Zaman alacak traducir inglés
2,329 traducción paralela
- Ve şey biraz zaman alacak.
And it's gonna... It's gonna take a little time, you know.
Bu biraz zaman alacak.
It's going to take some time.
Evet, o ve Bug yaklaşık iki yıldır beraberler. Bu biraz zaman alacak.
Yeah, she and Bug were together for, like, over two years, so it's just gonna take some time.
Demek istediğim, bunu incelemem biraz zaman alacak, o yüzden...
My point is, it's gonna take me a while to process all this, so...
Bulmam biraz zaman alacak.
It'll just take me a while to find them.
Whitman'ın çekini ne zaman alacak?
When's she getting Whitman's check?
Evet ama gelmeleri zaman alacak.
Yeah, but they'll be a while.
Biraz zaman alacak ama söz veriyorum atlatmasına yardımcı olacağım.
Well, it'll take some time, but I promise I'll help him through it.
Civardaki güvenlik kamerası görüntülerini inceliyoruz ama bu biraz zaman alacak.
We're tagging the security surveillance in the neighborhood but that's going to take a little while.
- Biraz zaman alacak.
Oh, that's gonna take some time.
Nerde olduğunu biliyorum ama bu biraz zaman alacak.
I knew where he was but I was delayed a bit.
Olay yerinden topladığımız tüm kanıtları incelemek, zaman alacak. Ancak geride hiçbir iz bırakmamış olduğuna inanmak oldukça zor.
It'll take a while to analyze all the evidence from the scene, but it's hard to believe he didn't leave something behind.
Audrey, gideceğimiz yere varmamız biraz zaman alacak.
Audrey, it's gonna take us a little while to get where we're going.
Biraz zaman alacak.
It's gonna take some time.
Tamam, bu şey inanılmaz derecede sağlam. Kesmem biraz zaman alacak.
Okay, this stuff is incredibly strong.
Bir öğrenciyle ilgileniyor ve gerçekten geç saate kadar çalışıyorlar ve bu biraz zaman alacak bu yüzden Alex benimle gelmenizi istiyor.
He's tied up with a student, and they're working really late, and it's gonna be a while, so he really wants you to come on with me.
- Bu biraz zaman alacak.
This is gonna take a while.
Bu kısım biraz zaman alacak.
Ugh. This section's gonna take a while.
Her türlü olası alerjeni inceliyor ama biraz zaman alacak.
Well, she's running every possible allergen, but it's gonna take some time.
Sonuca ulaşmak biraz zaman alacak.
It's going to take some time to narrow it down.
Gerçi biraz zaman alacak.
That is gonna take some time, though.
Normale gelmesi epey zaman alacak.
The swelling is going to take a lot to go down.
G. Bu biraz zaman alacak.
New moves? Hah! Sit back, G., this is gonna take a while.
Çok yorulmuş, majesteleri, ayrıca susuz kalmış, tamamen iyileşmesi zaman alacak. - Teşekkürler, Gaius.
He is exhausted, Sire, and severely dehydrated, but given time he'll make a full recovery.
Henüz bilinci yerine gelmedi. Ama merak etme. Biraz zaman alacak ama onu iyileştireceğim mutlaka.
He's still unconscious, but he will do just fine.
Zaman alacak seni unutacağım.
Even if it takes time, I'll forget you.
John, sivil yaşama uyum sağlaman biraz zaman alacak.
John, it's going to take you a while to adjust to civilian life.
Biraz zaman alacak.
Because it's going to take a lot.
Eninde sorunda çözeceğiz, sadece biraz zaman alacak.
It will be taken care of... but it needs quite some time.
bu biraz zaman alacak gibi.
Because this will take a while.
Şimdi, toparlaması biraz zaman alacak.
Now, it will take some time for him to stabilize.
Yeni bir ailede rolünü bulman biraz zaman alacak
It takes time for to find their role in a new family... huh?
Tabi bu biraz zaman alacak.
'S goin'on?
Biraz zaman alacak.
Take some time.
Sadece anlaştık biraz zaman alacak.
We just agreed we'd take our time.
tekrar oturabildiğin zaman, kabul ediyorum biraz zaman alacak.
Once you can sit again, which could be a while, I admit.
Biraz zaman alacak.
This will take some time.
Biraz zaman alacak.
That's going to take a while.
Randevu alacak zamanım yok.
I... I need help with this now.
Öyleyse başka bi deyişe, başladığımız yere döndük- - biliyoruz ki biri 414 Wright da yüzlerce can alacak ama ne zaman onu bilmiyoruz.
So in other words, we're right back where we started- - we know that someone's planning on taking hundreds of lives at 414 Wright, we just don't know when.
Şimdi aramayı tüm ulusal veri tabanlarında yapacağım ve acayip uzun zamanımı alacak.
So now I have to expand the search to all the international databases, and it's going to take me forever.
- Cevapların onda olduğunu söyledim, ama o cevapları alacak çok zamanınız var demedim.
I didn't say you had a lot of time to get them.
O zaman, IYS hançeri bir ödeşme olarak alacak.
Then, uh, I.Y.S. will take the dagger as an asset.
Yeni eve taşındığınız için hediye getirmeliydim biliyorum ama bir şey alacak zamanım gerçekten olmadı.
I know I should bring a gift. Like a housewarming gift to things like this, but I didn't really have time to bring anything.
Allah! ne zaman polis beni ve annemi alacak?
when will the police arrest me and my mother?
İşler sarpa sardığı zaman eski moda şeyler gibi stresini alacak bir şey yoktur.
When things are going bad, there's nothing like an old fashioned to ease that stress.
- Abi, Ünsal abi bunları alıp sattığı zaman ekmeği bırak kilosuyla altın alacak.
If he sells these he will be rich.
Bana sadece iki hafta vereceksiniz ve bu zamanın sonunda istifa etmek isteyen herkes tazminatını ve tavsiye mektubunu alacak.
You give me two weeks, just two, and at the end of that time, anyone who wants to resign will receive severance pay and a glowing letter of recommendation.
Eğer o ölür, Her zaman ne istediğini alacak...
If she dies, you will get what you always wanted...
Öldüğüm zaman bunu siz oğlanlardan biri alacak.
Now, one of you boys gets this when I die, so be careful with it.
Frank'ın pırlanta alacak parası olsaydı, uzun zaman önce hasarlı kıçını kaldırır ve göt deliğine dikiz aynasından bakardım.
If Frank had money for a diamond, I would have jacked his sorry ass ages ago and put this shit hole in rear view.
alacakaranlık kuşağı 39
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
alacakaranlik kuşaği 23
alacak 20
alacaksın 58
alacaksınız 23
alacak mısın 19
zamanı 41
zaman 286
zamanında 22
zamanla 88
zaman geçiyor 44
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22
zamanlama 22
zamanım yok 137
zamanın var mı 17
zaman yok 141
zaman doldu 144
zamana ihtiyacım var 37
zaman geldi 92
zamanımız azalıyor 34
zamanım var 22