English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Bir daha olmaz

Bir daha olmaz traducir español

1,431 traducción paralela
Özür dilerim, bir daha olmaz.
Miren, lo siento. No volverá a pasar.
Bir daha olmaz. Ne yapacağınızı biliyorsunuz millet!
¡ Ya saben lo que hay que hacer!
Bir daha olmaz.
No volverá a suceder.
Bir daha olmaz.
No volverá a pasar.
Hayır, bakın bir daha olmaz, tamam mı?
No, mira, no va a suceder de nuevo, ¿ de acuerdo?
Bir daha olmaz.
No se repetirá. Te lo prometo.
Bu bir daha olmaz.
No ocurrirá de nuevo.
Açık konuşacağım. Hastalığından eser kalmadan uyanması tesadüfi bir şeydi. Hiçbir açıklaması olmadığı için büyük ihtimalle bir daha olmaz.
Francamente que despertara sin ningún signo de enfermedad, fue una casualidad sin una explicación, es probable que no vuelva a suceder.
Onunla konuşurum bir daha olmaz.
Pero hablaré con él y le pondremos fin a esto.
Bir daha olmaz.
No volverá a pasar otra vez.
Bir daha olmaz!
¡ No, otra vez no!
Bir daha olmaz.
No dejaré que vuelva a suceder.
Bir daha olmaz Gibbs.
No ocurrirá de nuevo, Gibbs.
Bir daha olmaz.
No sucederá otra vez.
Bir daha olmaz, Bay C.
No volverá a suceder, Sr. Costello.
Hayır, bir daha olmaz.
No puedo otra vez.
Söz veriyorum, bir daha olmaz.
Prometo que no pasará otra vez.
Bir daha olmaz.
Otra vez no.
Artık ikinizi de bir daha görmesem umurumda olmaz.
Ahora ya no me importa si los veo de nuevo.
Benimki sadece bir gözlem, Jeffrey ama bu gece burada, "Merhaba Pittsburgh" demek için harcadığın parayı bakım evi....... için harcasan daha iyi olmaz mıydı?
Es sólo una observación, Jeffrey, pero... el dinero que te gastas aquí esta noche, para decir "hola, Pittsburgh, hola" no estaría mejor gastado en el hospicio?
Seni bir daha asla görmesem bile umurumda olmaz.
No me importa una mierda si no te vuelvo a ver nunca.
Her gün özlüyorum. Bir daha seks yapmazsak umurunda olmaz değil mi?
¿ Quieres quedarte a dos velas?
Bir daha olmaz.
No volverá a ocurrir.
Bana dönerse bir daha çocuğun olmaz.
Si yo caigo, me encargaré de que no tengas hijos.
Bir daha olmaz.
Otra vez, no.
Ama dondurmaz ve vazektomi olursan bir daha asla çocuğun olmaz. Ne fark eder ki?
Sí no lo haces, y sigues adelante con la vasectomía, nunca podrás tener hijos.
Akşama kadar bir tekerlek daha yapabilirdik. Ama artık olmaz.
Podríamos haber hecho otra rueda hoy, pero ahora es imposible.
Gizli bir hesap kullansan daha iyi olmaz mı, dostum?
¿ No quieres usar una cuenta anónima?
Belki bir daha bunu söyleme fırsatım olmaz Matthews olayında üstüne geldiğim için özür dilerim.
Por si no tengo la oportunidad de decirlo, lamento haberte dicho lo de Matthews.
O okuldan bir şikayet daha gelirse senin için hiç iyi olmaz.
Una queja más de la escuela y te juro que lo vas a pasar muy mal.
Bu teröre bir son vermek istediğinizi biliyorum ama şafağa kadar beklemek daha akıllıca olmaz mıydı?
Pero ¿ no sería más cauto esperar hasta el amanecer?
Lütfen, bir tane daha battaniye alabilir miyim? Böylece hasta olmaz.
¿ Puede darme por favor una manta más para que no se enferme?
Kesin bir emre itaatsizlik ettik Bir daha olmaz.
No volverá a suceder otra vez.
Daha büyük bir şey önermem etik olmaz.
Sería poco ético para mí recomendar algo mayor.
Bu şartlar altında ödevin için sana bir kaç gün daha vermemin bir sakıncası olmaz.
Bueno, bajo las circunstancias podemos darte unos días más... -... para tu trabajo.
Farklı kişileri önceden bilinmeyen bir şekilde eşleştirmek daha iyi olmaz mı?
Mejor usar un sistema de asociaciones.
Fikrimi sormadınız Bayan Garret... ama bu ziyareti başka bir gün yapsanız daha iyi olmaz mıydı?
No es que me lo hayan pedido, Sra. Garret pero me preguntaba si no es mejor que la visita sea en otro momento.
Bu olmaz! - Daha sert bir şey içmelisin.
Estás en shock, necesitas algo más fuerte.
- Ne olur ne olmaz, bir tane daha.
Otro... por si acaso.
Yani, eğer zaman farklı insanlar üzerinde farklı işlerse, kronolojik yaklaşım, rasgele bir seçim yapmaktan daha etkili olmaz.
Entonces, si el tiempo funciona diferente en personas diferentes entonces un método cronológico no sería más efectivo que elegir un archivo al azar.
Onun gibi kadınlar, yüzleşmede başarılıdırlar, ama savaşmayı reddedersen, o zaman gerçekten yapabilecekleri bir şey olmaz, bu da onları daha çok çıldırtır.
A las mujeres así les encanta una confrontación pero si te niegas a participar, entonces, nada pueden hacer lo que hace que pierdan aún más la cabeza.
Olmaz. Peki bir soru daha.
- Está bien, pregunta.
Ama madem bir daha burada olmayacağız bunun, daha anlamlı olmasına çalışsak daha iyi olmaz mı?
Pero ¿ piensas que si nunca más vamos a estar aquí, entonces deberíamos hacerlo especial, también?
Bunu bir defa daha yapmak hiç zor olmaz.
Puedo hacerlo otra vez.
Ölen bir yılanın ısırığı daha derin olmaz mı?
¿ Qué la serpiente moribunda muerde más profundamente?
Bana bir şans daha versen fena olmaz.
Sí bueno... no me importaría volver a intentarlo.
Annemle babam boşansa ve babamın yokluğunu yaşlı bir adamla evlenerek telafi etmeye çalışsan daha kolay olmaz mı?
No sería más fácil si nuestros padres se divorciaran? Y se compensaría casándole con un hombre mucho más viejo.
Bir kez güneşten vazgeçip geceye adımını attığın anda, bir daha dönüşün olmaz.
Una vez que caminas en las tinieblas y dejas el sol atrás, no hay regreso.
Anlamıyorsun. Benim bir daha böyle bir şansım olmaz.
Nunca volveré a tener esta oportunidad.
Bir daha o adamın yanına gidersen, seninle asla işim olmaz, bilesin.
Si vuelves a acercarte a ese hombre, no quiero saber nada de ti.
Düzgün bir evde kalsaydın... daha hoş olmaz mı?
¿ No seria lindo... que tuvieras una casa para vivir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]