English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ S ] / Sana ne diyeceğim

Sana ne diyeceğim traducir portugués

836 traducción paralela
Bak sana ne diyeceğim.
Olha o que eu quero que faças.
Bak sana ne diyeceğim, genç dostum. Ne için burada olduğunu Eke'ye söylemen büyük şans. Onun gibisine denk gelmek her zaman mümkün olmuyor.
Mas vou dizer-lhe uma coisa, foi muita sorte que tenha dito onde se dirigia com o barco, senão, não teríamos podido encontrá-lo.
Hayır mı, bak sana ne diyeceğim.
Não. Eu vou-lhe dizer...
Sana ne diyeceğim, akşam burada toplanıp yapacak birşeyler bulalım.
Fazemos assim. Reunimos aqui hoje, e procuraremos uma solução.
Bak sana ne diyeceğim.
Sabes uma coisa?
Bak sana ne diyeceğim.
Já agora...
Bak sana ne diyeceğim, Paul.
Sabes que te digo, Paul?
Bak sana ne diyeceğim.
Fazemos assim.
Bak sana ne diyeceğim doktor. Beni düzelt, ben de sana tüm rüyalarımı anlatayım.
Tire-me daqui... que eu conto-lhe todos os meus sonhos.
- Bak sana ne diyeceğim.
- Bem, fazemos assim...
Bak sana ne diyeceğim.
Eu digo-lhe uma coisa.
Bak sana ne diyeceğim, sen ve Stubbins plajı araştırın, ben de iç kısma gideyim.
Você e Stubbins procurem nas praias. Eu irei para o interior.
Şef, bak sana ne diyeceğim? Herşeyi bir kez daha gözden geçirelim.
Certo, chefe, vamos rever tudo mais uma vez e...
Bak sana ne diyeceğim. Eğer bana bir içki ısmarlarsan yerde yatabilirsin.
Fazemos assim, se me pagar uma bebida, pode dormir no chão.
Sana ne diyeceğim.
Eu vou te dizer uma coisa.
Hart, bak sana ne diyeceğim? Bunda sihir falan yok.
- Não existe magia.
Bak sana ne diyeceğim.
Mas digo-te uma coisa.
Bak sana ne diyeceğim.
Ficamos assim.
Bak sana ne diyeceğim Horn.
Fazemos assim, Horn.
Bak sana ne diyeceğim, o tanktan maymuna benzer bir şekilde çıkarsan... kendi rızamla bir akıI hastanesine yatacağım.
Se saíres daquele contentor a parecer um macaco, eu interno-me no Mass. Digo-te : Mental.
Bak sana ne diyeceğim? Ciglem açık kaldı.
Tenho aqui uma válvula a dar problemas.
Uslu bir çocuk olup sütünü içersen sana ne diyeceğim, Şöminenin karşısında bu gece uyuyabilirsin.
Se te portares bem e beberes o leite todo, podes dormir aqui ao pé da lareira.
Bak sana ne diyeceğim, o piç, sıçan kılıklı serserinin tekidir.
Deixa-me dizer-te uma coisa. Ele é um bandalho e um rufia.
Sana ne diyeceğim.
Digo-te porquê.
Bak sana ne diyeceğim.
Vamos fazer o seguinte.
"Bak sana ne diyeceğim", "Söylemek istediğim şey şu".
"Deixa-me dizer uma coisa" e "Só queria dizer isto".
Bak, sana ne diyeceğim.
Pois deixa-me que te diga :
Sana ne diyeceğim.
Digo-te o seguinte.
Bak sana ne diyeceğim.
Digo-te mais.
Bak sana ne diyeceğim. İki bin tane Calvin Klein donum var.
Tenho outra coisa, roupa interior.
Tamam. İyi bak, şimdi. Bak sana ne diyeceğim.
Bem, fazemos o seguinte.
Sana ne diyeceğim.
Digo-te uma coisa :
Bak sana ne diyeceğim, depomuz 35. caddenin güney doğusunda.
O nosso armazém fica na parte sudeste da 35th Street.
Bak sana ne diyeceğim, sen ne istediğini söyle ben de yapayım.
Fazemos assim. Diga o que quer, e fá-Io-ei por si.
Dinle, sana ne diyeceğim.
Vou dizer-lhe como é. Para o mês seguinte, eu pago-lhe
Bak, sana ne diyeceğim.
Digo-te uma coisa.
Bak, sana ne diyeceğim.
- Vou-te propor uma coisa.
Bak sana ne diyeceğim, pislik, kurallarımı beğenmiyorsan buraya kadar gelip, koca beyaz popomu öpebilirsin.
Fazemos assim, palerma, se não gosta das minhas políticas pode vir até cá... dar-me um beijo no rabo.
Sana ne diyeceğim- - Ben bir şey yapmadan önce silahı bana doğrultmana izin vereceğim.
Fazemos o seguinte, deixo-te segurares na arma antes de eu fazer alguma coisa.
Bizim çektiğimiz filmden daha gerçekçi. Bak sana ne diyeceğim?
É mais realista do que o filme que estamos a fazer.
Bak sana ne diyeceğim.
Deixa-me perguntar-te uma coisa.
Bak sana ne diyeceğim dostum, herkes seni tanıyor.
Deixe-me dizer-lhe que todos sabem de ti.
Dinle bak ne diyeceğim. Sana bu şehirde kim öldürüldü, onları kimler öldürdü hemen söylerim.
Posso dizer-lhe já... quem mata a maioria dos tipos que se deixam matar nesta cidade.
Ama sana asıl diyeceğim önümüzdeki birkaç gün bana göz kulak olsan iyi olur çünkü yapmam gerekeni günah işlemeden yapmak istiyorum çünkü hırsızlık hakkında ne hissettiğini biliyorum.
Mas o que vim aqui dizer-Te foi que é melhor estares atento a mim nos próximos dois dias porque quero fazer o que preciso sem cometer nenhum grande pecado porque sei o que Tu pensas sobre roubar.
Bak ne diyeceğim, sana bir çek yazayım.
Vou passar-te um cheque.
Bak sana ne diyecegim.
E além do mais, há uma coisa que não sabes!
Bu onun tarzi degil. Ama bak sana ne diyecegim. Eger onun yaninda olursan kesinlikle eminim ki ögrenecektir.
Bem, ele nao é assim, mas digo-te uma coisa, aposto que se ficares com ele, ele aprenderá.
Ama bak ne diyeceğim. Celie'yi vereyim sana.
Mas pode levar a celle.
Ne diyeceğim. Herkese verdiğim şansı sana da vereceğim.
É o seguinte, Vais ter a mesma oportunidade que os outros.
Bak, ne diyeceğim. En iyi ağacı sana bedavaya veririm.
Dou a melhor árvore daqui de graça.
Bak ne diyeceğim. Sen yarın benimle gel, ve bende sana bu gece yardım edeyim.
Amanhã, vens comigo e esta noite, vamos meter as putas dentro, os dois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]