English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Başaramayacaksın

Başaramayacaksın traducir inglés

287 traducción paralela
Başaramayacaksın Bayan Andrews.
You'll never get away with it, Miss Andrews.
- Bu işi başaramayacaksın.
- You won't get away with it.
Benleyken bir şeyler başaramayacaksın.
You'll never make a success with me around.
Ama artık başaramayacaksın.
But you're not going to anymore.
Asla başaramayacaksın.
You'll never make it.
Başaramayacaksınız!
You'll never make it! It's a setup!
Sen de başaramayacaksın.
You won't either.
- Başaramayacaksın.
You won't make it.
Henüz orada herhangi bir şey yetiştirmeyi asla başaramadın ve başaramayacaksın da
You've never been able to make anything grow out there yet and you never will.
Bunu başaramayacaksın, Link.
You're not gonna make it, Link.
Başaramayacaksın.
You're not gonna make it.
Başaramayacaksınız, Hank.
You'll never make it, Hank.
Başaramayacaksın Morgan.
You ain't gonna make it, Morgan.
Asla başaramayacaksınız.
You'll never make it.
Kaslarını dinlendirmek için, biraz hareket etmen lâzım yoksa başaramazsın. Başaramayacaksın.
You need it to move a bit, to rest your muscles, or else you'll never make it.
Hiçbir şeyi başaramayacaksın.
You're not gonna hit anything, anyhow.
Deneyin bütün masraflarını ödemeye varım, bahse girerim ki başaramayacaksın.
I'll bet you all the expenses of the experiment that you can't do it.
- Asla başaramayacaksın
- You'll never succeed!
'Kapatmamayı deneyeceksin ama başaramayacaksın'
'You will try but you can't open your eyes.
Lakin hiçbirşeyi başaramayacaksın.
But you'll succeed in nothing.
Bu kez başaramayacaksın.
You're done for this time.
Başaramayacaksın!
You can't make it.
Bu kez başaramayacaksın, Varsh.
Not this time, Varsh.
Asla benim gibi olmayı başaramayacaksın.
You'll never succeed in becoming like me.
Sana iyi bir şey söyleyeyim mi? Planın bir başarısızlık örneği! Asla başaramayacaksın.
And I'll tell you something, your plan's a piece of crap.
Asla başaramayacaksın...
You won't break this
Sen de başaramayacaksın.
You'll fail, too.
Ama başaramayacaksınız.
But you shall not succeed.
Asla başaramayacaksın!
You will never succeed!
Bunu başaramayacaksınız.
You won't make it.
Ama bunların hepsi anlamsız, hiçbir zaman başaramayacaksın.
But with all this is pointless, you'll never make it.
Başaramayacaksın.
You will not succeed.
Ne tezgâhlıyorsun bilmem ama bu işi başaramayacaksın.
I don't know what your game is, Caine but it isn't gonna work.
Başaramayacaksın.
You're not gonna do it.
Ama başaramayacaksın, kralı geri getirmeyi. Sineye çekmeyecek halk faşizmi.
You might have gathered our weapons with a thousand tricks, but you'll never succeed in bringing back the King.
"Stalin'in başaramadığını, sen de başaramayacaksın."
"Where Stalin didn't succeed, you won't either."
Başaramayacaksın.
You'll fail.
Bahse girerim bu odanın dışına çıkmayı başaramayacaksın.
Yeah, well, I'll bet you six-to-five you don't make it out of this dressing room.
Ama başaramayacaksın, Nazarene.
But you will fail, Nazarene.
Samimi düşüncemi soracak olursanız başaramayacaksınız.
And if you want my honest opinion... you're not gonna make it.
- Asla başaramayacaksın.
- You're not going to make it.
Haydi, başaramayacaksın!
Come on, you're not gonna make it!
- Asla başaramayacaksın...
- You'll never manage...
Başaramayacaksın!
You won't make it.
Asla başaramayacaksın!
You'll never make it!
Asla başaramayacaksınız.
You're never gonna make it.
- Belki de başaramayacaksın!
- Maybe you will not succeed!
Bu delilik, bunu asla başaramayacaksınız.
It's crazy, you'll never make it.
- Ama başaramayacaksın...
But... but you're not going to.
Ama yemin ederim başaramayacaksın.
But i promise you, You will not make it.
Ama onu benden almayı asla başaramayacaksın.
But you'll never be able to take her away from me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]