Bir daha olmasın traducir español
1,333 traducción paralela
Bu seferlik. Bir daha olmasın.
¡ Ese beso estuvo bien,... pero no vuelvas a hacerlo!
Bir daha olmasın.
Que no vuelva a ocurrir.
Hepimiz biliyoruz ki geri gelecek, gelecek ve yine gelecek. Ve ben gerçekten de bunun bir daha olmasını istemiyorum.
Pero todos sabemos que volverá y volverá y volverá y no quiero que eso ocurra.
Dante böyle bir şeyin bir daha olmasını engellemek için her şeyi yapardı.
Dante haría cualquier cosa para evitarlo de nuevo.
Bu bir daha olmasın.
No permita que vuelva a ocurrir.
Bir daha olmasın.
Pero trate que en el futuro no vuelvan a ocurrir estas cosas.
- Bir daha olmasın.
- Que no se repita.
Kızına iyi bak. Ve bu bir daha olmasın.
Cuida de tu hija... de forma que no ocurra de nuevo
Bu hafta sonu bütün düğümleri çözmeliyiz ki bir daha olmasın. Bu yüzden geri dönüşlerinize güveniyoruz. Özellikle de eleştirilerinize.
Tenemos que ver los fallos este fin de semana para que no pasen de nuevo, así que dependemos de vuestra información, en especial de vuestra crítica.
Rahibe olmasının sebebi daha büyük bir amaca hizmet etmek istemesi.
Se hizo monja porque respondió a un llamado más elevado.
Suda sörf yaparken önemli bir şey fark ettim rakibinizin erkek veya kadın olmasına göre değişen çünkü su testosterona göre daha fazla östrojenle doluyor.
Noto una gran diferencia en el agua... con el surf con chicos y no con chicas... porque el agua esta llena de estrógeno en lugar de testosterona.
Bu vaatler başka bir şey için daha olmasın?
¿ Pero sus promesas aún valen algo?
Harika bir grubumuz vardı. mükemmel Ve iyi bir soundumuz vardı... ama daima daha büyük bir şeyimizin olmasını istedik, dolgun bir sound.
Éramos un grupo excelente. Excelente. Sonábamos bien pero me parecía que debíamos tener un sonido más completo.
Bir kez daha dinliyoruz, bu Noel'in bir numarası olması beklenilmeyen parçasını
Una vez más la canción que podría convertirse en un éxito navideño...
- Çünkü ben daha kötü bir şey olmasını bekliyordum.
- Porque pensaba que sería algo peor.
Karımın beni, benden daha zengin bir adamla aldatıyor olmasından şüpheleniyorum.
Mi mujer puede querer un tipo más rico. Con pelo.
Daha otuz yaşında ve üç ayrı suçtan mahkumiyet de dahil kabarık bir sabıka kaydı olmasına karşın,
Me gusta eso. A la edad 30 y con un extensivo record criminal, incluyendo tres condenas por delito.
- Lütfen, bir tane daha'Hristiyan kancaları'bölümü olmasın.
Por favor, no otro episodio de'Christian hooks up'.
Sizin başkanınız söylev vermekte mi yoksa selam vermekte mi iyi olmalı? Politik bir partide olması daha iyidir.
en su país, el Presidente es bueno con las palabras... ó es bueno con los saludos militares?
Bir ormanın daha bereketli olması gerekmez mi?
Pensé que los bosques estaban llenos de vida.
Eğer olması gerektiği gibi Sweetback'i tek başına gösterirseniz... Bir günde geçen hafta kazandığınızdan daha fazla para kazanırsınız diyorum.
Le apuesto un traje nuevo a que si la proyecta sola, como debe ser en un día ganará más dinero que en la última semana.
Lou çok takıntılıydı, görebiliyor musun? Binalarındaki hiç bir görünümün öngörülmez olmasına yatkın değildi. Bu yüzden bir şey olacaksa, onu bastırmak yerine daha öne çıkartırdı.
Lou era muy bueno no queria que en su edificio se viera algo que pareciera que no lo habia anticipado entonces cuando algo pasaba, en vez de tratar de ocultarlo hacía mas de eso asi pensaba las cosas, no sólo la arquitectura..
BRIAN GREENE : String teorisinin ispatını daha da zorlaştıran bir başka neden ise, sanki bir bilim kurgudan fırlamış gibi görünen ve çok karmaşık hesaplamalar gerektiren, uzayın fazladan boyutları olması gerektiği meselesidir.
Para hacer la Teoría de las Cuerdas incluso más difícil de probar, resulta que, para que funcione, las complejas ecuaciones requieren algo que suena salido directamente de la ciencia-ficción :
Ekranlarda hava durumundan daha anlamlı bir şey olmasın.
¡ No quiero ver nada en esas pantallas mas revelador que el mapa del tiempo!
Bütün o söyledikleri. Dünyanın daha iyi bir yer olmasına nasıl yardım edeceğimle ilgili. Bir şampiyon olmakla ilgili.
Todo lo que él dijo... cómo yo podía ayudar a hacer al mundo un lugar mejor... sobre ser un campeón.
Belki hala bu dünyanın daha iyi bir yer olmasını sağlayabilirim.
Quizá todavía puedo hacer a este mundo un lugar mejor.
Olması gerekenden daha bir zor yapmayın.
No me lo pongas más difícil de lo que debe ser.
Bu madeni tamamen mühürleyeceğiz ki bir daha asla böyle bir şey olmasın.
Intentaremos cerrar para siempre esta mina de modo que no suceda algo como esto nuevamente.
Bir şey daha, sonra karışıklık olmasın. Eğer pazarlıklar olumsuz olursa ve iş "biz veya onlar" durumuna gelirse, ben bizi seçerim.
Una cosa más... para que no haya confusión... si las negociaciones fallan... y se convierte en algo entre nosotros y ellos... yo nos elijo a nosotros.
Altı aylık bir kırlangıç, daha önce bunu hiç yapmamış olmasına karşın.... İngiltere'den Güney Afrika'ya 10.000 kilometrelik yolu....... içgüdüsel olarak bulabilirler.
Una golondrina de 5 meses de edad puede emprender instintivamente el viaje de 10.000 Km desde Inglaterra hasta África del Sur sin haberlo hecho nunca antes.
Ve hiç bir şeye inanmayan bir toplum her hangi bir şeye inanan insanlar tarafından çok korkutulur. Bundan dolayı da bizler, o insanları tutucular veya fanatikler olarak sınıflandırırız ve topluma yavaş-yavaş aşıladıkları korku ile de olması gerekenden daha fazla avantaj sağlarlar.
Y una sociedad que no cree en nada se asusta particularmente de las personas que creen en algo, y, por lo tanto, etiquetamos a esas personas como fundamentalistas o fanáticos, y tienen mucho más peso, en relación con el miedo que inculcan en la sociedad,
Çok daha fazla ilginç olanıda ciddi miktar bir malın eksik ve parasının ödenmemiş olması.
Imagina mi espanto, gran parte del stock estaba desaparecido y no pago.
Bu işin bir avantajı... Şüpheli'ın orada olduğunu bildiğiniz sürece... hep bir şansınızın daha olmasıdır.
Una ventaja de este trabajo es saber que mientras el sospechoso esté suelto... siempre tendremos otra oportunidad.
Sıradağların derinliklerine girdikçe, daha çok yerliye rastladık kendi toprakları olması gereken yerde, sığınacak bir çatıları bile olmayan yerliler.
A medida que nos adentramos en la cordillera, encontramos cada vez más indígenas, que ni siquiera tienen un techo en lo que fueron sus propias tierras.
Övünmek gibi olmasın senatör ama "operasyonun beyni" daha uygun bir kelime olur.
No quiero presumir, senadora, pero creo que "idear" es una palabra más apropiada.
Daha fazla para, saygı kazanmaya insanların onlara hayran olmasına çalışıyorlar. Bu çok yorucu bir şey.
Trata de hacer más dinero, de ganar un poco más de respeto de que más gente los admire.
- Tamam abi. Bir daha o çocuğa bi yanlışınız olmasın, çizerim ha.
Hacedle algo a ese tipo y sentiréis esto.
Size biz hükmedeceğiz ki, bir daha böyle şeyler olmasın.
Os gobernaremos para nunca vuelva a suceder.
Toon Gemini cücemi feda ederek bir sonraki canavarın çok daha güçlü olmasını sağlayacağım.
Y sacrificando mis géminis, este primer monstruo será bien poderoso.
Bu günden sonra olmasın bir acı daha
No nos causemos dolor, o nuestras vidas habrán sido en vano.
Daha şık elbiselerinin olmasının bir sakıncası mı var? Teşekkürler!
Pienso que debe de haber ido de visita por aquí cerca.
Bir gün daha olmasını umuyordum.
Esperaba otro día.
Çok açık ve resme ve hikayeye dürüst yaklaşıma sahip olmasını istedim... Raging Bull'da ring olmayan sahnelerde... silip atmaya bir tür çok şey geldi... teknik ki daha önce düşünmüştüm... 5 ya da 6 yaşında iken, bir çeşit bir etkiye geri dönersek... italyan bir romancının TV'de filmini izledim : Paisà, Open City ve The Bicycle Thief.
Yo quería tratar con honestidad las imágenes y la historia... de las escenas que no se daban en el cuadrilátero en Toro salvaje... y eso se dio cuando me deshice... de toda la técnica que había creado antes... y volví a buscar el impacto que había sentido a los 5 ó 6 años... viendo películas neorrealistas italianas en la televisión... como Paisà, Roma, ciudad abierta y Ladrón de bicicletas.
- Yine Tayland yemeği olmasın. Daha hafif bir şey istiyorum.
Pero no tailandés de nuevo Algo más ligero
Ben sadece bilmeni istediğini Wyatt sınıf yarın, olması ya da bir daha bu konuda olmaz.
Quiero que sepa que Wyatt no estará en su clase mañana, ni nunca más.
Onlar gibi insanların mutlu olması lazım. Böylece kendileri gibi başka insanlara söylerler. Çünkü biz yeni bir işletmeyiz ve tutunana kadar görevlerimizden çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor.
Necesitamos que estén bien para que se lo cuenten a otros... porque somos nuevos y todos debemos hacer más... de lo que debemos hasta que estemos establecidos.
Bir daha böyle bir şey olmasını asla istemiyorum.
No es bueno No quiero que vuelva a pasar algo así
Chase'in iddiasının aptalca olması için bir neden daha.
Otra razón para que su sugerencia fuera tonta.
Biraz daha gülümser ve saçına bir şeyler yaparsan, neden olmasın.
Quizá si rieras más e hicieras algo con tu pelo.
Bir çift göz daha olmasının bir zararı olmaz.
No viene mal otro par de ojos.
İlginç, Doktor Casey daha ilk günün sonunda, Doktor Cox'un olmasını istediğim gibi bir akıl hocası olmuştu.
Después de un día, sentí que él era como yo quería que fuese el Dr. Cox.
bir daha asla 148
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha asla olmayacak 26
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
olmasın 42
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
olmasın 42
bir dakika 5689
bir defa 29
bir dakikaya geliyorum 18
bir dilek tut 57
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225