Bir daha asla traducir español
9,415 traducción paralela
Bir daha asla emirlerime karşı gelme.
Nunca más desobedezcas mis órdenes.
Sonra da, sadece bir hacker'ı bile döndürürsem, bir daha asla böyle bir şey olmamasını sağlarım.
Sigo pensando... que si pudiera convertirte a ti, un hacker una vez... nada como esto pasará nunca más.
Bir daha asla taşınmak zorunda olmayacağımı bilmek güzel.
Es bueno saber que no tendré que volver a mudarme jamás.
Bir daha asla, ama asla sesinizi duymayacağım.
No volveré a escuchar a ninguno de ustedes nunca más.
Beni bir daha asla görmeyeceksin.
Nunca volverás a verme.
Bunu biliyor muydunuz? Size bir daha asla güvenmeyeceğim. Sürpriz.
Sorpresa.
Onu bir daha asla göremeyeceğim.
Nunca volveré a verlo.
Francis'i bir daha asla affetmem ama en kötü düşmanım bile kuşpalazına yakalansın istemezdim.
Puede que nunca perdone a Francis pero no le desearía la putridez de garganta a mi peor enemigo.
O maskeyi bir daha asla görmemem gerektiğini biliyorum.
Sé que nunca necesitaba volver a ver esa máscara de nuevo.
Şimdi ya başladığın işi bitirirsin ya da Tanrı şahidim olsun ki Michael'ı bir daha asla göremezsin.
Así que termina lo que has empezado o... pongo a Dios por testigo que, nunca volverás a ver a Michael.
Bir daha asla o piç ile iletişim kurma.
Jamás vuelvas a contactarte con ese bastardo.
Ve kendini bir daha asla aynı şekilde göremezsin.
Y nunca vuelves a verte de la misma manera.
Lumen'i almak için kaynaklarını sunmazsan o beyaz sıvıdan bir daha asla bir gıdım bile alamazsın.
Si no provees los fondos para el Lumen nunca obtendrás otra gota del blanco.
Çünkü buraya geldiğinde,... kayışla bağlandığında,... kalkışa,... uyumaya gitmeye,... ve bir daha asla uyanamamaya hazırlanırsın.
Porque cuando estás aquí, bien atado, listo para despegar, ir a dormir, no volver a despertar.
- Bana bir daha asla dokunma.
- No vuelvas a tocarme de nuevo.
Bir daha asla içmeyeceğini söyledi.
Dice que no volverá a beber.
- Bir daha asla.
- Nunca más.
Seninle bir daha asla oyun oynamam.
No jugaré contigo nunca más.
Ailesiyle olan tüm bağlarını koparmak ve sizlerle bir daha asla yeniden konuşmamak üzere.
El cortar todos los lazos que lo unen a su familia. Y que nunca hable contigo, de nuevo.
Çoğunluğun ızdırabı bir daha asla azınlığın zenginliğine temel olmamalı.
El sufrimiento de los muchos nunca debe volver a ser el cimiento de la riqueza de unos pocos.
Dahlia bir daha asla zayıf olmamaya yemin etti.
Dahlia juró no ser débil de nuevo.
Pakete zarar vermesen iyi olur yoksa onu bir daha asla göremezsin. Diğer evlatlık cadıyı da göremezsin.
Será mejor que no causes daños en el paquete, o tal vez nunca la veas otra vez a tu otra pequeña bruja adoptada.
Bir daha asla hiçbir çocuğa zarar veremeyecek.
No podrá lastimar a ningún niño nunca más.
Ama bir daha asla Anna'nın neyi isteyeceğini söyleme.
Pero nunca me digas de nuevo lo que Anna hubiera querido.
Starling Şehri'ni terk etmeli ve bir daha asla dönmemeliyiz.
Necesitamos dejar Starling City y nunca volver.
Ra's'ı indirmek için seninle birlikte çalışacağım. Ama bir daha asla kızın olmayacağım.
Trabajaré contigo para detener a Ra's, pero nunca más seré tu hija.
Malcolm Merlyn bir daha asla görünmeyecek.
Malcolm Merlyn no será visto nuevamente.
Malcolm Merlyn bir daha asla görülmeyecek.
Malcolm Merlyn nunca volverá a ser visto.
Ama bir daha asla kızın olmayacağım.
Pero nunca más, seré tu hija.
Sana bir daha asla kahve getirmeyeceğimi söylemiştim ama şehrin biyolojik saldırıyla karşı karşıya olduğu durum uygun bir istisna gibi geldi.
Sé que dije que nunca volvería a traerte café, pero con la ciudad enfrentándose a un ataque con un arma biológica parecía una excepción válida.
Bir daha asla ona veya kızınıza yaklaşamayacaksınız.
No se te permitirá estar cerca de ella o de tu hija de nuevo.
Sadece gideceğim, seni bir daha asla rahatsız etmeyeceğim.
Me marcharé y jamás te volveré a molestar.
Geride kaldı ve umarım o kadını bir daha asla görmek zorunda kalmam.
Bueno, se terminó, y con suerte, no tendré que ver más a esa mujer de nuevo.
Sana söz veriyorum bir daha asla böyle bir şey yapmayacak.
Y te prometo que no lo volverá hacer.
Oranın tuvaletine bir daha asla eskisi gibi bakamayacağım.
Nunca podré volver a mirar esos baños de nuevo.
Bu olmazsa bir daha asla hemşire olamam.
Si no lo hago, no podré ser enfermera nunca más.
Eğer hastane kapanmadan bu işi çözemezsem bir daha asla programdan çıkamam.
Si este hospital cierra mientras estoy en restricción, no volveré a trabajar.
Kocam ölmüştü ve kızımı kaybetmiştim. Onu bir daha asla bulamayacağıma emindim ama buldum.
Mi esposo murió, perdí a mi hija, y estaba segura de que nunca la encontraría de nuevo.
O kadar uzaktan, bir daha asla ayak basamayacağım!
Eso está muy lejos. No volveré a poner el pie allí.
Bir daha asla olmayacak.
No volverá a ocurrir,
Bir daha asla bana dokunamazsın Rochefort.
Nunca volveréis a tocarme, Rochefort.
Ve bir daha asla neler karıştırdığından haberin olmasın.
Y nunca se sabe lo ella es hasta de nuevo, ¿ de acuerdo?
Ve o adam beni seviyor ve beni tedavi etti, kendi tedavi görürken ve onunla bir daha öyle konuşma, asla!
Y me ama y me trata como un hombre debe tratarme y no le hables así, nunca.
Anneme neler yapabilmiş olduğunu düşünmeden bir daha onun gözlerine asla bakamam.
Ni siquiera puedo mirarla sin pensar en que puede haber tenido algo que ver con lo que le pasó a mi madre.
Kendimi bu duruma ben düşürdüm. Bir daha bunu asla yapmayacağım.
- No volveré a salir.
Kaynaklarımı istediğiniz gibi kullanın ama asla beni bir daha küçümsemeyeceksiniz.
Emplee mis recursos como sea necesario pero no vuelva a tomarme a la ligera de nuevo.
Ve hazır başlamışken neden bir daha beni asla dinlemiyorsun!
Y mientras estás en ello, ¡ ¿ por qué no no me vuelves a escuchar nunca más? !
Blaine ve ben daha yeni bir araya geldik. Hazır olsaydık bile Santana onun düğününe dahil olmamızı asla istemezdi.
Blaine y yo acabamos de volver, y, aunque no lo hubiéramos hecho, aunque estuviéramos preparados, es decir, Santana jamás nos dejaría estropear su boda.
Bir daha asla yalnız olmayacaksın.
Tenemos toda la eternidad.
Bir daha tekrar asla birleşmeyecek.
Nunca va a volver a reconstruirse.
Asla Saab'tan daha iyi bir araba yapamayacaklar.
Nunca se hará un coche mejor que el Saab.
bir daha asla olmayacak 26
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmasın 24
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yapma 24
bir dahaki sefere 163
bir daha olmasın 24
bir daha olmaz 55
bir daha 442
bir daha olmayacak 147
bir daha bak 16
bir daha da gelme 19
bir dahaki sefer 17
bir daha yap 42
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha söyle 118
bir daha vur 18
bir daha deneyelim 45
bir daha yapmayacağım 40
bir daha dene 80
bir daha düşün 29
bir daha ki sefere 39
bir daha yapmam 21
bir daha yapalım 21
bir daha düşündüm de 20
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
aslan 94
aslanım 50
asla 2570
aslanım benim 20
aslanpençesi 18
aslanlar 28
asla olmaz 108
bir daha söylemeyeceğim 30
bir daha söylesene 19
aslan 94
aslanım 50
asla 2570
aslanım benim 20
aslanpençesi 18
aslanlar 28
asla olmaz 108