English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Y ] / Yakından bak

Yakından bak translate Russian

317 parallel translation
- Bana yakından bak.
Просто так получилось.
Yakından bakınca buruşuk görünüyor. Pek bir şeye benzemiyor.
Вблизи, вертолеты совсем не такие красивые.
Uzaktan bakınca, belki adam yerine konabilirsin. Ama yakından bakınca, gerçekten hayal kırıklığı yaratıyorsun, değil mi?
Издалека ты похож на мужчину.
Yakından bakılınca, onların bizden aşağı olmasının kafatası veya kan yapılarıyla değil bizim onlardan üstün olduğumuzu sanmamızla ilgisi var.
эта неполноценность зависит не столько от формы черепа сколько от нашего ощущения нашего собственного превосходства.
Şöyle bir bakalım ufaklık. Yakından bak.
Осмотрись вокруг, малышка.
Yakından bakın.
Посмотри ближе.
Gerçekten yakından bakınca göründüğünden daha akıllısın.
Чем больше смотрю, тем больше ты мне нравишься, пугало.
- Haydi git de yakından bak.
- Ну, продолжим дальше.
Hadi, daha yakından bakın.
- Подойдите.
Yakından bakın.
Вглядитесь получше!
"En utanç verici detaya yakından bak ve onu büyüt."
"Внимательно рассмотри самую досадную деталь и увеличь ее".
Yakından bak Thomas,... hayattayım!
Да разуй же глаза, Томас! Я жив!
Yakından bakın ona Derinlerde tatlı bir adam olmalı
Внутри же он, может, парень-рубаха...
Daha yakından bak, Lenny.
- Посмотри получше, Ленни.
Yakından bak, dostum.
Смотрите внимательно, мой друг.
Ama ürün beklediğinize değecek. Durmayın, yakından bakın dostlarım.
Давайте, присмотритесь внимательно, парни.
- Hatırlamalı mıyım? - Yakından bak.
я должен?
Yakından bak, düşün, nasıl gidebilirsin.
Ты присмотрись, подумай, как уйти.
Yakından bak.
Смотрите внимательно.
Yakından bak Ray.
Посмотри поближе, Рэй.
Yakından bak.
Отсчёт пошёл. И без сбоев!
Amcam Tommy siyah çorap giyiyor sanırdım. Ama yakından bakınca anladım ki çok çok çok çok koyu mavilermiş.
Я считал, что мой дядя Томми носит черные носки, но потом я присмотрелся, и они оказались просто очень-очень-очень-очень темно-синими.
Yakından bakın Barones.
Приглядитесь, баронесса.
Yakından bak.
Посмотри на меня внимательно.
Daha yakından bak.
Взгляните поближе.
Aslında... yakından bakınca, rengi neredeyse mordu.
Вообще-то, вблизи он фиолетовый.
Yakından bakınca daha da çekici geliyor.
тем больше она мне нравится.
Bir dış görev timi hazırla ve Flyer ile aşağıya inip yakından bakın.
Соберите группу высадки и возьмите флаер для осмотра вблизи.
Yakından bak.
Приглядись получше.
- Yakından bak... - İşte etiketin önündeyiz.
Впереди - этикетка.
Yakından bak.
Смотри внимательней.
Yakından bak.
Посмотри внимательно.
Haydi, daha yakından bakın...
Давайте, смотрите лучше...
- Çünkü çok yakından bakıyorsun.
- Потому что смотришь слишком близко.
İyice yakından bak. Dokunma konusunda rahat ol.
Посмотрите на них как следует вблизи, можете потрогать.
Yakından bakın.
Если присмотреться, там...
- Yakından bakın.
Посмотрите внимательно, капитан!
Şimdi, yakından bak.
А теперь посмотри.
- Hoşuma gittiğini söyledim öpmek istediğimi değil. - Yakından bak.
Вы только взгляните.
Ona gözüm gibi bakıyorum. Yakından bakmak ister misin?
А вот главное сокровище - жемчужины короны.
Bunlara yakından bir bak, Doktor.
Хочу, чтобы вы взглянули на них поближе, док.
Şimdi, şuna yakından iyice bir bakın.
Посмотрите на этот плакат.
Bu yıldızlara yakın olan gözlemciler bakış açılarının farklılığından dolayı çok farklı takımyıldızları görecekler.
Обитатели планет возле других звёзд будут видеть совсем другие созвездия из-за иной точки обзора.
Ama bakıcı çocukları daha yakından görünce... - yüzlerinin olmadığını fark eder!
Она подошла ближе, хотела поправить подушки и увидела, что у детей нет ни глаз, ни носа, ни рта!
Jake Jarmel'in kitabına bakıyordum ve anladığım kadarıyla onunla yakından ilgilenmişsin.
Я только что просмотрел книгу Джейка Джармеля и я понял, что вы с ним тесно над ней работали.
Yakından bir bak, doktor.
Посмотрите поближе, доктор.
Ona yakından bak.
Смотри.
Ey ahali, gelin de yakından bakın. Mis gibi kokuyorlar.
Ну-ка подойдите.
Yakından bakın.
Видите?
Ona yakından bir bak. Bir fark görüyor musun?
что и раньше?
Barut izlerine bakılırsa, yakından ateş edilmiş.
И, судя по всему, я бы сказала, стреляли с близкого расстояния.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]