English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ T ] / Tamam mısın

Tamam mısın traducir español

4,132 traducción paralela
- Bütün bunlarla tamam mısınız?
¿ Os parece bien eso, chicos?
Tamam mısınız? Mükemmel. O zaman Bill Ponderosa'yla başIıyoruz.
- Genial, nos gustaría empezar con Bill Ponderosa.
Sadece etraf aynı şekilde ışık kalsın, tamam mı?
- Mantén la luz hacia el suelo, ¿ vale? - Ten cuidado.
Tamam, küçük kız. Hazır mısın?
Niña bien. ¿ Estás listo?
Sadece dayanmalısın tamam mı?
Solo tienes que aguantar, ¿ vale?
Kayışı çıkaralım mı? - Olur, çıkarın. - Tamam.
Sí... no déjenla sujeta.
Buna kafayı takmanın sırası değil şimdi, tamam mı?
No. No te preocupes por eso ahora, ¿ sí?
Sadece kelepçeler fazla sıkmasın, tamam mı?
No me pongáis las esposas muy apretadas.
Ve "Kenny'nin lafa karışma zamanı geldi." saçmalığını bırakmalısın, tamam mı?
Y la mierda de que "aquí interviene Kenny" dile adiós, sí.
Tamam, hazır mısınız?
De acuerdo, ¿ están listos?
Sen yanlış bir şey yapmadın, tamam mı?
No hiciste nada malo, ¿ está bien?
Her zaman kapısını aç tamam mı?
Ábrele siempre la puerta, ¿ vale?
- Tamam. Hazır mısınız?
Muy bien. ¿ Preparado para hacer esto?
Bu "İyi geceler" silahını en kısa zamanda çalışır hale getireceğiz, tamam mı?
funcione muy pronto. - ¿ De acuerdo? - Genial.
Bundan çıkan foton emisyonunun miktarını bilmediğimizin farkında mısın? Tamam.
¿ Te das cuenta de que desconocemos la cantidad de emisiones de fotones saliendo de este... vale.
Bize yangını anlatmalısın tamam mı?
Necesitamos que nos hables del fuego, ¿ de acuerdo?
Odaklanmalısın tamam mı?
Necesito que te concentres, ¿ vale?
Çılgınca. Fakat canını sıkmasına izin verme, tamam mı?
Pero no puedes dejar que eso te afecte, ¿ entendido?
Bu aramızda sır olarak kalsın tamam mı?
[Risas] Hey, mantenga esa debajo de su sombrero, ¿ de acuerdo?
Bunu yapmalısın, tamam mı?
Tienes que hacer eso, ¿ de acuerdo?
Heather, güçlü olmalısın tamam mı?
Heather, tienes que mantenerte fuerte. ¿ De acuerdo?
Tamam, hazır mısın?
Muy bien, ¿ listo?
Benim için güçlü olmalısın, tamam mı?
Tienes que mantenerte fuerte por mí, ¿ bien?
Şu anda kafanın çok karışık olduğunu biliyorum ama sana bir soru sormam gerek, tamam mı?
Sé que debes estar muy confuso ahora mismo, pero necesito hacerte unas preguntas, ¿ de acuerdo?
Ama bir şey biliyorsan bana ulaşmalısın, tamam mı?
Pero si sabe algo debe confesarlo, ¿ de acuerdo?
Çünkü bu salak gulyabani, yakışıklı prensin atını istemiş, tamam mı?
Porque... el ogro tonto codiciaba al maravilloso semental del príncipe, ¿ vale?
Şimdi kıpırdamamalısın, tamam mı?
Ahora necesito que te quedes quieta, ¿ está bien?
- David, floroskobu * çalıştırır mısın? - Tamam. 333 00 : 15 : 44,190 - - 00 : 15 : 46,690 Margarit t'agavorakanm.
David, enciende el fluoroscopio, por favor.
Daha iyi biri olmaya çalışmalısın sadece. Tamam mı?
Solo tenemos que intentar ser mejores, ¿ sabes?
Bu "İyi geceler" silahını en kısa zamanda çalışır hale getireceğiz, tamam mı?
Sí, esta pistola de Buenas Noches estará lista pronto, ¿ sí? Genial. Una cosa.
Habere göre 6. sınıfların tamamı da Xbox'ı seçmiş ve Cartman'nın takımına katılacaklarmış.
Se dice que todos los de sexto grado también prefieren la Xbox y que también se aliarán con Cartman.
Hayır Wendy, Kim, her şeyiyle mükemmel olabilir ama bir kadının dış görünüşü her şeyi demek değildir, tamam mı?
Wendy, puede que Kim esté rellenita, pero la apariencia exterior de una mujer no es lo único que importa, ¿ mkay?
Sadece rahatlamaya çalışın, tamam mı?
Solo trate de relajarse, ¿ vale?
TSSB'ni tetikleyen şeyi atlatmalısın tamam mı? Yoksa beni öldüreceksin.
Necesitas superar tus desencadenantes post-traumáticos, vale, o también me matarás.
Bakın, tamam bu Fransızca sınavında çıplak olmamdan çok daha güzel ama bir yerden sonra uyanacağım ve hepiniz sadece... Hâlâ rüya gibi geliyor mu?
Mira, vale, este es más bonito que ese en el que estoy desnuda en un examen de francés, pero ya está bien, voy a despertarme y todos vosotros... ¿ Todavía crees que es un sueño?
Bak kıçımı ısıramazsın tamam mı?
No puedes morderme el culo, vale.
Ona göz kulak ol, tamam mı? Tanrılar yanılmamış. Gerçekten de cesur ve sadıksın.
Bien, quedas a cargo de él, ¿ de acuerdo? Los dioses no se equivocaban.
Tamam, Mer ile barışır mısın... böylece ben de seninle seks hakıında konuşmak zorunda kalmam.
Muy bien, ¿ puedes hacer las paces con Mer para que no tenga que hablar contigo sobre sexo?
Tamam, şu tamponu çekip kanama var mı bakar mısın?
Vale, ¿ puedes sacar esa almohadilla y ver si hay algún sangrado?
Tamam ama bu sefer "Hayatımın Atışı" filmini izlemeyeceğim.
Está bien, pero esta vez no voy a ver "Golpe de efecto".
Seninle bu ilişkide ciddi boyuttaysak, George için ciddiyetini takınmalısın tamam mı?
Si tú y yo vamos en serio con esto, tienes que tomártelo en serio con George, ok?
- Tamam. Hazır mısın? - Evet efendim.
- Está bien, ¿ usted alista?
- Tamam, hazır mısın?
- Vale, ¿ estás listo?
Ama bence açık fikirli olmaya çalışmalı... ve hemen yargılamamalısın, tamam mı?
Pero trata de verlo con la mente abierta y no me juzgues enseguida, ¿ sí?
- Tamam. Bana bir iyilik yapar mısın?
- ¿ Me haría un favor?
Bu elemanlarla çok dikkatli olmalısınız, tamam mı?
Entonces, tienes que tener cuidado con estos tipitos, ¿ de acuerdo?
Odaklanmış ve sabırlısın tamam mı?
Centrado y paciente... ¿ No es así?
Bileği çapraza aldınız tamam mı? Hem güzel hem sıkı.
Ok, ahora inténtenlo.
Belki de yenileme için başka birini bulmalısınız, tamam mı?
Así que creo que debería buscar alguien mas para la renovación, ¿ ok?
Birinci sınıf aşçılık yapmayın, tamam mı?
Esto no es el Cordon Blue, ¿ sí?
Sırplar Omar'ın bölgesini ihlal etti. O da kızdı, tamam mı?
Los serbios se metieron en el territorio de Omar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]