English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ S ] / Sizin için değil

Sizin için değil traducir español

878 traducción paralela
Ne yaparsam yapayım, hiçbiri sizin için değil.
Lo que voy a hacer no lo hago por usted.
Sizin için değil, kendim için.
No es por usted. Es por mí.
Sadece sizin için değil, Martha, bu ovada olan herkes için.
No sólo por vosotros, Martha, por todas las familias del valle.
Sizin için değil.
No es para usted.
Evet, kara fasulye sosu için lazım. Sizin evde yok, değil mi?
Sí, lo necesito para la salsa del jjangjangmyun. ¿ No tienes en tu casa?
Cha Hee Joo... Sizin için özel biri değil mi?
Cha Hee Joo... es una persona muy especial para ti, ¿ verdad?
"Sizin için bir araçtan başka bir şey değil miyim gerçekten?"
- Para ti no soy más que... una herramienta, ¿ no?
Nasıl düşündüğünüz umurumda değil. Fakat sizin ne düşündüğünüz benim için önemli Bayan.
Me da igual lo que le parezca... pero sí me importa lo que Ud. Piense, señorita.
Ne kötü değil mi? Sizin için bağlayayım mı?
No es tan difícil... ¿ Quiere que le haga el nudo?
Besbelli ki sizin için Madame Rochelle'in sevgisinikaybetmek önemli değil..
Es evidente que no le agrada la Sra. Rochelle.
Pek benim tipim degil ama, sizin icin bir timsahla bile sevisirim.
Bueno, no es mi tipo, pero por usted, me acostaría hasta con un cocodrilo.
Sizin gibi biri böylesine önemli bir görevi sürdürmek için... yasalara karşı gelmekten kaçınmaz, değil mi?
Para continuar un trabajo tan importante, no dudaría Ud. En violar la ley, ¿ verdad?
Eğer size karşı ilgi duysaydım... ki bu asla mümkün değil, inanın, eğer duysaydım, sizin kötülüğünüzü istemek için... yine de de dünya kadar nedenim olurdu.
Aunque mis sentimientos hubieran sido favorables, cosa que no hubiera sido posible, sigo teniendo todas las razones del mundo para pensar mal de usted.
Mektupta yazanlar sizin için yeni değil.
No contiene nada que ustedes no sepan.
Hayır, efendim. Bayan Amberson sizin için evde değil, Bay Morgan.
No, señor la señorita Amberson no está en casa para usted, señor Morgan.
Bu sizin için önemli bir an olmalı, öyle değil mi? Öyle.
Debe de ser un gran momento.
Maalesef, bu sizin için geçerli değil.
Desgraciadamente para usted, no será así.
Sizin için biraz genç değil mi?
¿ No es algo joven para usted?
- Sizin için, doğduğunuz ev dünyadaki en ilginç ev değil midir?
Es cierto. ¿ Para Vd. La casa en que nació no es la casa más interesante del mundo?
Ateşle vaftiz edilmek gibi olacak. sadece sizin için de değil.
Sería un bautismo de fuego, mi delicado caballero.
- Ne kadar güzel. - Sizin için yeteri kadar güzel değil.
Es dificil que sea lo suficientemente bella para usted.
Sizin için daha iyi, değil mi?
Mejor para usted ¿ no?
- Sizin için biraz geç bir saat değil mi?
- Sí, más tarde de lo que esperaba.
Sizi buraya göndermeden de Corregidor'daki durumlar sizin için zaten kötü değil miydi?
La situación en Corregidor no era lo suficientemente mala... Bueno, yo lo pedí.
İnsanların sizin için bir değeri yok, değil mi Bay Roberts?
Para usted no cuentan las personas, Sr. Roberts.
Çünkü sizin için yeterince iyi değil de ondan.
Porque no es suficientemente bueno para usted, por eso.
İlle de öyle değil. Siz kendinizin hakim Harper olduğuna inanıyorsunuz... ama kimse sizin hakim Harper olduğunuz için akıl sağlığınızı sorgulamıyor.
No necesariamente. pero nadie duda su cordura porque es el juez Harper.
Yalnızlık sizin için zor olacak ama, değil mi?
- Tal vez. Ud. se va a sentir muy solo sin ella, ¿ verdad?
Doktor Bey, kızınızı mutlu etmek sizin için önemli değil mi?
Doctor, ¿ no quiere usted complacer a su hija?
Bu sizin için şaşırtıcı olmuştur, değil mi?
¿ Le ha afectado, verdad?
- Bu sizin için hiç hoş değil.
- No es muy agradable para usted, ¿ no?
Biraz erken değil mi, sizin için bile?
Es algo temprano, incluso para Ud., ¿ no?
Çünkü sizin için yeterince iyi değil mi?
¿ No es bastante para ti?
Tatlım, Noel günü sizin iyiliğiniz için onun sağlığına içeceğim ve de bugünün... onun için değil.
Querida, es Navidad. Beberé a su salud por ti y por el día que es... no por él.
- Sizin için çalışıyordu, değil mi?
- Trabajaba para usted, ¿ no es así?
Bir şeyden korkuyordu, sadece kendisi için değil, sizin için de korkuyordu.
Tiene miedo de algo, no sólo por ella, también por usted.
40 sığırın ölmesi sizin için önemli, değil mi?
¿ La muerte de 40 reses es muy importante para usted?
Vienna Jake'e kapıyı sizin için açtırdı, öyle değil mi?
Vienna convenció a Jake para que abriera el banco, ¿ no?
Bu çengeli koparacağım. Bunu kendim için değil sizin için söylüyorum : Çengel etime geçebilir.
Este pedazo de estopa no es para protegerme, sino para evitar al público la vista de sangre si el gancho atravesara la carne.
Dün, Dingo için değil, sizin için üzüldüğümü söylemiştim.
Dije ayer que no era por Dingo por el que sentia pesar, sino por ti.
- Sizin için fark etmez, değil mi?
- Eso no importa, ¿ no?
Sadece bizimle kalacağınız için değil... bu gece yemekte sizin sayenizde Victor'un da sofrada olmasına sevindim.
No sólo me alegra porque esté con nosotros, es que además... su presencia ha asegurado la asistencia de Víctor a la cena de esta noche.
Hayır, sizin durumunuz için değil.
No, en su caso, no.
Böylesi sizin için daha rahat, değil mi?
¿ No le resulta más cómodo así?
Paris sizin için uygun bir yer değil.
París no os conviene. No tendréis la posición que merecéis.
Bay Franz kıskanmalıyım, çünkü benim için değil sizin için sıkı çalıştı.
Señor Franz, debería estar celoso. Sí, porque él la ha trabajado, no para mí, sino para usted.
Ama eminim ki bağlılık denilen bu ufak şey sizin için pek bir şey değiştirmez, değil mi?
¿ Pero algo como el afecto no significaría nada para usted?
Bu savaş sizin için çok can sıkıcı olmalı, değil mi, Bay Holden?
señor Holden?
Burası sizin için iyi değil mi?
No sois un buen comando.
Demek istediğim, ne yazık ki, Bay Bookman... Belli bir meslekte başarılı olmayı yarım kalmış önemli bir iş olarak saymak... Sizin için çok önemli, değil mi?
Bueno, lo que quiero decir es que desafortunadamente, Sr. Bookman,... una habilidad para... tener éxito en una empresa profesional dada, difícilmente es de mayor... significa mucho para usted ¿ verdad?
Sizin için pek yeterli değil, ha?
No es suficientemente buena para usted, ¿ eh?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]