Get to work traducir turco
10,840 traducción paralela
I'll get to work on it, promoting it.
Tanıtımını yapmaya başlayacağım.
Let's get to work.
Hadi işe koyulalım.
sir. let's get to work.
Efendim yeterince konuştuk.
Let's get to work.
İşe koyulalım.
Now, let's get to work!
Şimdi, işe koyulma zamanı!
There's nothing funny. Go to, get to work now.
Burada ayı oynatmıyoruz, işinize dönün.
You need to get to work.
Senin çalışman lazım.
All right, get to work, you lazy fuckers.
Pekala, işe koyulun tembel tenekeler
Yeah, I'm all right. I gotta get to work.
Evet, çalışmaya gitmem lazım.
Get to work fixing our comms!
İletişim sistemlerimizi tamir etmeye geri dön sen.
K, I'm gonna, uh, I gotta get to work.
- İşimin başına geçeyim.
So let's get to work on that, shall we?
Bu konu üzerinde çalışmaya başlayalım, olur mu?
What time does he get to work?
İşe ne zaman geliyor?
I can get to work and figure out a payment schedule later.
Ödeme planını daha sonra konuşuruz.
But know that I can't get to work on behalf of your son until you sign it.
Fakat şunu söylemeliyim, siz imzalayana kadar oğlunuz için hiçbir şey yapamam.
You know how long it's gonna fucking take me to get to work?
İşe gitmem ne kadar sürecek biliyor musun?
Stop meddling and let us get to work.
Karışmayın da işimizi yapalım.
- Gotta get back to work.
- İşe geri dönmeliyim.
Just work for him to get out of debt.
Sadece borcu ödemek için ona çalışıyorum. Hepsi bu.
Because it tastes so much better when you know you've done the work to get it there, so, um...
Ama siz... Sizin bir uzmanlığınız olmalı.
Get back to work!
Adam gibi antrenman yapın!
We can watch'em if I can get this to work.
Bunu çalıştırabilirsem kayıtları izleyebiliriz.
Once they're inside... If they start fighting it's a lot of work to get them outside.
Bir kere girdiler mi bir kere kavga etmeye başladılar mı dışarı çıkarana kadar ananız ağlar.
I gotta get back to work.
Gerçekten, işime dönemeliyim.
The fuel spills onto the floor and mixes with the sea water, then their clothes get soaked and this mixture is harmful, it causes these very serious burns that give us a hard time and give us a lot of work to do
Yakıt zemine dökülmüş ve deniz suyuyla karışmış, sonra da giysileri ıslanmış ve bu karışım onları kötü etkilemiş. Çünkü bu ciddi yanıklar bizlere sıkıntı çıkardı, iş yükümüzü katladı ve maalesef ölümcül izler bıraktı.
If you ever decide you want to get back to work.
İşe geri dönmeyi düşünüyorsan eğer.
And tell'em to get their asses back to work.
Ayrıca kıçlarını kaldırıp buraya gelmelerini söyle.
Your father would get off work at 5 : 00, and I'd leave our apartment at 3 : 00 and walk down to the Fox.
Baban işten akşam 5'te çıkardı ben de evden 3'te çıkar Fox'a doğru yürürdüm.
I need to get back to work.
Sadece işe dönmem gerekiyor.
So get'em before they get off to work.
Çıkış saati gelmeden yakalayın şunları.
I know I can work around her to get to merry.
Çalışabileceğimi biliyorum Onun etrafında neşeli olsun.
The only people who need to know what's actually happening are the astronauts, who you should select based on their willingness to cooperate, and James Webb, who's either going to have to work with us, or get out of the way.
Gerçekte neler olduğunu bilmesi gereken tek kişiler astronotlar ki iş birliği yapmaya olan gönüllüklerine göre onları özenle seçmelisiniz ve bir de James Web onun da ya bizimle çalışması ya da yolumuzdan çekilmesi gerekecek.
We're going to get rid of the stuff from work.
Şu işte kullandığımız şeyleri atacağız.
All I'm saying is don't work so hard to get this bill out of the House.
Söylemek istediğim, yasayı kongreden geçirmek için bu kadar uğraşma.
Um, one of Emily's friend's asshole father told Emily that when you get over 50, you got to work out every day, so she thinks if I don't exercise, I die.
Emily'nin arkadaşlarından bir tanesinin şerefsiz babası Emily'ye demiş ki 50 yaşına geldiğinde her gün antrenman yapman gerekiyor. Yani antrenman yapmazsam öleceğimi sanıyor.
Had to get my exhausted butt to work.
Yorgun kıçımı kaldırıp işe gitmek zorundaydım.
Listen, I'm trying to get back as soon as I can, but I still have a lot of work to do.
Mümkün olduğunca çabuk dönmeye çalışacağım ama hâlâ yapmam gereken bir sürü iş var.
But as we like to say around here, the dirtier you work, the luckier you get.
Fakat söylemek istediğimiz gibi burada, daha çalıştık, daha şanslısın.
Get back to work!
- İşine geri dön!
- Casey... - No, it's like they say, "If you want to get work done, don't spend time at the zoo."
Dedikleri gibi ; işini halletmek istiyorsan hayvanat bahçesinde oyalanma.
I'm gonna have to work on it before we get going.
Gitmeden önce bunu halletmek zorundayım.
We have to get home, so I can find Sarah and have twins with her and work two jobs - and grow old.
Eve dönelim ki ben de Sarah'ı bulayım ikizlerimiz olsun, iki işte çalışayım ve yaşlanalım.
I'm sorry I'm late. I had to get changed after work.
İşten sonra eve gidip üstümü değiştirmem gerekiyordu.
And today he just wants to listen and get an impression of how we work together on this project.
O yüzden bugün buraya gelerek proje üzerinde birlikte nasıl hareket ettiğimizi incelemek istedi.
So? What do you say we get a little breakfast and all sneak in to work separately?
Peki, biraz kahvaltı yapıp işe gizlice, ayrı ayrı girmeye ne dersiniz?
So, instead, I thought I'd come up with my own original superheroes, get the copyrighted, and go to work.
Böylece bunun yerine kendi özgün süper kahramanlarımı yaratmayı, telif haklarımı alıp, yazmayı düşündüm.
Okay, just, try not to hit any of the metal work. I don't want get any of those bling burn on my new...
Pekâlâ, herhangi metal nesneyi vurmamaya çalış çünkü bu yeni takımım üstünde herhangi bir yanık izi istemiyo...
Get back to work.
İşinize geri dönün.
We're gonna go directly to the airport and get a plane. If that doesn't work, we're gonna go to the port and we're gonna steal a fucking boat.
Doğrudan havaalanına gidip bir uçak bulacak olmadı, limana gidip bot çalacaksınız.
When do you think he'll be able to get back to work again?
- Sence ne zaman işe geri dönmesi mümkün olabilir?
Let me go to work and get the rest.
- İşe gideyim, gerisini getiririm.
get to know each other 35
get to know me 17
get to safety 17
get to know you 19
get to the point 207
get to bed 33
get to class 36
get together 33
get to it 122
to work 179
get to know me 17
get to safety 17
get to know you 19
get to the point 207
get to bed 33
get to class 36
get together 33
get to it 122
to work 179
work 1509
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
works 73
workers 297
working 544
worker 183
worked 56
work in progress 22
works like a charm 20
work it 115
work your magic 26
work for you 20
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161
works for me 181
work stuff 34
work here 19
working late 62
working hard 48
work it out 99
working together 81
work hard 130
working on it 161