O kadar kötü değil traducir francés
2,107 traducción paralela
Baltimore Sun o kadar kötü değil.
Le Baltimore Sun n'est pas si mal.
- Dördünden biri o kadar kötü değil.
- Un sur quatre, c'est pas si mal.
O kadar kötü değil, bayanlar ve baylar.
Ce n'est pas si grave.
Ah, o kadar kötü değil.
C'est pas si grave.
O kadar kötü değil.
Non, ça va.
O kadar kötü değil.
Ce n'est pas si terrible que ça.
- Zavallı kadının bebeğini güvenle dünyaya getirebilecek birisi varsa..... o da sensin. Hayır, hayır, o kadar kötü değil.
- Non, c'est rien de grave, t'inquiète pas.
Bu o kadar kötü değil.
C'est pas si mal.
O kadar kötü değil.
Ce n'est pas trop grave.
O kadar da kötü değil.
Elle est pas comme ça.
Tamam, her zaman böyle. O kadar da kötü değil.
Bon, c'est toujours comme ça.
Çocuğu hayatta bırakmış, demek ki o kadar da kötü biri değil.
A épargné les enfants, je suppose qu'il est pas si mal.
Moteller o kadar da kötü değil aslında.
C'est pas si mal, les Formule 1.
O kadar da kötü değil.
Je ne sais pas. Être célibataire n'est pas si mauvais.
İşini bilirsen, burası o kadar da kötü bir yer değil.
Hé, avec le temps, cet endroit n'est pas si dur.
Olaylar o kadar da kötü değil.
Les choses ne vont pas si mal.
Burası o kadar da kötü değil, değil mi?
Vraiment, dans cet hôpital?
O kadar da kötü değilmiş, değil mi?
Ce n'est pas si terrible?
O kadar da kötü değil, tamam mı?
Ce n'est pas si mal que ça, d'accord?
Hadi, o kadar da kötü değil.
Allez, c'est pas si mal que ça, bien, non?
Burası o kadar da kötü değil.
Ce n'est pas si mal ici.
Burası o kadar da kötü bir yer değil biliyor musun?
Cet endroit n'est pas si terrible.
Sanırım bu o kadar da kötü değil, değil mi?
Eh bien. Je suppose que ce n'est pas si mal.
O kadar da kötü değil...
C'est pas trop mal...
- O kadar da kötü değil.
- Tu vois, ce n'est pas si mal.
Durum o kadar da kötü değil, değil mi? Lütfen, Tanrım, yapacaklarımı affet.
Je Vous en prie, Dieu, pardonnez-moi pour ce que je vais faire.
- O kadar kötü değil şerefsiz. - Evet öyle.
Crétin, tout va s'écrouler.
Yani, o kadar da kötü değil.
Elle n'est pas si méchante.
Mort gerçekten o kadar da kötü değil, değil mi Mort?
Mort ne va pas si mal, n'est-ce pas, Mort?
O kadar da kötü değil.
Ça se passe pas si mal.
O kadar kötü değil.
C'est pas trop mal...
Blok o kadar da kötü değil.
Le type n'est pas si mauvais que ça.
O kadar da kötü değildi, değil mi?
J'en savais assez pour l'avoir, non?
O kadar da kötü değil.
Le gymnase était déjà une ruine.
- O kadar da kötü değil.
- Elle s'en sort pas mal du tout.
O kadar da kötü değil.
C'est pas mal.
Yapma! O kadar da kötü değil.
C'est pas si grave!
O kadar da kötü değil, değil mi?
Ce n'est pas si grave que ça, si?
O kadar da kötü değil.
Ce n'est pas si terrible.
O kadar da kötü değil.
C'est pas si mal.
Sheldon, o kadar da kötü değil.
- Sheldon, ce n'est pas si terrible.
O kadar da kötü değil.
Ce n'est pas si mal.
Hem program o kadar da kötü değil, değil mi?
En plus, l'émission n'est pas trop nulle, non?
- Rüzgarlı. - O kadar da kötü değil.
- C'est "des vents".
Bence pitbullar o kadar da kötü değil.
Les pitbulls ont mauvaise réputation.
O kadar da kötü değil.
C'est pas si terrible.
Veronika, aslında sabahları böyle hareket yapmak o kadar da kötü bir fikir değil.
Véronica, un régime de mise en forme matinale est une bonne idée.
Bu da istemek için o kadar kötü bir şey de değil.
Et ce n'est pas une mauvaise chose de le vouloir.
Oh, hayır. O kadar da kötü değil.
Ce n'est pas si mauvais.
- O kadar da kötü değil.
Y a pas que du mauvais.
- O kadar da kötü değil.
- Oh, c'est pas si mal.
o kadar kötü değildi 30
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34
o kadar mutluyum ki 33
o kadar 1376
o kadar güzelsin ki 18
o kadar ki 28
o kadar iyi 85
o kadar param yok 29
o kadar iyi olur 16
o kadar da değil 104
o kadar oldu mu 34