Benden olsun traducir español
600 traducción paralela
Ama benden olsun. - Üç brendi.
- Bueno, un brandy, pero invito yo.
Bugün bu arabayı 100 dolara vereceğim, odun da benden olsun.
Le vendo ahora mismo este coche por cien dólares con la madera.
Bu da benden olsun Doc.
De acuerdo, Doc.
Bunlar benden olsun.
Yo pago esto.
İçkilerini tazele, benden olsun.
Sírvales otro whisky.
- Bu benden olsun, Irving.
- Invito yo, Irving.
Benden olsun.
Qué tomas?
- Bu da benden olsun.
- Ésta es gratis.
Bu da benden olsun.
- Tome un trago.
- İçkin benden olsun.
- Yo invitaré la bebida.
Yeni bir biftek ısmarla, benden olsun.
¿ Por qué no comes un filete recién hecho a mi cuenta?
Hayır, hayır, hayır, Bu benden olsun.Zaten kimse buna inanmaz.
No, a esta, invito yo. Nadie me creería.
Benden olsun.
Le invito.
Cimri'yle Obur'u ayarlayayım. İkisi de hoş kızlar. Öğleden sonra benden olsun.
Llamaré a Avaricia y a Glotonería, dos chicas encantadoras, y nos vamos por ahí.
Birazcık olsun benden hoşlandığını söylemeyecek misin?
¿ No me dirás que te gusto un poco?
Ve eğer herhangi birisi, Heidi'yi benden almaya çalışırsa Tanrı onun yardımcısı olsun.
Y si algún hombre intenta quitarme a Heidi... ¡ que Dios lo ayude!
Serbest kalınca ne olursa olsun... benden işaret gelene kadar kıpırdamamalılar.
Pero que una vez libres no se muevan hasta que yo dé la señal.
Ninotchka... benden biraz olsun hoşlandın mı?
Ninotchka... ¿ no te gusto, aunque sea un poco?
Benden olsun.
Te invito a tomar uno.
Ben yemin etmis bir kanun adamiyim. Anayasada belirtilen durumlar disinda... sebebi her ne olursa olsun elindeki kanitlari benden saklayamazsin.
Soy un agente jurado de la ley 24 horas al día... y ni la formalidad ni la informalidad justifican que me oculte... pruebas de un delito a no ser que sea por motivos constitucionales.
Benden azıcık olsun hoşlanıyorsun, değil mi?
Te gusto un poco, ¿ verdad, querido?
- Benden olsun. - Sağ ol.
- Pago yo.
Bu benden sana bir iyilik olsun...
Pero si se trata de hacerte un favor...
İçin rahat olsun. İstesen de benden kurtulamazsın.
No se librará de mi tan fácilmente.
- Tamam, benden olsun.
- De acuerdo.
İsterse benden iki kat uzun olsun!
¡ Aunque me doble en tamaño!
Çünkü çok katı bir tabu ve Hausalar küçük bir köpeği boğazlarlarsa siyah ya da beyaz olsun, senden ve benden daha güçlü olduğunu kanıtlamış olacaklar.
Si comen perro demostrarán que son más fuertes que cualquier otro hombre negro o blanco.
Düşüncesi bile uzak olsun benden.
¡ Lejos de mi corazón semejante idea!
- İkincisi de benden olsun!
- Y yo otra!
Ruhu şad olsun. Zavallı babamın inancı benden daha fazla değildi.
Ojalá mi pobre padre, que en paz descanse, hubiera tenido menos fe.
Bunu bir ay önce söylemedin. Böyle olsun istedin, ve benden bu olmamı istedin!
Hace un mes, usted quería que lo fuera, por mí.
Yazıklar olsun sana! Hiç mi benden korkun yok!
¡ A ti y a ti no temas!
Benden iki yıl psikoloji dersi aldın... bunu biraz olsun anlamalıydın.
Te di dos años de psicología, deberías tener un poco de... idea sobre estas cosas.
Noel'e kadar uzaklaştırma aldım. Olsun ne olucak? Sen yine de benden iyisin.
Se enfureció y me dijo que me fuera a mi casa hasta después de Navidad.
Benden mi? Öyle olsun.
Bueno... nada es definitivo en esta etapa.
Benden biraz olsun hoşlanıyorsun, değil mi?
Un poco de bien lo quieres también tú.
İstediğinizi seçin, Benden size hediye olsun.
Elíjalo bien. Será un recuerdo "de mí".
Ne istersen yap, yeter ki benden uzak olsun.
Haz lo que quieras, pero mantenlo lejos de mí.
Kız Bahar! Senin de alacağın olsun. Elin herifini benden üstün tuttun.
Y tú, Bahar, ¿ cómo te atreves a hacerle caso a él y no a mí?
Lanet olsun ona, o bile benden çaldı.
Maldita, me robó lo poco que tenía.
Bak, işte para. Benden olsun.
Aquí tengo, voy a reponerlo.
Baba eğer mümkünse bu kase benden uzak olsun.
Mi padre si es posible permíteme no beber de esta copa.
Baba, eğer ben içmeden bu kasenin benden uzaklaştırılması mümkün değilse, senin istediğin olsun.
Padre mío si he de tomar de esta copa y beber tu voluntad se habrá hecho.
Çünkü peygamber Muhammed, Allah'ın selamı ve iyiliği üzerine olsun, bana göründü, ve benden Hartum'a ateş ve kılıçla saldırmamı emretti.
Porque el profeta Mahoma, bendito sea, se me ha aparecido en una visión y me ha ordenado atacar Jartum con fusiles y espadas.
Benden sana bir hatıra olsun.
Guardela en recuerdo mío.
Al senin olsun, benden uzak olsun.
Tíratela tú y déjame en paz.
Yemin ederim adam dürbününü bir an olsun benden alamıyor.
Lo juro, ese hombre nunca deja de espiarme con sus prismáticos, ni por un minuto.
Lanet olsun, benden jigolo falan olmaz.
Porque, diablos, yo no soy un buscavidas.
Başkası üzerinden olsun, ama benden pek bir şey bekleme.
Pues transponla y no cuentes conmigo.
Hey, lanet olsun. Benden ne saklıyorsunuz böyle.
Puta madre, ¿ vas a seguir así hasta que lleguemos a Londres?
Şimdi sen benden, vergi olsun olmasın, 24 dolar istersen bunun adı yasal soygun olur.
Y ahora pretende venderme ésta por $ 24 dólares aquí, impuestos o no... me suena a estafa legal.
olsun 342
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
bender 52
bende seni seviyorum 38
bende 490
benden 238
benden bu kadar 130
bende de var 25
benden uzak dur 398
bende seni 17
bende yok 35
benden ne istiyorsun 357
bende var 92
benden hoşlanıyor musun 28
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
benden kaçamazsın 31
bende var 92
benden hoşlanıyor musun 28
benden sana 27
benden nefret ediyor 82
benden korkuyorsun 19
benden korkma 17
bende geliyorum 21
benden hoşlanıyorsun 20
benden kaçamazsın 31