He lost his job traducir turco
209 traducción paralela
Got behind in his credits, flunked out. Then he lost his job for talking back.
Kredisini tamamlayamayınca okuldan atılmış, sonra da patrona diklendiği için işini kaybetmiş.
He lost his job and blamed me for it.
İşini kaybetti ve beni suçladı.
He lost his job, he lost his pension, and I personally put him on the plane to Des Moines.
İşini kaybetti, emekli aylığını kaybetti, ve onu Des Moines'e giden uçağa ellerimle bindirdim.
If he lost his job and his home and his fiancee and his friends.
İşini, evini nişanlısını ve arkadaşlarını kaybederse.
He's been like that ever since he lost his job.
İşini kaybettiğinden beri böyle.
He lost his job today.
Bugün işini kaybetti.
He lost his job, you know.
Biliyor musunuz, işinden kovuldu.
My father saw to it that he lost his job.
Babam yüzünden işini kaybetti.
I saw his face when he lost his job.
İşini kaybettiği zaman yüzünü gördüm.
Been that way ever since he lost his job over at the old slaughterhouse.
mezbahadaki isini kaybettiginden beri boyle.
He lost his job, all of his friends, his professional life.
İşini, arkadaşlarını, profesyonel hayatını kaybetti.
He lost his job today.
Bugün işten çıkarıldı.
Didn't he just tell you that he lost his job today?
Şimdi arkadaşım sana, bugün işinden atıldığını söylemedi mi?
Surely you can see the humor in a man who makes no money saying he lost his job.
Para kazanmayan bir adamın işten çıkarılmasındaki.. ... komik yani görebilirsin herhalde.
He lost his job with the tool company.
Yağ malzemeleri fabrikasındaki işini kaybetmişti.
He lost his job, lost his friends, everything.
İşini kaybetti, arkadaşlarını kaybetti, herşeyini.
And grounds tender, Groundskeeper Willie, he lost his job... and his dream of owning a fine crystal slop bucket.
Ve yer yumuşaklaşmaya başladığında, Bakıcı Willie, işinden ve yemek artıklarını koyabileceği kristal kova alma hayalinden oldu.
He lost his job, and, uh, he wanted to talk things over.
İşini kaybetti ve bununla ilgili olarak konuşmak istedi.
And he lost his job over it.
Ve bunun yüzünden işini kaybetti.
He's been a tiny bit cranky since he lost his job.
İşini kaybettiğinden beri, biraz asabi.
He lost his job because of me.
Benim yüzümden işini kaybetti.
He lost his job six months ago.
- Altı ay önce işinden kovuldu.
When he lost his job, he couldn't pay his rent and so he got evicted.
Her neyse, işini kaybedince, kirasını ödeyemedi. Sonra evden çıkarıldı.
His temper's bad and he's a slob He's bitter cause he lost his job
Bazen sinirli olur, bazen tembel. Öfkeli çünkü işini kaybetti.
Joe Six-Pack finds out his daughter is dating one of them, or that he lost his job to one.
Kızının onlardan biriyle çıktığını ya da işini onlar yüzünden kaybettiğini düşün.
He lost his wife. He lost his job.
Karısını, işini kaybetmiş.
SINCE HE LOST HIS JOB, WHACKING OFF.
Köteklenerek işini kaybettikten sonra.
In a single day, he lost his job, was beaten and robbed, and accidentally caused the death of another human being.
Bir gün içinde işini kaybetti, dayak yedi ve soyuldu ve kazayla bir başka insanın ölümüne sebep oldu.
The file said he started the heavy drinking just after he lost his job at some lumber company and then moved in with his mother.
Dosyasında içmeye bir kereste fabrikasındaki işini kaybettikten sonra başladığı yazılı ve sonra annesinin yanına taşınmış.
And then he lost his job and everything just fell apart.
Sonra işini kaybetti ve her şey dağıldı.
He lost his job. And with Atlanta trying to sign me...
İşini kaybetti... ve arazisini de satmak zorunda kaldı...
He lost his job and his apartment.
İşini ve evini kaybetti.
Now that they've lost everything... 'Ntoni must find a job somewhere... even if it's hard to work on someone else's boat... when he once had his own.
Başkaları için çalışmak zor gelse bile Antonio başka bir yerde iş bulmalı.
He's lost his job.
Montez işini kaybetti.
I dreamed that you did find him a job, but he'd lost his mind and killed us both.
Rüyamda ona bir iş bulmuştun, o da aklını kaybedip ikimizi öldürüyordu.
- Now he has lost his job.
- İşinden oldu ama.
He's a man from the office who's lost his job and I'm trying to find him another.
Ofisten bir adam. İşini kaybetmiş. Ona yeni bir iş bulmaya çalışıyorum.
Frank lost his job because he didn't get proper ID when he sold beer.
Frank işini kaybetti çünkü bira satarken kimlik sormuyordu.
He has lost his job, and he is running around trying to find evidence for us.
O işini kaybetti ve etrafta dolaşıp bizim için kanıt bulmaya çalışıyor.
I had a cousin, he lost two fingers at his last job.
Bir kuzenim son işinde iki parmağını kaybetti.
He tells his wife that he's lost his job and then about their car.
Karısına işten atıldığını ve yeni arabalarının hurda olduğunu söylüyor.
Of course, his is coming from unemployment because he's lost his job.
Tabi onunki işsizlik sigortasından gelecek çünkü işten çıkarılmış.
The real problem is he's lost his job.
Asıl önemli olan sorun işini kaybetmiş olması.
He missed work and lost his job.
İşe geç kaldı ve kovuldu.
When Javier lost his visa... and had to go back to Spain... Samuel, he risked his job in order to be transferred there, too... which is just proof of how much he cared.
Javier'in vizesinin süresi bittiğinde ve İspanya'ya dönmesi gerektiğinde oraya transfer olabilmek için Samuel işini riske etti ki bu da ne kadar çok önem verdiğini kanıtlıyor.
And he's lost his job.
Ayrıca işini de kaybetti.
- He just, not too long ago, lost his job.
- Kısa bir süre önce işini kaybetti.
He's lost his job, he's deep in debt... he left his wedding ring and the picture.
İşini kaybetti, borç batağında alyansını ve resmi bıraktı.
First it was great, but then two years into the marriage... my husband lost his job and he started drinking.
Başta güzeldi ama evliliğin ikinci yılında kocam işini kaybetti ve içmeye başladı.
He just lost his job.
Daha yeni işinden oldu.
When he went back to work, after his financial advisor lost his life savings he got a job as commissioner of the Liquor Board.
Çünkü işimize geri döndüğümüzde, finansal danışmanı hayati tasarruflarını kaybettikten sonra, İçki Yönetim Kurulu'nda delege olarak işe başladı.
he lost 58
he lost it 32
he lost a lot of blood 37
his job 30
he looks just like you 33
he looks like you 29
he looks like me 17
he loves you 282
he looks 48
he loves me not 34
he lost it 32
he lost a lot of blood 37
his job 30
he looks just like you 33
he looks like you 29
he looks like me 17
he loves you 282
he looks 48
he loves me not 34