Ben yaptım traducir español
16,330 traducción paralela
Her şeyin finansmanını ben yaptım ve o zaman posta odası maaşı alıyordum.
Tuve que financiar todo el asunto y solo he ganado dinero en la sala de correo.
Cliff, ben yaptım.
Cliff, he sido yo.
Ona ilk elle muamelesini ben yaptım.
Le hice su primera paja.
Ben yaptım bile.
Me he tomado la libertad.
- Onları ben yaptım.
- Sí. - Yo las hice.
Niyetim bu değildi ama ben yaptım.
No era mi intención, pero las hice.
Ben yaptım. Anladın mı?
Fui yo. ¿ Entiendes?
- Ben yaptım bunu.
- No. - Oh, yo lo hice.
Bunu ben yaptım.
Lo hice yo.
Adı Elia benim oğlum, ben yaptım! "
Se llama Elia ". "Es mi hijo, lo tuve yo".
Neyi bu kadar yanlış yaptım ben?
¿ Qué es lo que he hecho tan mal?
Ben de aynı hatayı defalarca yaptım.
Yo cometí el mismo error, una y otra vez.
Bu davranışı hak edecek ne yaptım ben?
Lo que he hecho merece este tipo de comportamiento?
Herkese ne yaptığımızı biliyor musun diye soruyorsak ben biliyorum da, onu demek istemiştim.
Bueno, si estábamos preguntando si todos sabemos lo que sucede, - solo quiero decir que yo lo sé. - No pregunté eso.
Ne yaptığımı biliyorum ben.
Vamos, andando.
Ben ne yaptım biliyor musun?
Bueno, ¿ sabes lo que hice? Lo actualicé.
Ben de yaptım.
Yo mismo lo he pensado.
Bunu mahalle için yaptım mahallenin sorumluluğu ben de.
Hago esto por el vecindario, así que el vecindario se ocupará de mí.
Böylesine mükemmel bir erkek arkadaşı hak etmek için ne yaptım ben? - Bekle.
¿ Qué he hecho yo para tener un novio tan maravilloso? Un segundo, voy a coger al Kyle.
Ne yaptığımı biliyorum ben.
Sé lo que estoy haciendo.
Polisin yaptığımı söylediği şeyleri yapmışsam canavarın tekiyim ben.
Si he hecho las cosas que la policía dice que he hecho, entonces soy un monstruo.
Dedektif Box geldi ve ekip otomuzdaki Bay Khan'ı fark etti ve onu birisinin eve geri götürmesini söyledi, ben de öyle yaptım. - Ev mi?
Llegó el detective Box vio al Sr. Khan en nuestro patrullero y dijo que alguien lo llevara a la casa y así fue.
Ben hakkım olanı istiyorum... Birlikte çalışmayı, her zaman yaptığımız gibi.
Quiero lo que es correcto... nosotros trabajando juntos, como siempre.
Ben de planlar yaptım.
Así que he hecho planes.
Çıkınca da bakıyorum, yaptığım tüm anlaşmaların içine sıçmışsın. Ben yoluna çıkmışım gibi bakıyorsun bir de.
Y salgo y te veo jodiendo todos los tratos que he hecho, mirándome como si estuviera en tu puto camino.
Sence böyle bir şeyi ben mi yaptım?
¿ Y crees que haría algo así?
Ne yaptım ben?
¿ Qué he hecho?
Peki ben ne yaptım?
¿ Pero sabéis lo que hice?
Ben bir tur yaptım zaten.
Hice una ronda.
Tanrı aşkına, ben sana ne yaptım?
¿ Qué te he hecho para que me turtures?
Ama ben küçük bir şey yaptım.
Pero he estado trabajando en algo.
Ben bir parçacık bulucu prototipi yaptım.
He desarrollado un prototipo de detector de partículas.
Size ne yaptım ben?
¿ Qué te he hecho a ti?
Ki ben de öyle yaptım.
Eso fue lo que hice.
Kendi kendime "Ne yaptım ben?" dedim.
Me pregunté : "¿ Qué he hecho?".
Asıl ben ne yaptım?
¿ Qué he hecho yo?
- Ben de ne yaptığımı bilmiyordum.
No sé en qué estaba pensando. No ha sido el curry.
Çok bencil oldum sana üstünlük tasladım, ve ben... Çok bencillik yaptım.
He estado ensimismado y prepotente contigo y realmente fui muy egoísta.
Ben ne yaptım?
¿ Qué hice?
Hey! Ben ne yaptım?
¿ Qué hice?
Bu tam da bu kütüphanede, onlarca kez yapılan anlaşmalarla aynı. Benden öncekilerin yaptığı anlaşmalar ama ben yapmayacağım.
Y es el tipo de acuerdo que se ha hecho en esta biblioteca... infinidad de veces... por mis antecesores, pero no por mí.
Ama emin ol, yaptığım şey senin söylediğin "Ben hastalarım için oradayım." saçmalığından daha kötü değil çünkü hastalarının hepsi suçlu.
Pero, sabes, no es peor que tú y tu mierda de "estoy ahí para mis pacientes", porque estos pacientes que ves son criminales.
Ben ne yaptım ki?
¿ Ahora qué hice?
Ben düzenlemeleri yaptım.
Me he encargado de todo.
Ruhuma kulak verdim ve ben bir hata yaptım.
Examiné mi alma y cometí un error.
Mylene, geçmişimde ben... Çok kötü şeyler yaptım.
Mylene, en el pasado hice cosas malas.
Yüzlerce iyi yatırım yaptım ben, Wall Street'te çalıştığım sırada müşterilerim için yapmıştım.
Hice cientos de inversiones buenas para mis clientes desde Wall Street.
Zina yaptım ben.
Soy un gran, viejo adúltero.
Ben çok üzgünüm... yaptığım şey yüzünden.
Lo lamento tanto... por lo que he hecho.
Ama ben yapmasaydım başka birine yaptırırlardı. Ardından benden şüphelenirlerdi bu yüzden bu yüzden evet dedim.
Pero si no lo hacía yo, simplemente le hubiesen hecho hacerlo a otro y sospecharían de mí, así que... así que dije que sí.
- Ben de öyle. Richard hepsini tek başına mı yaptı yani?
¿ Richard hizo todo esto solo?
yaptım 350
yaptım bile 41
yaptım mı 24
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
yaptım bile 41
yaptım mı 24
ben yalnızım 40
ben yokum 169
ben yoruldum 32
ben yanındayım 34
ben yatıyorum 81
ben yokken 23
ben yapabilirim 67
ben yaparım 439
ben yaşıyorum 19
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yapamam 117
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40
ben yaşıyorum 19
ben yedim 21
ben yapmadım 408
ben yapamam 117
ben yatmaya gidiyorum 66
ben yazdım 32
ben yazarım 25
ben yapayım 56
ben yapmam 40