English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / inglés → turco / [ G ] / Get together

Get together traducir turco

9,908 traducción paralela
We're gonna have to get together before next Friday, your mother, your father, you, Ed Rhinehold, go over everything, every asset, every...
Önümüzdeki cumadan önce bir araya gelmemiz gerekiyor. Annen, baban, sen, Ed Rhinehold. Her şeyin, her mal varlığının üzerinden geçmeliyiz.
Uh... it's a group of people who get together and try and help each other out with their problems.
Bir araya gelip birbirlerinin sorunlarına yardım etmeye çalışan bir grup insan.
But he wants to get together tonight, have dinner, go over some paperwork for the family trust.
Ama bu akşam yemekte buluşup, aile meseleleri hakkında konuşmak istiyor.
So, Tag, this isn't another "we should get together every week" thing, is it?
Tag bu başka bir her hafta bir araya gelmeliyiz şeyi değil, değil mi?
In my knitting circle, all the wives get together, and we gab and read books...
Örgü grubumuz var, bütün ev kadınları toplanır çene çalıp kitap okuruz.
Even better, he's coming to town next week. Let's all get together.
Hatta haftaya buraya geliyor, bir araya gelmeliyiz.
A group of us girls are gonna go get together and remember Nancy, get a glass of wine, maybe 3.
Bir grup kız da toplanacağız ve Nancy'i anacağız bir kadeh de şarap içeceğiz belki 3 kadeh.
It can get pretty man-cave when Charlie and Ethan get together.
Charlie ile Ethan bir araya geldiğinde odadan hiç çıkmıyorlar.
When you guys get together, you can achieve something much greater than what I can do by myself.
Birlikte hareket ettiğinizde benim tek başıma yapabildiğimden daha iyisini başarabilirsiniz.
Maybe folks should get together and have some drinks in his honor.
Belki de millet toplanıp onun anısında birşeyler içmeli.
Yeah, get him together and meet us at Whitehull Hospital.
Evet, onu da yanınıza alın ve bizimle Whitehull Hastanesi'nde buluşun.
God. Just need to keep it together for one more day. We need to get you some real pain meds.
Tanrım, sana biraz gerçek acı ilacı vermemiz lazım.
Together I believe we can get the job done.
Birlikte bunu başarabiliriz.
Get it together!
Birlikte olsun!
But if you stay, I'm gonna let you in on a vision I have of a way we can all get rich together.
Ama eğer kalırsanız, size hepimizin zengin olabileceği bir hayalimi anlatacağım.
I'm gonna let you in on a vision I have of a way we can all get rich together.
Hep beraber zengin olmamıza yardım edecek bir fikrim var.
All that hiding and time spent apart and now we get to be together.
Tüm o gizlenme ve ayrı geçirdiğimiz zaman, şimdiyse bir araya geldik.
I want to make it stop, and I cannot get my shit together.
Bunun bir son bulmasını istiyorum ve kafamı toparlayamıyorum.
I'm putting together a little "get to know you" shindig.
"Tanışma" partisi düzenliyoruz.
Get your shit together, Joe.
Topla kendini, Joe.
Sure, you get me to kill Escher for you, but we're in this together.
Tabii, beni Escher'ı öldürmem için tuttun, ama bu işte birlikteyiz.
Sure, he needs to get up to speed, but together they can accomplish this.
Elbette, bazı şeyleri öğrenmem gerekiyor ama birlikte bunu başarabiliriz.
Maybe I'll throw a little get-together tomorrow night.
Belki yarın akşam buluşmak için bir şeyler ayarlarım.
It'll take a little time to get everything together.
Bunları toplamak için zaman lazım.
It's hard to get an exact count with their heat signatures so close together.
Isı imzalarından bir şey söylemek zor. Birbirlerine çok yakınlar.
We'll go back to Oz, and we'll... we'll get the key from the wizard of douche, and we'll put you back together.
Şimdi Oz'a geri dön ve anahtarı o pislik büyücüden al ve sizi birleştirelim.
Sinto muito. I'm confident that we will get past this and we will make a lot of money together, am I right?
Efendim, bu durumu atlatacagimizive birlikte çok para kazanacagimizi düsünüyorum.
-... tomorrow morning, but I'm glad we- - we get a night together.
... ama bir geceyi birlikte geçirebilecek olmamıza sevindim.
Get it together.
Toparlayın kendinizi!
- I also told you that we needed time alone, together, to get it right before any lessons could be passed on.
- Ayrıca bana herhangi bir derste ilerlemeden önce üzerinden geçmek için..... birlikte zaman geçirmemiz gerektiğini de söylemiştin.
Just let me get my coat, and we'll go together.
Ceketimi almama izin ver, birlikte gidelim.
You get it together, they all get it together.
Sen kendini toparlarsan hepsi kendi toparlar.
We do. Now, come out, and get yourself together before I fucking kill you!
Seni öldürmeden önce, dışarı çıkın ve bir araya gelin.
Get yourself together.
Kendine gel.
We never did get the chance to just be Janice and Christian when we were together, did we?
Hiç sadece Janice ve Christian olma şansımız olmadı birlikteyken, değil mi?
And you have been amazing at times, but you have got to get your act together.
Zamanında harikaydın, ama kendini tekrar toparlaman lazım.
You should probably get your shit together.
Kendine çeki düzen vermelisin.
I should get my shit together?
- Çeki düzen mi vereyim? - Evet.
She's dead, Will. Get it together.
Gözleri seğirdi.
You got to get it together, okay?
Tanrım. Roderick, buna bir son vermelisin.
I need to get it together.
Dur. Kendime gelmem gerekiyor.
I've... I've got to get my act together'cause this... This isn't who i am.
Bir an önce kendime gelmem gerekiyor çünkü kendim gibi davranmıyorum.
But I promise you this- - when I get out of here, you and I are gonna go find Doris together.
Ama söz veriyorum, buradan çıkınca Doris'i beraber bulacağız.
Took a leave of absence, get his act together.
Toparlanmaya çalışıyor.
I tried to get him and her together, but there had been obstacles.
Babasıyla görüştürmeye çalıştım ama bazı engeller çıktı.
We're gonna get through this together as a family.
Bunu aile olarak hep birlikte aşacağız.
You know, you really need to get your act together.
Kendine çeki düzen vermelisin.
You need to get your act together.
Kendine çeki düzen vermelisin.
I hope that the two Do Hyuns can get through it well together.
Umarım siz iki Do Hyun birlikte bunun üstesinden gelebilirsiniz.
The whole point of starting over was to get away from all of this, and we were both right there together leading that charge.
Baştan başlamanın tek amacı bütün bunlardan uzaklaşmaktı. Ve ikimiz de böyle olmasını istemiştik.
Get it together.
Kendinize gelin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]