He looks fine traducir turco
101 traducción paralela
Looks like Alice is going to get married, and I think she'll be very happy because we just met the boy you sent her and he looks fine.
Görülüyor ki Alice evlenecek, bence çok da mutlu olacak... çünkü ona gönderdiğin delikanlıyı az önce gördük, iyi birine benziyor.
- He looks fine up there, doesn't he?
- Orada iyi görünüyor, değil mi?
He looks fine.
İyi görünüyordu.
- He looks fine.
İyi mi? - İyi görünüyordu.
No prostate, but he looks fine.
Prostatı yok ve hâlâ iyi görünüyor.
He looks fine to me.
Ben onu iyi buldum.
Anyway, he looks fine.
Her neyse, iyi görünüyor.
I can tell you right now, he looks fine.
Hemen söyleyebilirim ki, onun durumu iyi gözüküyor.
He looks fine, right?
İyi görünüyor, değil mi?
- Leave him like that, don't groom him, he looks fine.
Sıkboğaz etme onu. İyi görünüyor.
- Red, he looks fine.
- Red, iyi duruyor.
He looks fine to me.
- Bana iyi gibi göründü.
He looks fine.
- Çok formda görünüyordu.
He looks fine, not tired at all.
Hiç de yorgun değil.
He looks fine...
İyi görünüyor...
He looks fine to me.
Bana iyi görünüyor.
- He looks fine, uh?
- İyi görünüyor mu?
- Yes, he looks fine.
Yok, yok, iyi.
Yeah. He looks fine.
Evet.Gayet iyi görünüyor.
On the outside, he looks fine, but on the inside, well, he's... he's dying.
Dışarıdan bakınca iyi görünüyor, ama içinde, o, ölüyor.
Even after such a horrible experience, he looks fine and dandy.
Öyle korkunç bir deneyimden sonra, iyi ve nazik görünüyor.
Yes, he looks fine.
Evet, oldukça iyi görünüyor.
Nah he looks fine to me.
- İyi gibi görüyor.
He looks fine to me.
Bence gayet iyi gözüküyor.
He looks fine
İyi görünüyor.
He looks fine.
İyi görünüyor.
He sure looks fine, all right.
Kesinlikle iyi görünüyor.
Looks like he's feeling fine.
İyi gibi gözüküyor.
He looks just fine to me.
Bana sorun yokmuş gibi göründü.
Mrs. Warren's son looks real fine, don't he?
Bayan Warren'in oğlu çok iyi biri gibi görünüyor, öyle değil mi?
- Fine. You see how he looks up to Jessie.
Jessie'yi ne kadar beğendiğini görüyorsun.
It looks like I've got emphysema or something. He's going to be fine.
Aslında ilk üçü çarpışmanın şiddetiyle patladı.
It looks like he'll be fine.
İyileşecek gibi görünüyor.
See how fine he looks?
Ne kadar iyi biri olduğumu göreceksin.
- Looks like he ate some of this fine prison cuisine.
- Nefis karavana yemeklerinden birini tatmış gibi görünüyor. - İşi şansa bırakamayız.
He looks like a fine young man.
Çok iyi bir gence benziyor.
♪ See that boy, he looks so fine ♪
# Şu çocuğa bakıyorum, çok yakışıklı görünüyor #
He looks like a fine man.
İyi bir adama benziyor.
Your looks are fine, he'll think he's fortunate.
Güzel görünüyorsun, çok şanslı olduğunu düşünecek.
He looks just fine.
İyi görünüyor.
He looks fine.
Güzel görünüyor.
Well, I'm told he's going to be fine, but he looks awful and he's been unconscious the whole time I've been here.
Ama berbat görünüyor ve geldiğimden beri baygın.
Looks like it's just a minor concussion. He should be fine.
Görünüşe göre ufak bir çarpma.
- He looks fine.
İyi görünüyor.
Looks like he's gonna be fine.
Sanırım iyi olacak.
Looks like he's gonna be fine.
Düzelecek gibi.
Everythi looks good.He's totally fine.
Her şey iyi.
Looks like he's gonna be fine.
İyileşecek gibi görünüyor.
Steven Hamilton's paperwork looks acceptable to me and I believe he'll do fine.
Steven Hamilton'ın belgeleri geçerli gibi göründü. Onu alabiliriz.
- He looks like he's gonna walk it off. He's gonna be fine.
Yürüyebildiğine göre iyi demektir.
Looks like he'll be fine.
İyileşecek sanırım.
he looks just like you 33
he looks like you 29
he looks like me 17
he looks 48
he looks familiar 43
he looks nice 21
he looks happy 19
he looks good 44
he looks dead 17
he looks great 31
he looks like you 29
he looks like me 17
he looks 48
he looks familiar 43
he looks nice 21
he looks happy 19
he looks good 44
he looks dead 17
he looks great 31
looks fine 16
fine 29309
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
he loves you 282
he loves me not 34
fine 29309
finestra 16
fine thanks 17
fine by me 171
fine with me 135
fine then 58
fine work 18
he loves you 282
he loves me not 34