Nasıl oldu bilmiyorum traducir español
384 traducción paralela
Nasıl oldu bilmiyorum.
No hice nada...
Biliyordum ama, nasıl oldu bilmiyorum.
Sí lo sabía, pero no sé cómo.
Nasıl oldu bilmiyorum. Belki söylediği birşeyle ilgiliydi ya da nasıl baktığı veya nasıl giyindiğiyle ilgili.
No se como paso, tal vez fue algo que ella dijo o su modo de mirar o de vestir.
Ne zaman, nerede ve nasıl oldu bilmiyorum.
No sé por qué, cuándo o dónde.
Nasıl oldu bilmiyorum. Sanırım buraya geri dönüyor.
No se como pero va a volver.
Nasıl oldu bilmiyorum, hiç beklemiyordum.
Yo no sé como aconteció, Yo no quise que esto aconteciese.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sen kişisel olarak bu evliliği desteklemiş oldun.
Claro que sí. Sin embargo, Ud. parece haber aprobado personalmente tal matrimonio...
Nasıl oldu bilmiyorum ama seni çağırdığım duyuldu.
No sé cómo han sabido que mandé a buscarle, pero lo saben.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No lo entiendo.
Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama vuruldum.
Luego, no sé cómo, me alcanzaron.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bunu görmek güzel.
No sé qué ha pasado, pero me alegro de verlo.
- Uzay mekiği? Nasıl oldu bilmiyorum ama hâlâ bizimle, efendim.
No sé cómo, señor, pero sigue con nosotros.
Bütün bu olanlar nasıl oldu bilmiyorum?
No sé cómo empezó todo.
Yine nasıl oldu bilmiyorum, Campanella adındaki bir hemşireyi ameliyat masasında öldürdü.
Logró que la enfermera de diálisis, Campanella... muriera de shock anestésico en la mesa de operaciones.
Adamın kafasındaki yaraları gözümle gördüm. Nasıl oldu bilmiyorum ama bir damla bile kanı akmadı!
Ví las heridas en su cabeza, y sea lo que sea, lo que salía estaba muy claro, ¡ No era sangre!
Nasıl oldu bilmiyorum, bir koltukta uyuyakalmışım.
Y no sé cómo me dormí en un sillón.
Oh, Graham, nasıl oldu bilmiyorum.
Oh, Graham, no sé cómo pasó eso.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo sucedió.
Ben nasıl oldu bilmiyorum...
No sé qué me sucedió.
Bu nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo pasó esto.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé qué pasó.
Nasıl oldu bilmiyorum ama bulacağım, tamam mı?
No sé como ha ocurrido, pero lo voy a averiguar, ¿ de acuerdo?
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama beni buldular.
No sé cómo, pero me han encontrado.
Nasıl oldu bilmiyorum, Kim bilebilir ki.
Cómo sucede, quién demonios lo sabe. Pero ha sucedido.
Nasıl oldu bilmiyorum ama sanki zaman durmuş gibiydi.
No sé por qué, pero siempre me pareció que el tiempo se detuvo.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo coño me ha pasado.
Nasıl oldu bilmiyorum ama hâlâ insani bilgi birikimi ve hafızaya sahipsiniz.
Por alguna razón que no puedo comprender aún poseen conocimientos y memorias humanas.
Çok üzgünüm. Bu nasıl oldu bilmiyorum.
Lo siento, no sé cómo pasó todo esto.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé qué ocurrió.
Bu konuda dikkatli olmalısın. Nasıl oldu bilmiyorum.
Debes tener cuidado con eso.
Nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo pasó.
Nasıl oldu bilmiyorum, yemin ederim.
Es que no sé cómo ocurrió esto, te lo juro.
Nasıl oldu bilmiyorum, ama kalıbını çıkardık ve bir şey bulduk.
No sé por qué pasó, pero hicimos el molde y algo más.
Bütün bunlar nasıl oldu bilmiyorum.
No sé cómo sucedió esto.
Bu nasıl oldu bilmiyorum, bunu sonradan gördüm, ve çok korkunç bir şeyler buldum.
Da la casualidad que yo investigue mas profundo y me enteré de algo terrible.
Peki nasıl oldu? - Bilmiyorum.
- ¿ Cómo ha ocurrido?
- Teşekkürler. Bu nasıl oldu bilmiyorum.
¡ No sé cómo ha ocurrido!
Bu kadın başıma bela oldu, ondan nasıl kurtulacağım bilmiyorum.
Amigo, estoy tan enredado con esta mujer que no sé cómo librarme.
Nasıl oldu tam bilmiyorum.
¿ Cómo sucedió esto? No lo sé con exactitud.
Nasıl oldu bilmiyorum, Bay Septime...
No sé... cómo funciona.
Nasıl açıklayacağınızı bilmiyorum, efendim, topraktaki bu mermiyi ateşleyen aynı silah nasıl oldu da, bu gece Bayan Goodland'in tuvalet odasına girdi?
No sé cómo lo explicará, señor. ¿ Cómo es que la misma pistola cuya bala estaba en la tierra fue a parar, esta noche, al vestidor de la Sra. Goodland?
Sargıyı açtığında nasıl oldu da bayılmadım, hâlâ bilmiyorum.
- No sé cómo no me desmallé.
Nasıl oldu, bilmiyorum, ama iki adam görevlendirmiştik.
A pesar de que teníamos a tres hombres afuera.
Nasıl oldu bilmiyorum.
Nada que ver.
Nasıl oldu da yaptım bilmiyorum ama oldu işte. " dedi.
No sé qué me sucedió, pero algo me poseyó ".
Bu iş nasıl böyle oldu, bilmiyorum.
No sé como pasó esto.
Bunu nasıl oldu da anlamadım bilmiyorum.
No sé por qué no lo veo.
Nasıl oldu da beni bunu yapmaya razı ettin, bilmiyorum.
No sé como diablos me dejé hacer esto, cuando me lo pediste.
Nasıl oldu, nereye gitti bilmiyorum.
No sé a dónde se habrá ido.
Amacımıza ulaştığımız için çok mutluyum, ama... hiç beklemediğimiz bazı değişiklikler oldu ve ben bu değişikliklerin, geleceğimizi nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
Me alegra que hayamos logrado nuestro objetivo, pero ha habido ciertos cambios inesperados y no sé cómo van a afectar a nuestro futuro.
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl oldun 41
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl oldu bu 91
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
nasıl öldü 77
nasıl oldun 41
nasıl olduğunu bilmiyorum 56
nasıl olduğunu biliyorum 31
nasıl oldu bu 91
nasıl olduğunu bilirim 30
nasıl olduğunu bilirsiniz 27
nasıl olduğunu biliyorsun 24
nasıl olduğunu bilirsin 66
nasıl oldu da 44
nasıl olduysa 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasıl olduysa 17
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasılsınız 3074
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19