English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ B ] / Burası benim evim

Burası benim evim traducir inglés

1,871 traducción paralela
Burası benim evim!
Nobody has the right to touch my things without my approval!
Burası benim evim.
This is my home.
Burası benim evim, dostum.
This is my fucking home, mate.
- Burası benim evim. - Ben öderim.
- This is my building.
Burası benim evim.
This is my house.
Burası benim evim!
This is my house!
Burası benim evim.
It's my house.
Koreli bir ağabeyim yok ve burası benim evim değil.
I don't really have a Korean brother and this isn't really my house.
Ta kendisiyim ve burası benim evim.
I certainly am, and this is my place.
Burası benim evim ve hep öyle kalacak. Ta ki toprağın altına girene kadar!
This is my place, and will be my place till they lay me in the goddamn ground!
Burası benim evim David, öyle izinsiz giremezsin.
Hey. This is my home, you can't just break in here, David.
Hayır, burası benim evim değil.
No, it's not my house.
Burası benim evim!
- THIS IS MY HOUSE!
Burası benim evim.
That's my home.
Çünkü burası benim evim!
... because it's my house!
Burası benim evim.
Hey, this is my house.
Burası benim evim. Jussi de bende kalır.
This is my place, but Jussi sleeps here too.
Burası benim evim!
This is my home!
Sürekli "burası benim evim değil" deyip duruyordu.
He kept calling "This isn't my house".
Burası benim evim.
There's my house.
Burası benim evim değil.
This isn't my house.
Burası benim evim!
Pass it. This is my house!
Çünkü burası benim evim!
Because this is my house!
Burası benim evim.
It's my home.
Burası Benim Evim İstediğin Zaman Gelebilirsin.
This is my home or as you want to call it.
Burası benim evim.
Tripp's looking for a new lawyer.
Dan, burası benim evim.
Dan, this is my home.
Burası benim evim ve şimdi uyum sağlamak zorunda olan ben miyim?
This is my home. And now I have to adapt?
ve burası benim evim. ve bu loğusa humması ise, biliyorsun mutlaka yatak istirahati gerekli.
And this is my home. And if it is eclampsia, you know bed rest is called for.
Burası benim evim. Burada yaşamak istiyorsan benim kurallarıma uymak zorundasın.
This is MY house, and if you want to live in it..
Burası benim evim Sid. Sense bir çöplüğe çevirdin.
This is my home Sid, and you have turned it into a garbage dump!
Artık burası benim evim değil gibi!
This doesn't even feel like my house anymore!
Burası benim evim.
I own the place.
Burası benim evim değil, değil mi?
This isn't my place, is it?
Burası benim evim.
I live here.
Hadi ama burası benim evim.
Come on, it's my house.
Burası benim evim.
That is my home
Burası artık benim evim.
This is my home now.
Benim evim burası.
This is my home.
- Burası benim de evim.
It's my house too.
Ben bir dostum ve burası da benim evim.
I'm a friend. And this is my home. Should I know you?
Burası'da benim evim...
That's my house...
Burası da benim evim. Eğer uğramak istersen...
There's my house, in case you ever want to drop by and...
Adım Tyler Marr, burası da benim evim.
My name's Tyler Marr. This is my house.
Burası cami, benim evim değil.
This is the mosque not my home.
- Burası da benim evim
Your house? Oh, it's right behind us, it's right behind us!
Burası benim de evim, Talyda. Burada yaşıyorum.
I live here.
Git. Buranın sahibi benim de babam. Yani burası benim de evim.
- See, this is my dad's home too, which means it's my home.
Burası benim evim.
He has an ironclad chain of title, proving the house belongs to his family, which makes Nick the sole heir.
Burası benim lanet Evim!
This is my fucking house!
- Burası benim de evim!
- Jessica, upstairs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]