Tv yok translate Russian
99 parallel translation
- Annesinde kablolu TV yok.
- У ее матери нет кабельного ТВ.
Pardon, demek istediğim bu evde hiç TV yok.
Нет, боюсь, во всем доме нет ни одного телевизора.
Eğer oyuncaklarını toplamazsan, Bir haftalığına TV yok.
Если ты не начинаешь собирать свои игрушки, никакого телевизора целую неделю.
Bir hafta boyunca TV yok.
Без телевизора на неделю.
- Evet, öylesin, Ve TV yok.
- Да, ребенок, без телевизора.
- TV yok. hepsi bu.
- Без телевизора.
Eğer ben seni o derse zorla götürmeseydim... Sen hala orada dikilip "TV yok." diyecektin.
Если бы я не затянула тебя на эти дурацкие курсы... ты бы еще оставался на этом "Без телевизора".
Bir hafta TV yok.
Неделя без телевизора.
TV yok, radyo yok, elektrik yok.
ТВ и радио не работают, нет электричества.
Kötü yemek, saat dokuzda karartma, kablolu TV yok.
Плохая еда, гасят свет в 9 и даже кабельного нет.
Bu bir prensip. - TV yok, müzik yok, Perde yok, kanepe yok, çiçek koymak için vazo bile yok...
- Телевизор, магнитофон, диван, шторы, у нас нет ничего, кроме вазы для цветов.
- Yani odada TV yok mu?
- А в номере, значит, телека нет?
Sen cezalı değil miydin TV yok sana.
А ты наказан, никакого телевизора.
-'TV yok " lafının neresini anlamadın?
АЛАН Ты что, не понял?
"TV yok" dedim "tamam" dedi.
ЧАРЛИ Я сказал - нельзя.
TV yok, Travis.
Только не телевизор, Трэвис.
TV yok bile.
У меня, его и нет.
TV yok, alkol yok, uyuşturucu ve seks yok.
Никакого телевизора, никакой выпивки, никаких наркотиков и никакого секса.
Biliyorum... - TV yok.
Никакого телевидения.
Bizde kablolu TV yok.
У нас нет кабельного.
Hatırlasana "Yemek sırasında TV yok"?
Помнишь "никакого телевизора за ужином"?
Bundan sonra Disney Tv yok artık.
Никакого Дисней-ТВ на время.
Sarita artık TV yok tamam mı?
Сарита, выключать телевизор, okay?
Yeterince vaktim yok. TV izlemek daha kolay aptal kutusu olduğu düşünülse bile.
У меня никогда не хватает времени, а когда руки доходят до книги, то кажется проще посмотреть телевизор.
Annesinin kablo TV'siyle ilgisi yok.
Дело не в матушкином телевизоре.
Yüzme havuzu yok alışveriş merkezi yok, kablolu yayın da yok. TV olduğunu bile sanmam.
Здесь нет ни бассейна, ни гипермаркета, ни кабельных каналов, если вообще есть телевизор.
Büyük ekran, TV gibisi yok değil mi?
Ничто не сравнится с по-настоящему большим телевизором.
Gabbo'nun bu tür konuşmalarının ne Tv ne de dışarıda yeri yok.
Словам Гэббо не должно быть места в студии или за ее пределами.
TV için bunun önemi yok. İnsanlar seni tanıyor.
Для телевидения это неважно Люди тебя знают.
Bunun TV'deki şovdan bi farkı yok!
Такая же ерунда, как и по телевизору.
TV olmadan, O evde yaşanmaya değer hiçbirşey yok.
Без кабельного, я не смогу пережить это.
33 kanal değerinde, kablolu TV faturası yok.
33 канала без платы за кабельное.
Kablolu TV faturası yok mu? "
Никакой платы за кабельное? "
Hiçbir şey yok TV'de.
Я в порядке.
Burası hemşire odası. Açıklamaya gerek yok. Burası TV odası.
Это медпункт, здесь все понятно а это комната с телевизором, здесь все собираются.
Işıklar yok, kameralar yok, reklama girecek TV kanalı yok.
Никаких прожекторов, никаких камер, никакого телевидения снимающих рекламу.
Üzgünüm ama asla TV'de ve filmlerde gördüğün tarzda sevgi dolu bir anne - kız ilişkimiz olmayacak çünkü öyle bir şey yok!
Мне очень жаль, но мы никогда не будем любящими мамой и дочкой. А знаешь почему? Потому что так не бывает!
Burada TV bile yok.
Грязевые ванны, природа... А здесь даже телека нет.
Yayında bir TV programım var. Artık insanları öldürmeye ihtiyacım yok.
Джим, если ты не заметил - сейчас у меня своя передача, мне больше нет нужды убивать кого-то за деньги.
TV izlemekten başka işin yok mu?
- Лучше ничего не смотреть.
TV yok, bilgisayar yok.
АЛАН Не забудь, ты наказан.
TV yok.
И никакого телевизора.
TV izlememiz de yasak, ama bunu da büyükbaba Jack'e söylemek yok.
Я знаю, мы не должны смотреть ТВ, но мы не скажем дедушке Джеку.
Ama bunu görmek için Tv ye ihtiyacım yok.
Но мне не нужно ТВ чтобы это увидеть.
Okulun TV istasyonunun başında. Onur Derneği, Genç Başarılar, 4-H Kulübü, Koruyucu Ablalar Geleceğin Filmcileri, Yaşlılara Yardım'ı belirtmeye gerek yok.
Руководит школьным телецентром возглавляет академический клуб, клуб юных бизнесменов клуб будущих кинематографистов, организацию "Поможем Старикам" и...
Sizce TV'de neden hiç kadın tarihçi yok?
Почему, вы думаете, на телевидении нет женщин-историков?
Bu olay hakkında TV'de hiçbir şey yok.
По телику про этот случай ничего не показывают.
Bu bir TV dizisi değil. Etrafta kameralar yok.
Это не телевизионное шоу, здесь нет камер,
"Ama TV de hiçbir şey yok. Ne yapacağım ben şimdi?"
По телеку ничего нет, что я буду делать?
Artık tv programın yok Kaptan, yani artık sikime kadar yolun var!
Твое реалити-шоу накрылось, так что можешь отсосать мои японо-пленные яйца
Burada kahve veya TV de yok.
Здесь нет ни кофе, ни кабельного.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65