English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Ben yukarı çıkıyorum

Ben yukarı çıkıyorum traducir español

155 traducción paralela
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy a subir.
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy a subir. ¡ Todos a sus puestos!
- Ben yukarı çıkıyorum.
Voy arriba. - Siéntate.
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Sí, ya están todas.
Ben yukarı çıkıyorum, Charlie.
Iré arriba.
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy arriba.
Ben yukarı çıkıyorum, eğer bulursam işaret verdiğimde beni izleyin, ve bunu çabuk yapın.
Voy a subir hasta el manantial y si le descubro seguidme cuando os dé la señal, y hacedlo deprisa.
Ben yukarı çıkıyorum, küçük kızım da orada
Voy a subir mi hija tambien ésta arriba
Ben yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba.
Dinleyin! Ben yukarı çıkıyorum.
Escucha, me voy arriba.
Ben yukarı çıkıyorum. Etrafa bakmak için.
Voy a subir las escaleras a ver si no hay moros en la costa.
Ben Yukarı çıkıyorum.
Yo subiré.
Hayır, ben yukarı çıkıyorum. - Korkak!
No, yo subo. - ¡ Cobarde!
Ben yukarı çıkıyorum.
Voy fuera.
Güzel, ben yukarı çıkıyorum.
Bien, me voy a delante
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Voy a subir.
O zaman ben yukarı çıkıyorum.
- Todavía no. - En todo caso me voy arriba. Es que estoy agotada.
Ben yukarı çıkıyorum.
lré arriba.
Ben yukarı çıkıyorum, ama siz ve sizin dünyanız aşağı iniyor!
Yo me iré hacia arriba, pero tu y el mundo iran hacia abajo. - Volveré.
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Me voy arriba.
Bu kata bak, ben yukarı çıkıyorum.
Vete por ahí. Yo voy arriba.
Ben yukarı çıkıyorum.
Yo subo.
Sen aşağıda kal, ben yukarı çıkıyorum.
Quédate aquí, Yo subiré.
Tamam. Ben yukarı çıkıyorum sen de bana, arabadan bir şeyler getirirsin.
Bueno, subiré si tú me traes algo del auto.
- Ben yukarı çıkıyorum. - Sen de kimsin?
Yo voy a subir.
Ben yukarı çıkıyorum.
Estoy subiendo.
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Me voy arriba
Ben yukarı çıkıyorum.
Yo mientras subo.
Pekala, Ben şimdi yukarıya, odama çıkıyorum.
Bueno, subiré a mi habitación.
Ben yukarıya çıkıyorum.
Subiré.
Ben yukarı, orga çıkıyorum.
- Nada. Me lo imaginaba. Bueno, me subo al órgano.
Haydi Colin, ben şimdi yukarı çıkıyorum.
Vamos, Colin. Yo voy a subir.
Ben şimdi yukarı çıkıyorum.
Ahora iré arriba.
Sonra gidip duşu açıyorum ve Al, hızla yukarı çıkıp yatağa giriyor. Ben yatağa gelmeden önce uyuyor numarası yapıyor. Aslında, karanlık odada saklanıp yatağa yattığı an üstüne çullanmak lazım.
Abro el grifo de la ducha y Al se mete en la cama corriendo para fingir que está dormido antes de que yo salga pero yo estoy escondida en la oscuridad y lo agarro en cuanto cae en la cama.
Tanrım, ben yukarıya çıkıyorum. Yemin ederim kayışla aşağıya ineceğim.
Te juro por Dios que voy a subir a traer mi correa.
Ben acım ile yalnız kalmak için yukarı çıkıyorum.
Mejor voy arriba para estar solo con mi pena.
tamam ben çıkıyorum yukarıya.
Listo. Se terminó. Vuelvo arriba.
Ben tekrar yukarı çıkıyorum.
Voy a volver allí.
Maxence, çocuk acıktı, ben biraz yukarı çıkıyorum.
La niña tiene hambre. Me subo un momento. De acuerdo.
Ben yukarı çıkıyorum.
Me voy arriba Juana porque es que estoy agotada.
Ben biraz yukarı çıkıyorum.
¡ Me voy arriba un momento! - Si.
Ben hala tepeye yukarı çıkıyorum.
Sigo subiendo la colina.
Sen yukarı çık ben tavuğu dışarı çıkarıyorum.
Ve arriba, voy a sacar al pollo.
Onunla ben çıkıyorum, sen değil. Onu hemen ara, yukarı çıkıp hallet şu işi.
Recoge tus cosas, sube y llámala. ¿ Vale?
- Ben yukarıya, uyumaya çıkıyorum.
Me voy a dormir.
Ted, ben hemen yukarı çıkıyorum.
¿ sí?
Özür dilerim, ben yukarıya çıkıyorum.
Lo siento. Yo subo.
siz yukarı, ben arkdan çıkıyorum
Subid allí arriba y yo iré por detrás.
Ben arkadan yukarı çıkıyorum.
Voy a subir por la parte de atrás.
- Ben yukarı çıkıyorum.
- Ya, me voy.
- Yukarı çıkıyorum ben.
- Me voy arriba. - Gallina.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]