English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ B ] / Büyük bir zevkle

Büyük bir zevkle traducir español

269 traducción paralela
- Büyük bir zevkle, Bay Thorpe.
- Será un placer, Sr. Thorpe.
Büyük bir zevkle!
Mit grossem Vergnügen!
Büyük bir zevkle, Alexander Petrovich ama bana bir dakika müsaade et.
Con mucho gusto, Alexander Petrovich, pero dame un minuto.
Büyük bir zevkle Alexander Petrovich.
¡ Con mucho gusto, Alexander Petrovich!
- Büyük bir zevkle.
- Con gusto.
- Büyük bir zevkle.
- Mit sonderem Vergnügen.
" Büyük bir zevkle.
" Mit sonderem Vergnügen.
"Büyük bir zevkle."
Mit BEsonderem Vergnügen.
Büyük bir zevkle majesteleri.
Con placer, Majestad.
Büyük bir zevkle.
- ¿ Qué? Será un placer.
- Büyük bir zevkle.
- Me encantaría.
Büyük bir zevkle. Onunla tanışmak isterim.
Me gustaría verlo.
Büyük bir zevkle Bay Charles.
Siempre es un placer, Sr. Charles.
Büyük bir zevkle.
No me importaría nada.
Bobby ona eski aşkını unutturmayı deneme görevini büyük bir zevkle üstlendi.
Él lo tomó con gran placer al tratar de ayudarla a olvidar a su ex-amante.
- Büyük bir zevkle.
- ¿ Puedo apuntarlo?
- Büyük bir zevkle.
- Sería un placer acompañarla.
Büyük bir zevkle, dostum.
Con mucho gusto, amigo.
Bana bir sandalye getirin! Büyük bir zevkle Boris.
Será un placer, Boris.
20 yıl önce olsa, büyük bir zevkle suratına yumruğu indirirdim.
Hace veinte años, le habría dado un puño en la cara con el mayor placer.
Çok büyük bir zevkle yiyor...
¡ Como lo come todo!
Büyük bir zevkle.
- Con mucho gusto.
- büyük bir zevkle, Mr.Denver.
Será un gran placer, Sr. Denver.
Sky'ın söylediklerine tek bir şey ekleyeceğim... Aranızda birçok kişi var ki, hizayı bozacak olursa onu büyük bir zevkle polise ihbar ederim.
No agregaré nada a lo que dijo Cielo, salvo que... hay muchos aquí presentes que si no se comportaran... me daría placer delatar.
Büyük bir zevkle Bayan Wilberforce.
Será un placer, Sra. Wilberforce.
Büyük bir zevkle.
Estoy encantada.
Tabii ki, büyük bir zevkle.
Por supuesto, será un placer.
- Büyük bir zevkle, Ortak.
- Será para mí un placer, socio.
- Büyük bir zevkle, efendim.
- Será un placer.
Büyük bir zevkle, Bay Sharp.
Sr. Sharp, es un placer.
Büyük bir zevkle Bayan.
Con mucho gusto, querida señora.
Mazeretlerini büyük bir zevkle dinlemek isterdim.
Me encantaría poder escuchar sus explicaciones, caballero...
Motorunuza büyük bir zevkle bakarız.
Revisaremos su motor encantados.
Ve şimdi büyük bir zevkle Garnier kardeşleri sizlere takdim ediyoruz!
Y ahora les presentamos... las hermanas Garnier.
- Büyük bir zevkle.
- Con mucho gusto.
Büyük bir zevkle Bay Fergus.
Me encantaría, Sr. Fergus.
- Bay Cobb, daima büyük bir zevkle.
- Sr. Cobb, siempre es un placer.
Büyük bir zevkle.
Con pura alegría.
İzin verilseydi, karını zevkin doruğuna çıkarmayı büyük bir zevkle denerdim fakat bu imkansız.
Si pudiera, trataría de hacer que se viniera tu esposa... pero eso es imposible.
Bugün, büyük bir zevkle, bir öykü okuyacağım. Beklenmedik birinden gelen, oldukça iyi bir öykü.
Hoy voy a leeros, con gran placer por mi parte una notable historia corta de alguien inesperado.
Fakat Hitler, Stalin'in, kılını bile kıpırdatmayacağını sezdi. SS'e, ayaklanmayı bastırması emrini verdi. Onlar da bu emri, büyük bir zevkle yerine getirdi.
Pero entonces Hitler, al darse cuenta Stalin iba a hacer nada, ordenó a la SS para aplastar el levantamiento, que procedieron a hacer con fruición y la crueldad.
Büyük bir zevkle.
Lo ha disfrutado.
Büyük bir zevkle...
Con el mayor de los placeres.
Büyük bir zevkle.
Será un placer.
Büyük bir zevkle.
Con placer.
Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Çünkü binlercesi bizim gibi düşünüyor. Binlercesi, tek kişiye karşı.
Si firman una protesta contra la Casa Enright El Banner la publicará con gusto y ganaremos, porque somos miles miles contra uno.
Size büyük bir mutluluk ve zevkle Excelsior'un yapımcısı Torello'yu sunarım.
Estoy complacido de presentarle a Torello, el productor del Excelsior.
Onu soydum ve battaniyemin üzerine yatırdım kollarını büyük bir zevkle - "
No debía perder tiempo, la tenía desnuda en mis brazos.
- Büyük bir zevkle.
- Es un placer.
- Büyük bir zevkle -
Como quieras.
Mümtaz mahsul seçiminde eminim ki Rupert sana yardım edebilir. - Büyük bir zevkle.
- Seguro que Rupert podrá ayudarte a escoger uno.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]