English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bana bir iyilik yapın

Bana bir iyilik yapın traducir español

581 traducción paralela
Bu akşam bana bir iyilik yapın ve beni Bayan Anton'un yanına oturtun. Olmaz mı?
Esta noche quiero pedirle un favor y que me siente al lado de la Sra. Anton.
Hey, onu içeri tıkarsanız bana bir iyilik yapın, tamam mı?
Oigan, si lo encierran, háganme un favor,
O zaman bana bir iyilik yapın lütfen.
Entonces, si le resulto agradable, ¿ podría hacerme este favor?
Bana bir iyilik yapın ve kaygılanmayı bırakın.
- Por favor, deje de preocuparse.
Bana bir iyilik yapın, Bay Cohen.
Señor Cohen, hágame un favor, ¿ eh?
Öyleyse bana bir iyilik yapın!
- Esto es increíble.
Niyetinizi takdir ediyorum ama bana bir iyilik yapın ve bu işi kendi kendinize yapın.
Mucho les alabo la intención pero me hacen el favor de irse a santificar solitas.
Bana bir iyilik yapın. Bir adım ileri gelin.
Hazme el favor de dar un paso al frente.
Werner, lütfen. Bana bir iyilik yapın ve Avusturya'yı terk edin.
Werner por favor concédeme éste ruego abandona Austria.
Bana bir iyilik yapın.
Háganme ese favor.
Ama lütfen, bana bir iyilik yapın "Majesteleri" deyin.
- ¿ Señora? - Sí. Pero hágame un favor, y simplemente diga Majestad.
Bana bir iyilik yapın olur mu?
¿ Por un estúpido?
Bana bir iyilik yapın. 3 aylık hamileyim sürekli midem bulanıyor. Kocamda para çok.
El dinero Io tiene mi esposo.
Bana bir iyilik yapın.
Hágame un favor.
Dinleyin. Kendinize, ailenize ve bana bir iyilik yapın :
Escuche, háganos un favor a todos : a sí mismo a su familia y a mí.
Bana bir iyilik yapın.
Como un favor personal.
Restif, bana bir iyilik yapın.
Restif, hazme un favor.
Bayan bana bir iyilik yapın.
Hágame el favor.
Bana bir iyilik yapın, işiniz bitince etrafı temizleyin.
¿ Sed amables, eh? Cuando terminéis, limpiad.
Ivan Mihailovich, bir ricam olacaktı. Beni tekrar aranıza alır mısınız? - Bana bir iyilik yapın.
Déjame regresar.
Bana bir iyilik yapın ve arkadaşımı rahatsız etmeyin, çok yorgun.
Y hágame un favor. No molesten a mi amigo. Está muerto de cansancio.
Bana bir iyilik yapın.
Hazme un favor.
Onunla konuşmanızı istiyorum. Benim için bunu yapar mısınız lütfen. Bana bir iyilik yapın.
Quiero que hable con él. ¿ Puede hacerlo como un favor personal?
Bana bir iyilik yapıp onu başka bir yerden alır mısınız?
Hágame un favor, ¿ quiere? Váyase a otra parte.
Bay Keats, bana bir iyilik yapın, Cora'ya söyleyin...
Sr. Keats, dígale a Cora...
Bana bir iyilik yapıp yalnız bırakır mısınız?
Oiga, hagame un favor y déjeme en paz.
Bana bir iyilik yap. Adamlarını topla ve git buradan.
Coge a tus muchachos y marchaos.
Bana değilse bile, kendinize bir iyilik yapın.
Si no como un favor a mí, como favor a ustedes.
Bana bir iyilik yap ve bu sefer o şişko parmaklarını teraziye bastırma.
Y hazme un favor, no le agregues peso con tus pulgares.
Kan kardeşim, Dorothy, lütfen bana bir iyilik yapıp, yatar mısın?
Dorothy, hazme un favor, hermana de sangre ¿ Quieres irte a la cama?
Dennis, bana bir iyilik yapıp o şeyden alır mısın?
Dennis, ¿ me harías el favor de traerme algunas de esas cosas?
- Lütfen bunu bana bir iyilik olarak yapın.
¡ Hágame ese favor!
Bana bir iyilik yapıp uğramasını söyler misiniz?
Háganos el favor y dígale que venga.
Bana bir iyilik yap ve lütfen ona kıyafet giyip giymediklerini ya da mızrak taşıyıp taşımadıklarını sorma.
Por favor, no les hagas preguntas ignorantes sobre como se visten o si usan lanzas.
Bana bir iyilik yap. Mutfağa taşın.
Hazme un favor, múdate a la cocina.
Robin Hood hırsızmış aldıklarını hep dağıtmış... hayırseverlik iyidir, biraz da bana iyilik yapın bir iki cebe giriverin... bir iki cebe giriverin...
"Robin Hood, qué rufián Regalaba lo que robaba " La caridad está bien, practicadla conmigo Salid y birlad un par de carteras " Tendréis que birlar un par de carteras, Muchachos
Bana bir iyilik yapıp, gözünüzü dört açın, olur mu?
Oye, hazme un favor, ten los ojos bien abiertos por mí, vale?
Dinle, bana bir iyilik yapar mısın? İçeri dön, Kaplan Pençesi yap Turna kuşu duruşu, Tavuk kanadı hatta bildiğin bütün zırvaları yap. Çünkü dışarısı tehlikeli.
Hazme el favor de irte allí y hacer el Tigre, la Grulla, el Pollito y todas esas tonterías en una esquina.
Bana bir iyilik yapıp ve bu saygı değer gazeteyi sobamda yakar mısın?
¿ Querría hacerme un favor? Quiere darle una honorable incineración en mi estufa.
Bana bir iyilik yapıp onları kodese atar mısınız?
¿ Me harían el favor de enchironarlos?
Bana bir iyilik yapıp o at üzerine 10 dolar yatırır mısın?
¿ Me haces el favor de apostar $ 10 a su yegua?
- Bana bir iyilik yapıp, şunlara bakar mısın?
- Hazme el favor de revisar esto.
Bizim için yaptıklarına müteşekkiriz ama bana bir iyilik yapıp buradan çıkar mısın?
Te agradezco todo lo que has hecho, pero haz el favor de irte de aquí.
Neden kendine bir iyilik yapıp, onu neden aradığını söylemiyorsun bana.
¿ Por qué no te haces un favor y me dices para qué le quieres?
Bana bir iyilik yap ve arkadaşlarına da aynısını söyle.
Bien, y dile a tus amigos que hagan lo mismo.
Bana bir iyilik yapıp üç dakikalığına uğrar mısın?
¿ Me harías el favor de subir tres minutos?
Bana bir iyilik yapıp bunları dışarıdaki mavi Civic'in ön koltuğuna atar mısın?
¿ Podría hacerme un favor y tirar estas en el Civic azul en el frente?
Bana bir iyilik yapıp, bu kağıt parçasını imzalar mısın lütfen?
¿ Me hace el favor de firmar este papel?
Bana bir iyilik yap ve şu gözü yaşlı güzel kadın saçmalıklarını kes.
Hazme el favor de dejar de hablar de mujeres hermosas llorando.
Arkadaşlığımızın kalan son parçasını kurtarmak istiyorsan bana bir iyilik yap.
Si quieres recuperar nuestro último jirón de amistad, hazme este favor.
Merak ediyorum da bana büyük bir iyilik yapıp kalkma olasılığını değerlendirebilir misin?
Me pregunto si tendría la gentileza de considerar la posibilidad de levantarse?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]