Got everything you need traducir turco
290 traducción paralela
I've got everything you need.
İhtiyacınız olan her şeyim var.
You've got everything you need.
İhtiyacın olan her şeye sahipsin.
Don't say anything until you have got everything you need... food, coal and other essentials.
İhtiyacınız olan şeyleri temin etmeden sakın bir anlaşmaya varmayın. Yemek, kömür ve diğer temel ihtiyaçlarınızı.
- Got everything you need?
- Yeterince var mı?
- Got everything you need?
- Her şeyi aldınız mı?
- Got everything you need?
- İhtiyacın olan her şey var mı?
You got everything you need, son?
Herşeyi aldık birşeye ihtiyacımız var mı evlat?
You got everything you need.
İstediğin her şey sende var.
Have you got everything you need?
- İhtiyacın olan her şeyi aldın mı?
– Got everything you need?
- İhtiyacın olan her şey var mı? Evet.
He's got everything you need to make it big, but he's a dope addict.
Muhteşem bir çocuk o. Ünlü olmak İçin her şeyi var ama uyuşturucudan vazgeçemiyor.
You got everything you need?
- Eksik bir şey var mı?
I've got everything you need - all the latest products from the West!
İhtiyaç duyucağınız herşey var. Batı'nın son ürünleri!
I got everything you need.
İhtiyacımız olan herşey var.
- What do you have on Farnsworth? - I've got everything you need.
- Farnsworth hakkında ne biliyorsun?
It's got everything you need in'ere.
İhtiyacın olan her şey var.
Honey, I got everything you need.
Canım, ne istersen var bende!
You got everything you need. you just get these bastards.
Ne gerekiyorsa elinde var.
Got everything you need?
İhtiyacınız olan her şey tamam mı?
You guys got everything you need.
İhtiyacınız olan her şeyiniz var. Görüşürüz.
I got everything you need, pal.
İhtiyacın olan herşey bende, dostum.
That's good because I got everything you need, too.
Bu güzel çünkü senin ihtiyacın olan herşeyde bende.
Yes. - You got everything you need?
- Seni iyi ağırlıyorlar mı?
- You got everything you need?
- Pekâlâ, her şey hazır mı?
He's a high riser! His game has got everything you need.
Oyununda ihtiyacınız olan her şeyi buluyorsunuz.
Well, now that you've got everything you need, I'll just, you know... get out of your hair.
Acele etme, iki göz! Haydi. Karnını yarıp yiyeceklerimizi geri alalım.
- Got everything you need?
- Bir şeye ihtiyacın var mı? - Her şey tamam.
Got everything you need?
Bir ihtiyacın var mı?
You got everything you need?
Her şeyin var değil mi?
You got everything you need?
Gereken her şeyin var, değil mi?
Got everything you need there, do you?
Her şey tamam orada değil mi?
- You got everything you need?
- Lazım olan her şeyi aldın mı?
They got everything you need :
Burada ihtiyaç duyduğunuz herşey var :
Have you got everything you need?
İhtiyacın olan herşeyin var mı?
All right. Now, have you got everything you need?
İhtiyacın olan her şeyi aldın mı?
We got everything you need.
Bizde gereken her şey var.
You've got everything I need.
İhtiyacım olan her şey sende.
You certainly don't need me as mayor around here as long as you've got Polly Harrington running everything!
Bana burada başkan olarak ihtiyacın yok. Bunlara sahip olduğun sürece Ne istersen yapabilirsin!
We've got everything we need with you.
Yanında olması gereken her şeye sahibiz.
I need everything you got.
Elinizdeki her şeye ihtiyacım var.
You didn't need to ruin everything. You've got a real gem there.
Dünyanın en güzel kızına sahipsin.
I've already got everything I need from you.
İhtiyacım olan her şeyi senden aldım. Teşekkürler.
Um... we're going back- - and I need you to tell me everything you know about that platform that got us here.
Hmm... geri dönüp bu platformun bize bu kadar uzağa nasıl getirdiği hakkında bütün bildiklerini anlatmana ihtiyacım var.
Well, we got everything we need on you.
Üstünde ihtiyacımız olan her şey var.
And I've got everything that you see here, but I really need to talk to people like you, okay?
Ve burada gördüğünüz şeyler de var. Sizin gibi insanlarla konuşmam gerek, tamam mı?
- Do you got everything I need?
- İstediğim her şey burada mı?
¶ if you need a friend you got me ¶ ¶ I'll be your everything ¶
"Hazır mısınız yoksa değil mi çünkü ben geldim" "ans dans dans. biraz eğlenelim"
¶ if you need a friend you got me ¶ ¶ I'll be your everything ¶
"Şimdi rüyalar, yarın geliyor" "Şimdi sahip olduğun, kalk, kalk"
We need tape rolled on everything you've got around room 328... from the time of the incident.
Olay sırasında 328 numaralı odayla ilgili bütün kasetleri istiyoruz.
- Have you got everything you need here?
Neye ihtiyacın var biliyor musun?
- You got everything you need? - Yeah.
- İhtiyacın olan herşey yanında mı?
got everything 33
everything you need 42
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
everything you need 42
you need something 126
you need to rest 177
you need some help 125
you need me 391
you need to know 57
you need a ride 61
you need help 387
you need to sleep 33
you need anything 203
you need to relax 122
you need my help 75
you need to calm down 202
you need anything else 61
you need money 83
you needn't worry 60
you need a hand 67
you need to go home 72
you need to see this 158
you need to relax 122
you need my help 75
you need to calm down 202
you need anything else 61
you need money 83
you needn't worry 60
you need a hand 67
you need to go home 72
you need to see this 158