English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ E ] / Evet oğlum

Evet oğlum traducir español

610 traducción paralela
- Evet oğlum.
- Sí, hijo.
Evet oğlum.
Sí, hijo mío.
" Evet oğlum, dua ediyor ve eve dönmeni umuyorlar.
" Sí, mi amigo, rezan y esperan que vuelvas a casa.
Evet oğlum ben ne düşünüyorum söyleyeyim.
Muchacho, te diré lo que pienso.
Evet oğlum.
. Sí, hijo.
Evet oğlum.
Sí, hijo.
evet oğlum, 130 düello.
sí, hijo mío, 130 duelos.
Evet, buradayım oğlum.
Sí, estoy aquí mismo.
Evet. Oğlum reşit oldu.
Sí, mi hijo ya es mayor.
Evet! Pinokyo oğlum!
Pinocho, mi niño.
Evet, oğlum.
Sí, hijo mío, sé que estás ahí.
- İzin diyordunuz. Evet. Oğlum Iestyn'ın, kızının da izniyle kızını görmesine izin istemek için geldim.
Sí, que mi hijo lestyn obtenga permiso, con el permiso de su hija, para visitarla.
Kafanda birşeyler var, değil mi oğlum? Evet, anne.
Estás pensando en casarte, ¿ verdad?
Evet, oğlum.
Más rápido.
- Evet sevgili oğlum, biliyorum.
- Estoy dispuesto a batirme. - Lo sé, querido muchacho.
- Evet, öylesin oğlum!
- ¡ Sí que lo eres, chico!
Evet Pip, sevgili oğlum, seni bir beyefendi yaptım.
Sí, Pip, querido muchacho, te convertí en un caballero.
Evet Pip, senin ikinci babanım, sen de benim oğlum.
Y eso eres tú. Soy tu segundo padre y tú mi hijo.
- Evet, en küçük oğlum.
- Sí, mi hijo menor.
- Evet, biliyorum. Helen ve oğlum için yaptıklarınıza teşekkür etmek istiyorum.
Gracias por todo lo que ha hecho por Helen y el niño.
- Evet, bir tane de oğlum var.
- Sí, y tengo un hijo.
- Evet, o ve oğlum Manfed 1 hafta kaldılar. - Umarım...
Sí, ella y Manfred se quedaron una semana.
Evet, evet oğlum?
¿ Sí, muchacho?
Evet, ikinci oğlum.
Sí, a mi segundo hijo.
Oğlum, evet şanslıyım de. Hep sen kazanıyorsun!
Cariño de papá, responde "sí", eres un afortunado. ¡ Siempre ganas!
Evet, çünkü o zaman gömdüğüm kişinin oğlum değil bir yabancı olduğunu anlayacağım.
Sí, porque entonces sabré que el hombre que he enterrado no era mi hijo, sino un extraño.
Evet, oğlum?
- ¿ Sí, muchacho?
- Evet, benim oğlum.
- Sí.
- Evet, oğlum.
- Sí, hijo.
Evet, öyle oğlum.
Sí que lo es, hijo.
- Evet, oğlum gibiydi.
- Sí, como un hijo.
Evet, oğlum, ağla.
Sí, hijo mío llora, llora.
Evet, oğlum.
Sí, muchacho...
Evet ve eğer ayakkabıların ayağında olsaydı, oğlum ona kendininkileri ödünç verebilirdin.
Sí. Y si tuvieses los tuyos puestos, chico, podrías habérselos prestado.
- Dua eder misin, oğlum? - Evet.
¿ Reza, mi hijo?
Evet, ama savaşların neyle ilgili olduğu konusunda dikkate alman gereken şey, sevgili oğlum, onların liderleridir.
Sí, pero tienes que entender que lo importante de una batalla, querido chico, son sus líderes.
Evet, gitsene oğlum.
Sí, ¿ por qué no vas, hijo?
Evet, benim tohumum. Bunu inkar edemem. Ama benim oğlum değil o.
Sí, es de mi sangre, no lo puedo negar, pero no es un hijo,
Evet, çok haklısın oğlum, bir koridor
Sí, tienes toda la razón, hijo mío, un pasillo.
Emin değilim, sevgili oğlum ama... bir nedeni olmalı, evet tıpkı evrendeki her şey gib, bir nedeni vardır.
Bueno, yo no estoy muy seguro, querido muchacho, pero... debe haber una razón para ello, sí como todo lo demás en el universo, hay una razón para ello.
Evet, boş yere telaşlanma oğlum. Şimdi bunu yapma.
¡ Ahora!
Ah, o mu oğlum, evet. uzay müzesinden aldığım.
- ¡ Eso, hijo mío, sí! Bien, lo cogí del museo del espacio.
Ah evet, oğlum Jackie.
Oh, si, este es mi hijo, Jackie.
Evet, oğlum.
Sí, hijo mío.
Evet, oğlum.
¡ Vaya!
- Evet, kendi öz oğlum olsaydı, onunla bu kadar gurur duymazdım.
Sí, pero estoy tan orgulloso de él como si fuera de mi propia sangre.
Evet dostum. Oğlum boşver onları.
Que se vayan a cagar.
Evet, oğlum.
Sí, hijo.
- Evet oğlum.
- Sí, hijo, sí.
Evet, haklısın, oğlum.
Sí, teneis razón.
- Evet var, oğlum.
- Sí la tienes, hijo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]