English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / De ne var

De ne var traducir español

17,983 traducción paralela
Sende ne var, yarısı mı? - O bile mi değil?
Tú tienes, ¿ qué, la mitad de eso?
Bir de ne var biliyor musun?
¿ Y sabes qué?
Ne? Onu Brentwood'tan getirmek için Neden 3 buçuk saate ihtiyacın var?
¿ Por qué necesitas de tres horas y media para traerlo de Brentwood?
8 aydır otel odasında tıkılıyız, hem de ne Tv ne dergi var.
Ocho meses encerrados en un hotel, sin televisión.
Ne var ki Grace'in amcası ve yıllarca bir nevi babası olmuş biri olarak rüşvet ve şiddet içerikli onlarca söylenti konusunda hala son derece tedirginim.
Pero como tío de Grace y en cierto modo un padre durante muchos años... me inquietan profundamente las numerosas historias de corrupción y violencia.
Ama Westeros'un batısında ne var?
¿ Pero qué está al oeste de Poniente?
- Senin ne sıkıntın var?
¿ Y qué hay de malo contigo?
Elflerin bu kadar büyük bir ordunun karşısında ne şansları var?
¿ Qué posibilidad tienen los elfos contra una fuerza de ese tamaño?
İnsan şehrinin kalıntılarının altındaki bir duvarda dövmenin ne işi var?
¿ Qué hace tu tatuaje en una pared? ¿ Bajo las ruinas de una ciudad humana?
Bu haritada bu kadar özel olan ne var?
¿ Qué hay de especial con este mapa?
Bunda ne var?
¿ Qué tienen de malo?
Ne bir yârenim var ne de efendim.
Sin camaradas, sin Maestro.
Ne var ki Ulysses onu reddetti. Ve tehlikeleri barındıran şeyle yüzleşmek için denize atladı.
Sin embargo, Ulises lo rechazó y se echó al mar enfrentándose a un sinfín de peligros.
Senin kendi hayatın var. Ne yazık ki buradan epey uzakta.
Tú tienes tu vida, desgraciadamente muy lejos de aquí.
Bir saha gezisi hakkında şikayetçi olduğum değil, burada ne işimiz var?
No es que me queje de un viaje de campo, pero ¿ qué hacemos aquí?
Para verseniz de vermesiniz de arazi Bay Briggs'e ait canı ne isterse yapma hakkı var.
Sí pagas o no por ella, la tierra pertenece al Sr. Briggs. Y puede hacer con él lo que quiera.
Kutuzov bunun umut etmeye yeteceğini söylüyor ama ne umut var ki?
Kutúzov ve en eso un motivo de esperanza, ¿ pero qué esperanza puede haber?
Yanis, kadınların cinsel yönelimlerinin motosikletten susturucuyu çıkarmanla ne ilgisi var?
Yanis, ¿ qué tiene que ver su orientación sexual con que tú hayas quitado el silenciador de tu moto?
Ne işim var benim burada?
¿ De qué se trata esto?
Ne olabileceğine dair fikrin var mı?
¿ Alguna idea de lo que puede ser?
Ama raporu istediğimde ise, ne zamanlayıcıdan ne de takipten iz var.
Pero cuando le pedí el informe, no tenía nada que ver con el temporizador a distancia ni ningún rastreo de llamada.
Hücrenin dışında ne işin var senin?
¿ Qué haces fuera de tu celda?
Ciddi yüzlerinizi takının kapının öteki tarafında ne var bilmiyorum ama ölümcül olacağını biliyorum.
Chicos, empieza el juego. No sé lo que nos espera al otro lado de esa puerta... - pero sí sé que será brutal.
Kedi kumuna ne gerek var ki zaten?
¿ Quién necesita una caja de arena?
Muncie'deki etin fiyatıyla bunun ne alakası var?
¿ Eso qué tiene que ver con el precio de la carne en Muncie?
- Tamam. - Ne var?
- De acuerdo.
Freddie Hamid'in de dahil olduğu devam eden bir çeşit anlaşma var ve ne zaman ve nerede olduğunu öğrenmem gerek.
Hay algún tipo de trato en marcha y Freddie Hamid está implicado y tengo que averiguar cuándo va a pasar y dónde.
Bunun ne kadar tehlikeli olduğuna dair bir fikrin var mı?
¿ Tienes idea de lo peligroso que es?
Evet, Limpet'in güvenlik operasyonu olduğunu biliyorum ve operasyonun ne Langley'le ne de Karargâh'la ilgisi var.
Sí, sé lo que es Lapa... es un caso global. No tiene nada que ver con Langley o la Casa del Río.
- Bilseydi kıza ne yapardı fikrin var mı?
¿ Tienes le menor idea de lo que le haría... si lo supiera?
İyi de babamın ne alakası var bununla?
¿ Y qué tiene que ver esto con mi padre?
- Hizmet edilmesi gereken büyük bir amaç var. Hayatlarımızdan yıllar çaldın ve ne içindi?
Robaste años de nuestras vidas, y para qué?
Sizin için ne yapabilirim, detektif? Sizin de dahil olduğunuz taksi kazası hakkında bir sürü sorum var.
Tengo varias preguntas acerca del... accidente del taxi en el que está envuelto.
Uyuşturucudan tut ; yasal olmayan silahlara haraç kesmelere, ne ararsan var.
Dinero de drogas, de armas ilegales, de extorsiones por protección, lo que sea.
Sebebi ne olursa olsun, neden vaktimin çoğunu bunlarla harcadığımı asla sana söyleyemem. Hepsinin, ölçümleyemeyeceğimiz seviyelerde telekinetik güçleri var.
- Por la razón que sea, y de seguro no te podría contar, y estoy con ellos mucho tiempo, todos tienen telequinesis a un nivel que ni siquiera podemos medir.
Senin burada ne işin var Tanrı aşkına?
¿ Qué estás haciendo aquí, en nombre de Dios?
Gururun bize ne faydası var Nikolai?
¿ De qué sirve el orgullo, Nikolái?
Ne yaptığından ve söylediğinden haberin var mı?
¿ Tienes idea de lo que estás diciendo?
Orada ne yaptığına dair herhangi bir fikriniz var mı?
¿ Alguna idea de lo que estaba haciendo ahí fuera?
Dolaba gireceğim yani. Ulan kes çeneni de gir şu siktiğimin dolabına, ne var sanki?
- ¿ Puedes hacerme el maldito favor y entrar al maldito armario?
Şimdi arkalarında biz varız, daha ne kazanalım?
Ahora nos tienen de su lado. ¿ Cómo es que no es una victoria?
İki numaralı kapının arkasında ne var?
¿ Qué hay detrás de la puerta número dos?
Ne alakası var?
¿ De qué estás hablando?
- Evet, bir de fakülte borcum var. O ne kadar?
Si, y luego estan mis tasas de la universidad.
Şimdi Jimmy'nin böyle sıradan sahtecilikle ne alakası var diyorsan lise zamanlarında arkadaşları bira alabilsin diye yaptığı sahte kimliklerle gayet başarılı bir iş kurmuştu.
Y si se pregunta si hasta de Jimmy a una pequeña falsificación ocasional, usted debe saber en la escuela secundaria, tenía un thrivininbusiness hacer identificaciones falsas por lo que sus amigos podían comprar cerveza.
Hayır, ne beni asması için cellâda ikinci bir şans daha verecek kadar aptalım ne de buradaki işimizi bırakmaya niyetim var ama bana tutunacak bir şey verdin.
No, no soy suficiente para dar el verdugo tonta una segunda oportunidad en mí. Tampoco tengo la intención de abandonar nuestra tarea aquí, pero usted me ha dado algo de aferrarse a...
Ne de General ve O'Sullivan birbirlerine deli gibi öfkeliyken öyle bir ihtimal var.
Y no es probable que las tengamos, mientras el general y O'Sullivan sigan peleándose.
- Çıkarın beni! Açıkçası, ne anlamı var ki?
¡ Déjenme salir de aquí!
- Bunun konuyla ne ilgisi var?
¿ De qué forma esto es relevante?
Buraya iş başvurusu yapmamla bunların ne ilgisi var?
¿ Cómo eso se relaciona con mi aplicación para el puesto de jardinero?
Ne var biliyor musun? Bunun bir parçası olmayı çok isterdim. Gerçekten.
Me encantaría ser parte de eso en verdad, pero ahora estoy pegado al maldito asiento del auto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]