надо дать им шанс.
Tabi, sakıncası yok.
Ах да, всё верно.
Benim için sakıncası yok.
Да я в общем то не против. Мне даже понравилось.
Bence bir sakıncası yok Hemşire Ratched, ben... cici bir köpek yavrusu kadar usluyum.
Я не возражаю, сестра Рэтчед. Я податлив, как плюшевый мишка.
Beyefendi halledebilecekse, bir sakıncası yok.
Что вы... ну-ка тихо! то почему бы и нет.
Halam korumam olmasını istiyorsa bence bir sakıncası yok. Bay Flywheel hayatım sizin elinizde.
Мистер Флайвэлл, моя жизнь в ваших руках.
Benim için sakıncası yok.
Я не против.
İyice kararana kadar bekle bence sakıncası yok.
Я хочу дождаться полной темноты.
Artık ailene söylememizin sakıncası yok değil mi?
Надо ведь рассказать людям.
- Bence sakıncası yok. - Neden duruyorsun?
Что же тебя держит?
Muhtemelen, ama ben buna hiç şans vermiyorum. - Sakıncası var mı? - Tabii ki yok.
Вероятно так, но я в это не верю..
Sakıncası yok.
Нет, мне все равно.
- Sizce sakıncası yok mu?
Вы не против?
- Demek sizce sakıncası yok. - Tabii ki yok.
Значит, вы не против?
Gidebilirim, değil mi? Sakıncası yok ya?
Можно мне пойти без тебя, ты не рассердишься?
- Sakıncası var mı. - hayır yok.
Я не хотела помешать вам.
- Hayır, sakıncası yok.
Пожалуйста.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]