English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ T ] / Tanış

Tanış translate Russian

14,680 parallel translation
Çocukken seninle tanışmışız.
Мы встретились, когда были детьми.
Bu yüzden tanışmış olamayız. Birbirimizi mahvetmek için. Buna inanmıyorum.
Мы не могли встретиться только для того, чтобы погубить друг друга.
Muhteşem Stefan ile tanış.
Познакомьтесь со Стефаном... Великим.
Maya onun yüzünü çizdiyse onunla tanışmış veya en azından görmüş olmalı.
Если Майя нарисовала его портрет, она встречалась с ним или, как минимум, видела его.
Yeri gelmişken, yeni antrenman arkadaşlarınızla tanışın bizimle.
Кстати говоря, встречайте своих новых напарников по спаррингу... нас.
Beni tanıştırır mısın?
Представите меня им?
Almanlarla el sıkışması biter bitmez seni Steven Frost ile tanıştırabiirim. - Teşekkür ederim.
Когда он закончит пожимать руки немцам, я представлю вас Стивену Фросту.
Evelyn, Bay Carter'la tanış.
Эвелин, это мистер Картер.
Hatırladığım kadarıyla tanıştığımızda bir kilo kokaini elden çıkarmaya çalışıyordun.
Насколько я помню, когда мы познакомились, ты пыталась загнать кило кокаина.
Daha önceden tanışıyoruz ve açık bir ilişkimiz olmasına karar verdik.
Мы раньше встречались и решили состоять в свободных отношениях.
Önce üvey kardeşin üzerimizde test yapıyor. Sanki emrinde genetikçileri varmış gibi. Sonra onun ikiz kardeşiyle tanışıyorum.
Сначала твоя сводная сестра делает наш тест ДНК, будто у нее в распоряжении есть генетики, а потом я знакомлюсь с ее пригородной близняшкой-наркоторговцем... и ее муж попадает в тюрьму, а копы просто выпускают его.
Önceden tanışıyorduk.
Эм, я знала ее раньше.
- Ne zaman tanışıyoruz?
— Когда мы уже познакомимся?
Bu yeni çıkmış eleman trende kızgın bir adamla tanışıyor.
Дальше, тот безработный парниша встретил злого парня в поезде.
- Pablo, Kelly, babamla tanışın.
- Пабло, Келли, знакомьтесь - это мой отец.
Bizi tanıştırır mısın?
Представишь меня?
Elk Grove'un Kerizleri, kız kardeşim Cheryl'la tanışın.
- Дебилы Элк-Гроува, знакомьтесь - моя сестра Шерил.
Cheryl, kerizlerle tanış.
Шерил, знакомься - дебилы.
Gelip tanışın.
Давайте с ними встретимся.
- Deşici Ashley ile tanış.
Знакомься - Эш - всех зарежь.
Ashy Slashy ile tanış.
- Эш - всех зарежь.
Zamanı durdurup hayallerinin adamıyla tanışıp evlendi. Sonra da zamanı devam ettirip seninle sohbetine geri döndü.
- Или она остановила время, нашла мужчину мечты и вышла за него, а потом перепрыгнула на видеочат с тобой, либо
Siparişini saat 20.00'de arkamızdaki Çin restoranı, Half Moon Wok'tan almış.
Она взяла себе еды в китайском ресторане "Полумесяц", позади нас в 8 часов вечера.
Görgü tanıklarının dediğine göre Derek, yola atladığında şaşırmış görünüyormuş.
Очевидцы говорят, что Дерек выглядел дезориентированным до того, как он вступил на дорогу.
Bu her tanımda başarısızlık demek.
И как ни крути - это называется проигрыш.
- Birbirlerini tanıyorlar mıymış?
Они были знакомы? Не до гибели.
Ronnie'nin davasının olduğu gün onun masumiyetini kanıtlayacak bir tanık varmış ama son anda geri çekilmiş.
Был на суде свидетель, который утверждал, что может спасти Ронни, но в последнюю минуту передумал.
İş yerimdeki patronumun karşısına geldiğimde, Scott Stern sahtekarlık yapma ve cinsel tacizden suçlamasından dava edeceğini ve tanıklık yaparsam beni kovacağını söyledi.
После того как я заговорил, мой босс в ИС, Скотт Стерн, прижал меня с надуманным обвинением в сексуальных домогательствах, а потом сказал, что уволит меня, если я дам показания.
Yeni deliller ve Camila'nın görgü tanığının tanımı ışığında Ronnie Vargas'ın davasında yürütme durduruldu.
В свете новых улик и показаний Камилы с Ронни Варгаса сняли все обвинения.
Ş ž ehirde seni daha iyi tanıyan biri var mı?
Кто в этом городе знает тебя лучше, чем я?
Bir işaret veya gizli bir mesaj var mı tanımlamaya çalışıyoruz.
Мы пытаемся найти метки или скрытые сообщения.
Seni tanımış olmama ne dersin?
Как насчет встречи с тобой?
Litvack davasındaki bir tanık raporu yanlış tarihle etiketlenmişti.
Допрос свидетеля по делу Литвак, на котором была поставлена неправильная дата.
Bayan Beakman'a olanlar öyle değildi. Sanığın onu öldürdüğünü gördüm. Bunu söyleyen adam görgü tanıklarının güvensizliği hakkında yazmış, geçmişte görgü tanığı olarak yalan ifade veren ve hafıza kaybı olan biri.
Говорит человек, чьи собственные произведения говорят о ненадежности очевидцев, человек, который в прошлом давал ложные показания, человек, у которого была потеря памяти.
Ondan önce hemşirelik yapıyormuş ve Frank'in baktığı bazı davalarda tanıklık yapmış.
До той поры она работала няней и давала показания по тем же делам, по которым работал этот Фрэнк.
Sadece bir dakika önce, Dieter Klaus'un tutuklandığına tanık olduk Anayasayı Koruma Federal Dairesi üyesiydi Almanyanın Anayasanın Korunması ofisinde çalışıyor.
Несколько минут назад мы стали свидетелями ареста Дитера Клауса – высокопоставленного чиновника Федерального ведомства по защите конституции.
- Evet, Masri dili ve Şa'îdi Arapçası'nı oldukça akıcı konuşur. Halkı tanır ve bölgenin içini dışını iyi bilir.
Отлично говорит на масри и саиди, до тонкостей изучил людей и страну.
Görgü tanığına göre cinayetten dakikalar önce yolun karşısındaki bardaymışsınız.
Так, я только что получил данные о том, что свидетель видел вас в баре через дорогу за пару минут до убийства.
Bu işe bulaşmış tanıdıklarım var.
У меня есть люди, которые тоже в этом замешаны.
Çeviri : restlessness İyi seyirler. Asıl kaynakla tanışmaya hazır mısın?
Готова встретиться с нашим Оригиналом?
Devlerin yanında yer almana şaşırmamak gerek ne de olsa kendini beğenmişlikte sınır tanımıyorsun.
Ты хорошо смотришься среди великанов, если помнить то, что ты огромный хвастун.
Belki de bu birlikleri tanıyorlar, bu yüzden kaçınmaya çalışın.
А ну для тех кто не знает, что там вторая рота, и всё-таки, решит в обход..
- Sen, Tanık'sın.
Ты Очевидец.
İki buçuk yıldır seni bir kadın olarak tanıyorum. Smitty'i kurtarmaya çalışırken kendini ısırtan.
Женщиной, которая ринулась спасать СмИтти.
Benim zamanımda birçok insana yanlış yaptım ve bazıları da bana yanlış yaptı ama vicdan azabı çektiğim tek şey Wyatt'tan hiç özür dilememiş olmam.
В свое время, я перешел дорогу многим, и некоторые возвращали мне должок, но я жалею лишь о том, что никогда не извинялся перед Уайаттом.
İç Satış'tan Müdür Jan.
- Джен, директор внутренних продаж.
- İç Satış'tan Müdür Jan. Bana "Adamın Dibi Jan" derler.
- Джен, директор внутренних продаж. Меня зовут Джен...
Bakın, sistemden yeterli derecede bilgi akışını sağladığımız zaman uzun aralık şablonlarının tanımlanmasını ve öğrenilmesini sağlayacak.
Когда мы загрузим достаточно данных в систему, она сможет распознавать сложные паттерны и обучаться.
Heidi'yi tanır mısınız bilmem ama kendisi çok eğlenceli ve komiktir. - Kes şunu Eric.
Не знаю, многие ли из вас знакомы с Хайди, но она очень умная и очень веселая.
Kız arkadaşım Heidi'yi tanır mısınız bilmem ama kendisi gerçekten komik ve akıllıdır.
Не знаю, знакомы ли вы с моей девушкой Хайди, но она очень умная и веселая.
Bizi tanıştırmayacak mısın?
Идём. Надо сваливать.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]