English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ş ] / Şunu söylemeliyim ki

Şunu söylemeliyim ki translate Russian

315 parallel translation
Üzgünüm Baumer, ama şunu söylemeliyim ki...
Мальчики! - Извини, Боймер, но я должен сказать...
Böyle bir beyanat verdikten sonra şunu söylemeliyim ki, şu an 54 yaşındayım ama zamanında epey zorluklarla bu yola çıktım çok fazla yükselmediysem, sebebi geldiğim noktayı yeterli gördüğümdür!
После такого принципиального заявления позвольте мне сказать, что мне 54 года и что мой доход достаточно небольшой. Я не поднялся очень высоко, но я пошёл довольно далеко!
Şunu söylemeliyim ki favorilerden biriside sensin.
Говорят, вы несомненный фаворит.
Ve şunu söylemeliyim ki, aranızda bir benzerlik oluştu.
И я должен сказать, что вы мне его напоминаете.
Şunu söylemeliyim ki, çok inatçısın, Cary.
Что ж, Кэри, я должна признать - в тебе есть упорство.
Bu arada, şunu söylemeliyim ki burada karaağaca benzer ağaçlar var.
Кстати, сэр, я хотел сказать вам... Здесь есть деревья, подобные вязам.
Evet, şunu söylemeliyim ki, bunlar çok güzel deriler.
Я бы сказала... такие идеально красивые шкурки.
Şunu söylemeliyim ki kendisini sadece biraz korunmasız hissediyor.
Но по-моему он чувствует себя просто безпомощным.
Şunu söylemeliyim ki, ikisi çok zarif bir vitrin oluşturuyorlar.
Должен признать, из них вышли отличные скульптуры для дисплея.
Böyle durmaya çalışın. Şunu söylemeliyim ki, eğer aynı günde aynı yerde bir sürü güzel kız görürsem bu moral bozucu oluyor.
Однако, должен заметить, если встречаю много красивых девушек в одном месте или в один день, это меня деморализует.
Şunu söylemeliyim ki Bayan Quonsett her şeyi çok iyi planlamışsınız.
Должен сказать, что вы все хорошо продумали, миссис Квонсет.
Şunu söylemeliyim ki, biz bir ilişki yaşamadığımız için sana iyi geliyorum.
Послушай, я веду себя с тобой так потому, что наши отношения абсолютно лишены интереса.
Şunu söylemeliyim ki ev harabeye dönmüş.
Я должна сказать вам, что пришла к заключению - дом находится в ужасном состоянии.
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, eğer başka bir yolu olsaydı farklı bir çözüm için en ufak bir olasılık olsaydı burada, şu anda sizinle olmamak için her şeyi yapardım, her şeyi.
Начну с того, что, если бы был другой выход, если бы был хоть малейший шанс на другой вариант, я отдал бы все, чтобы не быть здесь сейчас с вами. Все, что угодно.
Şunu söylemeliyim ki "Kesiciler" Takımında kayda değer bir performans görüyoruz.
Должен отметить, как хорошо выступают "Резчики".
Bak Carl bu çok hassas bir konu ve şunu söylemeliyim ki bazı insanları çok, çok utandırabilir.
Видишь ли, Карл, это слишком щекотливая тема... и некоторые люди могут быть очень недовольны...
Şunu söylemeliyim ki, eski müdür bizi severdi.
Я недолго была при старом директоре, но думаю, он нас любил.
Dolaşırken daha iyi düşünüyorum da. Şunu söylemeliyim ki, Don, başlangıçta bu birleşme fikri... beni sallanan sandalyelerle dolu bir odadaki... uzun kuyruklu kedi gibi tedirgin etmişti.
Сначала эта идея с поглощением выводила меня из себя.
Şunu söylemeliyim ki, Dr. Bruner çok saygıdeğer bir profesyoneldir.
Я должен Вам сказать, что доктор Брунер – очень уважаемый и профессиональный врач.
En başta şunu söylemeliyim ki bizim bir kuralımız vardır
Чтобы не забыть, сразу предупреждаю : У нас существует здесь только одно правило.
Kesinlikle. Beni konuşturan şampanya mı bilmiyorum ama şunu söylemeliyim ki liderliğiniz tüm projelerimize ilham kaynağı sağlıyor.
Знаете, может, я выпил слишком много шампанского, но ваши лидерские качества вдохновляли всех нас на этом проекте.
Şunu söylemeliyim ki ;
Я скажу так.
Büyükelçi, size şunu söylemeliyim ki benim kültürümde yaptığınız şey bir suç olarak görülebilirdi.
Посол, я должен сказать Вам, что в моей культуре то, что Вы совершили, считалось бы преступлением.
Şunu söylemeliyim ki çizgi filmle hiçbir alakam yoktu.
И я должен сказать что это не из-за комикса.
Size şunu söylemeliyim ki Bay Lee'den bıkıp usanmıştım.
Могу сказать, на этот раз мистер Ли меня здорово достал.
Söylediklerimden ve kaltaklık yaptığımdan ötürü üzgünüm ama şunu söylemeliyim ki yalnız değilsin.
Прости за всё, что я сказала, за то, что была такой стервой, но я должна тебе сказать : Ты не одинока.
- Şunu söylemeliyim ki... bazı hatalar yaptım ve biraz para harcadım.
- Я хочу тебе сказать... Я наделала ошибок, и потратила деньги.
Şunu söylemeliyim ki, savcılığa karşı Johnson davasında da... savcılığa karşı Fisher davasında da... ikisi de 1985'te olmuştu...
... в делах "государство против Джонса" и "государство против Фишера"... Оба слушались в 1985-м.
Şunu söylemeliyim ki, bu muhteşem bir fikir, Feldman.
По моему это фантастическая идея, Филдман.
Bu an için ne kadar fazla çalıştığını da ama şunu söylemeliyim ki, ben Jerry'ye hiç "ciddi-ve-ateşli" demedim.
Знаю, как тяжело ты трудился но я должна тебе сказать, что никогда не говорила Джерри про "горячую парочку".
Ama şunu söylemeliyim ki eğer sadece biz varsak korkunç bir yer israfı demektir.
Но мне кажется если мы совсем одни зря пропадает слишком много пространства.
Şunu söylemeliyim ki Arnavutluk... Amerikalı kadın, erkek, çocuk, herkes...
Я должен сказать, что каждый американский мужчина, женщина и ребенок...
Fakat, şunu söylemeliyim ki, bir haham olmanın en nefret ettiğim yönü, insanların etrafımda parmak uçlarında yürümesidir.
Я хочу сказать... Я терпеть не могу в своем сане то, как все ходят вокруг меня на цыпочках. Старые друзья стыдятся произнести в моем присутствии грязное слово.
Şunu söylemeliyim ki, Debra, bu hiçte minnettar bir davranış değil.
Я должна сказать, Дебра, что это не похоже на благодарность.
Şunu söylemeliyim ki, bu organizasyonun tam olarak ihtiyacı olan şey bu.
Должен сказать, это то, что действительно нужно этой организации.
Şunu söylemeliyim ki, bu döneklik ve zalimliktir.
Должен сказать, это кажется мне своенравным и деспотичным поведением.
Ama şunu söylemeliyim ki, bu gerçekten akıl dışı. Bu zina bağımlısı kadın, babamı tam anlamıyla parmağında oynatıyor.
Пoxoтливaя блудницa oбвелa мoегo oтцa, кaк этo гoвopят, вoкpуг пaльцa.
Bay Varnsen, eğer daireyi beğendiydeniz, size şunu söylemeliyim ki ayrıca varlıklı bir fabrikatör de burayı istiyor.
Мистер Варнсен, если вам нравится квартира, должна сказать что к ней проявил интерес состоятельный промышленник.
Evet şey... Ve şunu söylemeliyim ki sen gerçekten harikasın.
А Вы, я должна сказать, Вы просто чертовски хороши!
Şunu söylemeliyim ki kadınlar iyi bir şarap gibiler.
Я бы хотел сказать, что женщины, как хорошее вино, становятся только лучше с годами.
Şunu söylemeliyim ki, daha önce hiç kimse Jabba sürtüğünü memnun edememişti.
- Должен сказать, никто раньше не удовлетворял шлюху Яху.
Ama şunu söylemeliyim ki, altı yılın bir devre denk geldiğini sanmıyorum.
Но должна сказать, 6 лет вряд ли считаются эпохой.
Şunu söylemeliyim ki biliyorum.. bir çok kadından boşandım.
Я просто хотел сказать... я разводился со множеством женщин.
Şunu söylemeliyim ki ; çok da akıllı çocuklardı.
Надо сказать, это были смышленые мальчишки.
Şunu söylemeliyim ki bugün tartışmayı harika bir şekilde bitirdin.
Знаешь, тебе удалось разрядить атмосферу за нашим столиком.
Şunu söylemeliyim ki....
Какая история!
Şunu da söylemeliyim ki memnun oldum.
А, во-вторых, должен сказать, что я рад.
Ben... Şunu söylemeliyim... İtiraf etmeliyim ki, bu şiir harikulade bir yeteneği sergiliyor.
Дoлжен сказать, чтo у автoра этoгo стиха неверoятный талант.
Ama şunu da söylemeliyim ki burada da diğer şehirlerdeki kadar suç işleniyor.
Но я вам скажу, что преступности здесь столько же, как в любом другом городе.
Şunu da söylemeliyim ki senin sorunun oldukça belli.
И я тепхерь мошет скасаль фаш проплем есть софсем понятный.
Şunu da söylemeliyim ki olan bitenin hepsi benim suçumdu.
И должен сказать это в значительной мере моя вина.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]