Kendim için değil traducir español
434 traducción paralela
Ben de öyle Helen, yalnız kendim için değil, senin için de.
Ojalá, Helen, y no sólo por mí, sino también por ti.
Sadece kendim için değil, diğerleri adına da konuşuyorum.
No hablo sólo por mí mismo, pero por todos los hombres que condenó.
Kendim için değil, Robert için.
Por Robert, no por mí.
Ben senin için çok korkuyorum, kendim için değil.
Tengo tanto miedo por ti que no me preocupo por mí.
Kendim için değil.
No por mí, no por mí.
sadece kendim için değil, Laura için de.
No sólo por mí, también por Laura.
Sadece kendim için değil, uzmanlığım için de.
No para mí, sino para la especialidad que me interesa.
Ben de kendim için değil onun için teşekkür edeyim.
Te lo agradecería. - Por ella, no por mí. - De acuerdo, lo haré...
Ama herkes ne yaptıysam sadece kendim için değil,... herkesin iyiliği için yaptığımı anlamalı. Kimse yanıma yanaşmıyor.
No comprenden que lo hice por todos... no solo por mí... y ahora me han abandonado.
Kendim için değil, ama küçük kadınımın iyiliği için.
No por mí, sino por mi mujercita.
Sadece kendim için değil, gerçekten.
No lo digo por mí, lo juro.
Hayır, kendim için değil.
No, para mí sola no.
Kendim için değil, Efendim! Hafızası olanlar için olanları, silip atmak, unutmak istedim. Sizinki ile beraber pek çok ismi silmek isterdim.
No por mí, mi rey, sino por aquel cuya memoria intentas hacer olvidar, cuyo respetable nombre quieres destruir.
Bu çengeli koparacağım. Bunu kendim için değil sizin için söylüyorum : Çengel etime geçebilir.
Este pedazo de estopa no es para protegerme, sino para evitar al público la vista de sangre si el gancho atravesara la carne.
Kendim için değil ama kızlarım için para biriktirmeliyim.
La otra, pobrecita, esta paralítica
Kendim için değil, senin için korkuyorum.
No temo por mí, sino por ti.
Kendim için değil, adamlarım için, bağışlanma diliyorum yine.
Te pido clemencia otra vez, al menos para mis hombres.
Ben Steve için üzülüyorum, kendim için değil.
Lo siento por Steve, no por mí.
Kendim için değil, onun için istiyorum.
No lo digo por mí, sino por él.
- Kendim için değil, köpek için geldim..
- No, no es para mí, es para mi perro.
- Kendim için değil, senin için.
- No lo hacía por mí. Eres mi amigo.
Kendim için değil.
Pero no es para mí. ¿ Es para Yoshio?
Bu yaptığımı, kendim için değil... Roma için yapıyorum.
Lo que hago no es por mí... sino por Roma.
Ama kendim için değil.
Pero no por mí.
- Ben kendim için değil, Pierre için üzülüyorum.
No es por mí que estoy triste, es por Pierre.
Onlar hesabına burdayım, kendim için değil.
Es por ellos que me encuentro aquí, no por mí.
Kendim için değil, hepsi sizin için. Gidelim hadi!
No lo he hecho por mí, sino por vosotros.
Kendim için değil.
- Te aburrirás.
- Bilmiyorum. Ya da daha doğrusu, korkuyordum... sadece kendim için değil, Laura için de.
Estaba muy asustado, ya no sólo por mi sino por Laura.
Dua etmek isterim Kendim için değil kardeşim için.
Me gustaría rezar. No por mí, sino por mi hermano.
Ben de aradım Biederbeck ama kendim için değil Victoria'm için.
Yo, también lo he buscado, Biederbeck pero no para mí. Para mi Victoria.
- Kendim için değil, Karım için.
Es para mi esposa.
Bu adam için alıyorum, kendim için değil.
la tromo por él, no por mí.
- Kendim için değil, başkaları için.
No me refería a mí, me refería a los demás.
- Kendim için değil, Rodion için.
- No son para mí, son para Rodion.
Kendim için değil, senin için korkuyorum.
No tengo miedo por mí, sino por ti.
- Ama kendim için değil.
Para todos menos para mí.
Liverpool'daki bir şirket için değil, kendim için çalışıyor olacağım.
Trabajaré para mí y no para una compañía en Liverpool.
Sizin için değil, kendim için.
No es por usted. Es por mí.
Size kendim ve oğlum için değil ama anavatanımızın birliği için yalvarıyorum.
No digo esto por mi bien, ni por el de mi hijo, si no por el de la unidad de la tierra rusa.
Kendim için özür dileyecektim, Ralph için değil.
La disculpa era por mí, no por Rolph.
Kendim için yazıyorum, eleştirmenler için değil.
Escribo para mí, no para los críticos.
-... senden hoşlanmıyorum gibi değil, kendim için.
- No es que no me gustes. Me gustas.
Kendim için yaptığım değil de neden başka bir yerde ölmeliyim.
¿ Por qué debo morir en un sitio que no es el mío?
Bunu kendim için yaptım, ucuz bir aktris için değil.
y no hay pruebas de que lo hice lo hice para mí mismo, no para una actriz del montón.
Yerinde olsam benim için değil, kendim için endişelenirdim, Valmont.
Me siento más preocupado por su bienestar que por el mío. Valmont.
Bunu onlar için değil kendim için yapıyorum.
No es por ellos. Es por mí.
Kendim için çalışırım, başkasına değil.
Trabajo para mí y para nadie más.
Kendim için, dostlarım için değil.
Para mí, no para mis amigos.
O İngiliz kız satılık değil. Kendim için.
La inglesa no es para a la venta.
Umurumda değil, bunu kendim için yapmıyorum.
No me importa lo que pueda hacer conmigo... no lo estoy haciendo por mí.
kendim için 55
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25