English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Karım nerede

Karım nerede traducir francés

345 traducción paralela
Karım nerede olduğumu merak ediyor olmalı.
Pardonnez-moi mon cher voisin... Ma femme doit s'inquièter de mon absence!
Karım nerede?
Où est ma femme?
- Karım nerede?
- Où est ma femme?
- Dur, dur Samson. - Karım nerede?
- Attends, Samson.
Bu insanları buradan temizleyin. Karım nerede?
Que faites-vous ici?
Karım nerede?
Mais où est ma femme?
Karım nerede?
Où est ma femme? Où est-elle?
Karım nerede?
Où est passée ma femme?
- Bu arada, karım nerede?
Où est donc ma femme?
Karım nerede? Nerede mi?
Et ma femme où qu'elle est?
- Karım nerede? - Kim?
- Où est ma femme?
Anamla karım nerede?
Ma mère et ma femme?
Karım nerede?
Où est ma bourgeoise?
- Karım nerede benim?
- Où est ta femme?
Karım nerede?
- Où est ma femme?
Karım nerede, seni kahrolası?
Où est-elle?
Karım nerede?
Où est-elle?
Karım nerede biliyor musun, Lily?
- Où est passée ma femme?
Karım nerede?
Ou est ma femme?
- Karım nerede?
tu lui allumes ses cigarettes...
Karım nerede?
Souillon, tu sais pas où elle est?
- Karım nerede?
Où est ma femme?
Yapabiliriz. Karışık şifreli bir telefon ağımız var. Her biriniz evden bir kişiyi arayabilirsiniz ancak hiçbir koşul altında, nerede olduğunuzu ve neler olduğunu söylemeyeceksiniz.
on peut le faire, on a une ligne de téléphone brouillée chacun peut passer un coup de fil chez lui en aucun cas vous ne dites où vous êtes et ce qui se passe
Karımın nerede olduğunu söyleyin!
Préfériez-vous tout ignorer?
Karım Karen ve kızım nerede?
Où sont ma femme Karen et ma fille?
- Karım nerede?
- Elle s'est enfermée.
Buna inanmamı mı bekliyorsun? Buraya gelmişim, karımı aramadığım delik kalmamış, umutsuzluktan kafayı yemişim. Sonra onu nerede buluyorum?
Je te cherche dans tout le pays, fou d'inquiétude, et te retrouve à des milliers de kilomètres avec un autre homme!
Karımla konuşmalıyım. Belki o David'in nerede olduğunu bilir.
Ma femme a peut-être des nouvelles de David.
Durmadan ağlar, ortalık karışır. Nerede prova yapacağım?
Où pourrai-je répéter?
... Nerede bulunduğuna üzülmelisin. Eğer evcil köpeğim ölseydi bana üzgün olduğunu söylerdin, ama karım için söyleme.
Vous êtes désolée de la même façon que pour un chien.
Karım nerede?
Où est O Wasa?
hayatımın ışığı, karım olacak bayan nerede?
Où est ma sublime Lenore?
Karımın nerede olduğunu neden komisere sormak zorundasın anlamadım?
Pourquoi t'adresser à lui pour savoir où est ma femme.
Bütün bunlar kafamı karıştırdı. Gerçek nerede bitiyor, fantazi nerede başlıyor kavrama gücümü kaybettim.
J'avoue que je m'y perds... je ne sais plus où finit la réalité et où commence le rêve.
Mücevherleri nerede sakladığını söylemezse Ona günah çıkarırken bile anlatamayacağım şeyler yapacağım.
S'il ne me dis pas où il a caché les bijoux ce que je lui ferait ne pourra même pas être avoué en confession.
Sahiden öyle mi? Sevgili "Eski parlamenter sisteminin beşiğinde" mi, yoksa "Karımı kim becerirse büyük pembe bir cin kazanacak İngiltere'sinde" mi? Nerede?
Vraiment?
Bu arada, sende kimi vereceğini seç. Ve bana karının nerede olduğunu söyle, tamam mı?
Choisis celle que tu vas relâcher... et dis-moi où trouver ta femme.
Karın nerede bakalım. - Merhaba Walter.
- Bonjour, Walter.
Ayrıca hatırlatmak isterim ki, Mr.Douglas mağarayı terkederken görüldüğünde bekçi O'nun nerede olduğunu sorana kadar karısını kurtarmak için yardım çağırmamıştır.
J'aimerais aussi lui rappeler que M. Douglas... n'a pas demandé de l'aide pour secourir sa femme... jusqu'à ce que le guide des grottes lui demande où elle était... tandis qu'il quittait les lieux.
- Karımın odası nerede?
Où va-t-on la mettre?
Karımın nerede olduğunu öğrenmeliyim.
J'ai le droit de savoir où est ma femme.
Bir kızböceği gibi hafifti, canım karıcığım... Aziz Hyppolite, Aziz Peter ya da Meryem Ana gününde dansederken... nerede bayramla seyran varsa işte...
Légère comme une libellule qu'elle était, la pauvre chtite enfant... quand on dansait à la St-Hyppolite... pour la St-Pierre, pour la Bonne-Dame... partout... il y avait que de la fête et des bals!
Peki... Peki bizimkiler nerede? Karım, oğlum?
Où sont ma femme et mon fils?
Karımın dişçideki izlenimini görmek ister misin? Ceketim nerede?
Vous voulez une imitation de ma femme chez le dentiste?
Karınız nerede Bay Heller?
Où est votre femme, M. Heller?
Bilmek istemediğiniz takdirde, size söyleyemem ki. Bilmek istemediğinizi söylediniz bana. Öyle kafam karışık ki, ne nerede yaşadığımı, ne de adımı hatırlıyorum.
Je l'dis si vous l'voulez, mais vous l'voulez pas alors j'sais même plus mon nom ni où j'habite!
Yerde veya gökte, her nerede ise onu ortaya çıkar bulayım. Ey sihirli sırık!
De la terre ou du ciel, fais-le surgir aux yeux de tous, pilon magique!
- Karımı! Nerede o?
Quelle femme?
İyi iş çıkarmışsın, ama nerede benim yeni karım?
Tu t'es bien débrouillé. Mais... Où est ma nouvelle femme?
Sana karıyı, nerede bulacaktım ki?
Où pouvais-je te trouver une femme?
Nerede olsa onu tanıyorsun. Pinker'ı birinin bedeninden çıkar, biz de boynunu kıralım.
Tu peux courir plus vite que le corps et quand il manque d'énergie, il est obligé de sortir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]