English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yakın

Yakın translate Russian

33,864 parallel translation
Daha yakın bir kapı olmadığından emin misin?
Ты уверен, что нет двери поближе?
Ve sadece yakın zamanda asbest temizlenmiş bir laboratuar sayesinde, Şimdi 60 saat var, bunu başarmak için birkaç saat, Muhtemelen 50'dir - ihtiyaç duyacağımızdan daha fazla bir şey.
И благодаря недавно очищенной от асбеста лаборатории у нас есть 60 с чем-то часов ее решить, и это, пожалуй, на 50 с чем-то больше, чем нужно.
1 : 00'um yakında burada olacak. Eğer sakıncası yoksa... Yıllarımın tümünde
Мой пациент на 13 : 00 скоро будет здесь, так что, если не возражаете...
Sahibi yakın bir kişisel arkadaş olduğundan Belediye başkanının, o zamana kadar.
- С того, что владелец - близкий друг мэра.
Yakın mıydun Romatizma hastasıydı,
- Вы общались? - Она работала в ревматологии, так что мы нечасто пересекались.
Yakın zamanda aynada kendine baktın mı?
Ты в зеркало смотрелся?
Ama bronzlaşma izin orada bu demek oluyor ki buraya gelmeden çıkarttın ve yakın zamanda tatildeydin.
Но у тебя загар, а значит, ты снял его перед тем, как прийти сюда, и недавно ты был в отпуске.
Pek yakınız.
Мы все очень близки.
Daha tesirli olması için o sevimli oppanın yakınına gidiyorum!
Пойду рассмотрю его поближе.
Tam peşimden gel ama çok da yakın olmasın.
но не слишком.
Üstelik bir tane bile yakın akrabanız yok.
Даже родни у тебя нет.
Aklındaki ideal kadının yakınından bile geçmediğimden?
Слишком страшная?
Amcamla acayip yakın arkadaş olmalısınız.
вы его близкий друг?
Sana elveda. Sen ve ben yakın falan değiliz.
мы не друзья.
Bir yakınınız ansızın fazlasıyla alışveriş yapıyorsa şüphelenmeye başlayabilirsiniz.
Если ваш знакомый увлекся магазинами - обратите внимание.
Biz seni bulmaya daha yakınız.
Ты не так близок к тому, чтобы обнаружить нас, как мы тебя.
Bu dünyada kelimelerle izah edilemeyecek birçok tuhaf varlık mevcut. Bazense bize sandığımızdan daha yakın olurlar.
которых словами и не объяснишь.
Yakın hepsini!
Сжечь их!
Bütün kampı yakın!
Сжечь дотла!
Siz ve rahibiniz oldukça yakınmışsınız gibi.
Похоже, вы с ним были ужасно близки.
Belki yakın zaman beni daha iyi tasarlayabilirsin.
В следующий раз усовершенствуйте меня.
Gelin ve damatla ne kadar yakınsınız Bay Kepp?
А вы хорошо знакомы с женихом и невестой, м-р Кепп?
Buradan tuvaletin kokusunu alıyorum, işte o kadar yakınız.
Мы сидим возле туалетов, я чую их запах, и этим всё сказано.
Yakın akraba mısınız?
Близкий родственник?
Gelinin en yakın arkadaşıymış.
Она лучшая подруга невесты.
Şimdi tuvalete ne kadar yakın hissediyorsunuz Bay Kepp?
М-р Кепп, а сейчас как близко от туалета вы сидите?
Herkes gözlerimin çok yakın olduğunu ve balık gibi gözüktüğümü söylüyordu.
Все говорили, мои глаза слишком близко посаженные, и я похожа на рыбу.
Yakın zamana kadar doğru ellerde ne kadar güçlü bir araç olabileceğini anlamamıştım.
До недавних пор я не понимал, насколько мощный ты инструмент в нужных руках.
Doğru insanları tanımanız gerektiğini sanırdım. Onlara yakın olmak gerektiğini.
Я думала ты разбираешься в людях сближаешься с ними.
Claridge'e çok yakın bir yerde yaşadım. - Güzel.
Я жил неподалеку от Claridge's, и...
Kötü olmanın benimle uzaktan yakından alakası yok. Avunmak ve anlamak için sevmek ve sevilmek için aranacak çok şey var.
Зло казалось... таким далеким от меня многое нужно узнать и осознать и понять, любить и быть любимым.
Yakın bir yıldız sisteminden aşırı yüklü bir şok dalgası çarptı.
Высокоэнергетическая ударная волна... от взрыва новой.
En yakın yörüngeye oturalım.
Переходим на низкую орбиту.
Ama yakınına gitmen gerek.
Но для этого нужно к нему подобраться близко.
O bunu daha bilmiyor ama benim en yakın arkadaşım.
Она еще об этом не знает, но она моя новая лучшая подруга.
- Yakın zamanda onunla konuştun mu hiç?
- Ты с ним не говорил?
Bak, bu konuda münasip bir özür dilememe sebebimin anahtarla bir ilgisi yok ki dürüst olacak olursak, yakında ona ihtiyacın kalmayacak dostum.
Слушай, я не тот, кто может исправить это дело, но мне нужен этот ключ, приятель.
Genellikle en iyi uyum yakın çevreden çıkar.
И часто это самый лучший вариант.
Ama bu sefer lanet olası en yakın arkadaşım benden çalıp, ihanet etmeyecek!
Тoлькo нa этот рaз меня не огpaбит и не предacт мoй лучший, мaть его, друг!
Onların bu kadar yakın olduğuna inanamıyorum.
Не могу поверить, что они так близко.
Ben elimden geldiği kadar kafese yakın yüzeceğim.
Я буду как можно ближе к клетке.
Olabildiğince okyanus tabanına yakın dur.
Держись как можно ближе ко дну.
Köpekbalıkları aşağıdan saldırır, yani eğer yere yakın durursan hiçbir şey olmaz.
Акулы атакуют снизу, так что, если ты будешь на дне, то будешь в порядке.
Aradan geçen 200 seneye rağmen bayım, hâlen yakışıklısın. Kimi zaman çok kaba olsan da iyi bir adam olma yolunda gittiğinden çok endişe etme lütfen.
но в целом сойдет.
Bu defa daha yakın duracağım.
Ближе.
Geri aldım. Bayım, acayip yakışıklısın.
вы такой красивый.
Trafik işaretlerini, yakıt harcamasını ve kârlılığı artırmak için Big Oil icat etmiş.
Светофоры придуманы, чтобы тратилось топливо и росла прибыль.
Sen hiç yakışmadın.
А ты никогда не подходила.
- Hâlâ çok yakışıklısınız Kralım.
Вы всё так же красивы, мой король.
Bir zamanlar, Fransa'nın içlerinde bir yerde yakışıklı, genç bir prens güzel bir şatoda yaşarmış.
Давным-давно в потаённой глубинке Франции в прекрасном замке жил красивый юный принц.
Meşale yakılsın!
Так вперёд! На коней!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]