English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ D ] / Dikkatli bakın

Dikkatli bakın traducir español

147 traducción paralela
Tanıştınız işte,... dikkatli bakın.
Bueno, los encontraste, toma un buen vistazo.
Su yapıya dikkatli bakın.
Fíjese esta estructura aquí.
Şu andan itibaren daha dikkatli bakın.
El oro será del que tenga la vista más aguda.
Dikkatli bakın efendim, bu merakınıza ben de yüzümü hep açık tutacağım.
Quiere conservar este momento. Mire con atención, señor. Voy a dejar mi rostro abierto a su curiosidad.
Dikkatli bakın!
Fijaos bien.
Dikkatli bakınca Sol tarafın Fransa, Sağ tarafın ise İtalya olduğunu anlarsınız.
La frontera que divide los dos países es muy larga. Allí está.
Binbaşım, seçmeden önce dikkatli bakın.
Perdone, capitán. Esto no es una carrera, ¿ no? Compárenos antes de decidir si prefiere a uno u otro.
Daha dikkatli bakın memur beyler.
No está prestando atención, Sr. Policía.
Dikkatli bakın.
Vigilad de cerca.
Haydi, dikkatli bakın!
¡ Vamos, moveos!
Dikkatli bakın! Gözlerinizi iyice açın! İşte orada!
¡ Mira atentamente!
Dikkatli bakın... Emin misiniz?
¿ Mírelo cuidadosamente, está usted segura?
Dikkatli bakın. Gördünüz mü?
Observe bien. ¿ Ve?
Dikkatli bakın.
Observad con atención.
Dikkatli bakın.
Mírala bien.
Dikkatli bakın.
Mira de cerca.
Dikkatli bakın, bayım.
Mire bien, señor.
Sadece ona dikkatli bakın, ve işe koyulun.
Échele una buena mirada, y a trabajar.
Aynı fikirdeyim. Tekrar dikkatli bakın.
Al menos iba decirle que Buscara otro empleo
- İyi bakın, dikkatli bakın.
- Con atención. Mire bien.
Sırlar kutuma dikkatli bakın!
MILHOUSE EL MAGO Contemplen la caja del misterio.
Ona hazırlatın ve hangi sırayla, ne koyduğuna çok dikkatli bakın.
Haz que la prepare, y fíjate bien en los ingredientes.
Bana dikkatli bakın, Albay Patterson.
Míreme bien, Coronel Patterson.
Dikkatli bakın, memur bey.
Fíjese bien, agente.
Dikkatli bakın, bayım.
Mírelos con atención, señor.
Tam o anda Miranda dikkatli bakınca dudaklarını ve düzgün beyaz dişlerini gördü ve sandviçi düşünmekten vazgeçip kostümün içindeki erkeği merak etmeye başladı.
Miranda pudo ver lo bastante de sus labios gruesos y dientes blancos y preguntarse acerca del hombre que había adentro.
Dikkatli bakın, Dr. Jung.
Observe cuidadosamente, Dr. Jung.
Dikkatli bakın.
Miren esto.
Baylar, bayanlar, lütfen dikkatli bakın.
Atención, chicos. Mucha atención.
Lütfen notlarınıza dikkatli bakın.
Por favor, asegúrense de chequearlo
Sosyal adaletsizliğin getirilerini geri çevirir ve polisin dikkatli bakışları altında o bakışların altında...
Tomamos los despojos de la injustica social Y bajo el ojo avizor de la policía ojo avizor de la policía
Bak, ufukta çok yumuşak bir gülümseme var hepsini görebilmek için çok sessiz ve dikkatli olmalısın.
¿ Ves allí en el horizonte? Hay una sonrisa tan suave... hay que estar muy atento para poder verla.
Dikkatli bakın.
Sean prudentes.
- Eğlenmeye bakın. Dikkatli sürün!
- ¡ Diviértete y vuelve bien!
Bakın, çok dikkatli olun.
Oiga, ¡ preste mucha atención!
Bak Kardeşim, orada Lung ile dövüşmek zorunda kalırsan çok dikkatli olmalısın.
Hermano Fung, si tú luchas con Lung... debes prevenirte contra su especial técnica
Bakın, eğer dikkatli olmazsanız ne kaçırdığınızı gördünüz mü?
¿ Ven lo que uno se pierde si no está atento?
Eğer yola çıkayorsanız, dikkatli sürün..... Kendinize iyi bakın, bu benim içinde geçerli.
La vida que ustedes salven, puede ser la mía.
Ama bu ana çerçevede, yalnızca George Costanza'nın farklı ruh hâllerini farklı şekillerini ve farklı yönlerini yansıtan yalnızca dikkatli bir gözlemcinin algılayabileceği ilk bakışta göze çarpmayan pek çok farklılık var.
Pero dentro de ese marco básico hay variaciones sutiles que solamente puede apreciar un buen observador y que refleja los múltiples estados de ánimo y facetas de George Costanza.
Sayın Johnston, bu beyefendi için çok dikkatli olmanızı istiyorum. Bu yüzden ona çok iyi bakın.
Sr. Johnston, lo mejor para este caballero.
ve böylece, şimdi, burada bu kutsal salonda büyük kahramanlarımızın dikkatli bakışları altında en yüksek şekilde onurlanacaksınız bu bir Klingon'a bağışlanır...
Gloria para ti y para tu casa.
Sanki daha önce burada hiç erkek yaşamamış gibi. Bak, dikkatli olmalısın.
Oye, es como si un hombre no hubiera vivido aquí.
Ona dikkatli bakın!
¡ Miradle!
Beni tanımadın mı? Dikkatli bak. İnanamıyorum!
Mirando como me muero...
Bak, dikkatli olmalısın Token.
veras, debes poner atención, Token.
İlk olarak, dikkatli şekilde onun ayaklarına bak... Kontrol etmek... Onların, bükülüp bükülmediği!
Primero, mirarle los pies con atención... para ver si los tiene torcidos.
Yemeği dikkatli bir şekilde planladınız, masayı hazırladınız ve bir bebek bakıcısı tuttunuz.
Han planeado con cuidado la comida ya pusieron la mesa y contrataron una niñera.
Bana bak. Dikkatli olmalısın.
No me digas que no estás preparado
Dikkatli olun ve kendinize iyi bakın.
- Cuídense.
Bak, bu kadın benim için dünyadaki her şeyden daha değerli... o yüzden dikkatli ol. Gerekli tedbirler alınmazsa dalmak çok tehlikeli olabilir.
Escucha, esta mujer es lo más importante del mundo para mí... así que ten cuidado, porque el buceo puede ser peligroso.
Dikkatli bakın.
Mirad cuidadosamente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]