He looks familiar traducir turco
109 traducción paralela
I KNOW HE LOOKS FAMILIAR
Tıpkı seni korkuttuğu gibi.
He looks familiar.
Tanıdık geliyor.
He looks familiar, doesn't he?
Birine çok benziyor değil mi?
He looks familiar.
Tanıdık biri gibi.
He looks familiar Hold him
Ben bunu tanımıyorum... dur bir bakayım!
Maybe he looks familiar
Belki tanıdık geliyor.
Damn, he looks familiar.
Lanet, gözüm ısırıyor bir yerden.
- He looks familiar.
- Tanıdık biri sanki.
He looks familiar.
Kim bu? Tanıdık görünüyor.
This guy looks really familiar. Of course he looks familiar.
Hey Patron, Bu herif çok tanıdık gözüküyor.
Maybe he looks familiar.
Sanki tanıdık görünüyor.
He looks familiar to me. This is my brother, Niles.
- Kardeşim Niles.
He looks familiar but I don't know his name.
Tanıdık geliyor ama adını bilmiyorum.
He looks familiar.
Tanıdık bir görünüşü var.
He looks familiar too.
Bu da tanıdık gözüküyor.
He looks familiar.
Tanıdık görünüyor.
- $ 15. - He looks familiar.
Bu adam bana tanıdık geldi.
He looks familiar, though.
Tanıdık da görünüyor.
He looks familiar. But not from paper...
Biraz tanıdık geldi ama sanırım kâğıt işinden değil bu adam.
- He looks familiar.
- Tanıdık geldi.
I mean, he looks familiar, but it might just be from that picture they had up in the bar, you know?
Sizce Clint'i bu herif mi öldürdü?
He looks familiar.
Tanıdık gözüküyor.
- He looks familiar, but I'm not sure.
- Tanıdık geliyor ama emin değilim.
He looks familiar.
Tanıdık birine benziyor.
he looks familiar.
- Tanıdık geliyor.
This craig guy--he looks familiar. do I know him?
Bu Craig denen adam--tanıdık geliyor. onu tanıyor muyum?
- That's why he looks familiar.
Bu yüzden tanıdık geliyordu.
He looks familiar, but I don't know. I'm not sure.
Tanıdık geliyor ama emin değilim.
He looks familiar.
O bana çok tanıdık geliyor.
I know him. He looks familiar.
Onu tanıyorum, aşina geliyor.
He looks familiar.
Bir yerden gözüm ısırıyor ama.
And he looks familiar.
Ve çok tanıdık gözüküyor.
Strange indeed, he looks very familiar.
Çok tuhaf gerçekten, sanki tanıdık gibi!
He... looks familiar. You know him?
Tanıdık geliyor, onu tanıyor musun?
He'd have to hide it someplace where he could sail to the Devonshire and back in one night. This looks familiar.
Bir gecede " Devonshire'" ye gidip dönebilecek bir yere gizlemiş olmalı.
It's just that he looks so familiar.
Sadece bana çok tanıdık geldi.
- He looks awfully familiar.
- Son derece tanıdık geliyor.
But he looks kind of familiar and I go over there.
Ama tanıdık geldi ve oraya gittim.
No wonder he looks so familiar.
Gerçekten de benziyormuş.
He looks vaguely familiar.
Sanki tanıdık gibi geldi.
He looks familiar.
- Kasetlerden bir tanesindeydi. Onu gördüm.
He looks so familiar.
- Meg.
You know, he looks really familiar to me.
Biliyor musun, bu herif bana gerçekten çok tanıdık geliyor.
Yeah, he looks sort of familiar.
Evet, tanıdık geliyor.
He looks for places that are warm familiar, quiet.
- Sıcak, tanıdık, sessiz yerleri seviyor.
Looks awful familiar, doesn't he?
Çok tanıdık geliyor, değil mi?
Well, if you twisted my arm, i'd say he looks familiar.
Hepsi bundan ibaret.
Boy, he looks familiar.
Hızlıca inanılmaz bir sevişme yaşar ve yollarımızı ayırırız.
That guy, he looks so familiar.
O adam tanıdık geldi.
Now that you mention it, he kind of looks familiar.
Sen söyleyince fark ettim, siması da tanıdık.
He kind of looks... familiar.
Ryan Morton? Tanıdık geliyor.
he looks just like you 33
he looks like you 29
he looks like me 17
he looks 48
he looks nice 21
he looks happy 19
he looks good 44
he looks dead 17
he looks fine 17
he looks great 31
he looks like you 29
he looks like me 17
he looks 48
he looks nice 21
he looks happy 19
he looks good 44
he looks dead 17
he looks fine 17
he looks great 31
looks familiar 23
familiar 66
he loves you 282
he loves me not 34
he lost 58
he loved it 69
he looked at me 43
he loves it 102
he loves you very much 18
he loves me 242
familiar 66
he loves you 282
he loves me not 34
he lost 58
he loved it 69
he looked at me 43
he loves it 102
he loves you very much 18
he loves me 242