English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ Z ] / Zamana

Zamana traducir portugués

9,498 traducción paralela
Ancak o zamana kadar, hak ettiğin krallıkta yaşamaman için bir sebep yok.
Mas até lá, não vejo porque não possas viver no reino que mereces.
Bu zamana alışmak benim için en zor görev.
Mais uma razão para a qual ficar nesta época é importante.
Eğer Draugur'u o zamana kadar durduramazsak yüzlerce insan ölecek.
Se não pararmos esses Draugurs até lá, centenas de pessoas morrerão.
- Ne kadar zamana ihtiyacın var?
Mais de quanto tempo precisa?
Sadece biraz zamana ihtiyacım var.
Só preciso de algum tempo.
Uykucu Gary'i unutmak için zamana ihtiyacım var.
Preciso de tempo para esquecer o Gary Sonolento.
O zamana kadar, ben Rick ve Morty'e güveniyorum.
Até lá, deposito a minha no Rick e no Morty.
Üç hafta öncesine geçiş yapayım mı hayatta olduğun zamana? - Vay anasını, Morty.
Queres voltar três semanas atrás para quando ainda estavas vivo?
Bu zamana kadar tanıdığım en güçlü kadın sensin.
És uma das pessoas mais fortes que já conheci.
Suçlu olup olmadığımı soruyorsan, hayır ama bir şeyleri halledebilmem için biraz zamana ihtiyacım var.
Se estás a perguntar se sou corrupto, não. Mas preciso de algum tempo para tratar de umas coisas.
Son günlerde yaşadığım şeylerin bu zamana kadar hiç yazamadığım en iyi hikaye olduğu gibi.
Como tudo o que se passou comigo nos últimos dias, é a melhor história que nunca vou poder escrever.
Ve, ah, ı Biraz daha zamana ihtiyacım olabilir.
- BAGAGENS
Önümüzdeki birkaç saat içinde değil... ki o zamana dek mine çiçeğinin etkisi geçecek ve saygısızca davranmaya devam edersen... üzerinde uygulayabileceğim çok çeşitli işkence ve cezalar da dahil... her şeyi unutman için etki altına alabileceğim.
Bem, não nas próximas horas. Entretanto, estarás livre de verbena e conseguirei obrigar-te a esquecer tudo. Incluindo as torturas e castigos que ainda te posso aplicar, se continuares a ser tão desrespeitosa.
O zamana kadar parayı bulabilecek misin?
- Consegue o dinheiro até lá?
- Şu zamana kadar oraya varmış olabilir. - Sanmam.
- Ela já lá pode estar agora.
O zamana kadar bizden haber almazsa anlaşamnın olmadığını düşünecek ve istihbaratı başkasına sunacak.
Se não tiver notícias nossas até lá, verá que não há acordo e levará as informações a outro lado.
O zamana kadar kontrol etmiş oluruz.
Depois, vamos verificar.
Hiçbir şey olmaması için dua ediyorum ama o zamana kadar senden dikkat çekecek bir şeyler yapmamanı istemek zorundayım.
Rezo para que não dê em nada mas, até lá, tenho de lhe pedir para se manter discreta.
Ne zaman Shenlong'u çağırsanız umutlarım yeşeriyor ama bu zamana kadar bizi hayata döndürmedin.
O meu coração palpita quando o Shenlong é invocado e ao fim de tanto tempo e eu continuo sem ter ressuscitado!
Televizyonda bir bölüm anime izleyebilirim o zamana.
Isso é quase o tempo de um episódio de anime.
O zamana kadar da çabuk hareket etmeliyiz.
Até lá, seremos rápidos.
Sara'nın zamana ihtiyacı var. Oliver'ın ahkâm kesmesiyle de uğraşamam.
A Sara precisa de mais tempo, e não quero o Oliver a julgar.
Daha çok zamana ihtiyacı var.
Ela só precisa de mais tempo.
O zamana dek, yanımdan ayrılmaman gerekiyor. Böylelikle seni koruyabilirim.
Até lá, tens de ficar ao meu lado para que te possa proteger.
- Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Sai daí. - Preciso de mais tempo.
Ama zamana karıştığım zaman hiç hoş şeylerin olmadığını söyledim sana.
Mas quando mexo com o tempo, o tempo responde.
Ama Star City'ye geri dönünce bazı şeyleri düşünmek için zamana ihtiyacım vardı.
Mas depois voltámos a Star City, e precisava de tempo para repensar as coisas.
Anlaması için biraz zamana ihtiyacı var.
Ele só precisa de algum tempo para o processar.
Eminim o zamana kadar hayatta kalır.
Decerto ela conseguirá sobreviver até lá.
Korkarım Oscar bugün hiç kendinde değil başka bir zamana.
Temo que o Oscar não se esteja a sentir lá muito bem hoje, talvez para a próxima.
Ayak uydurmak için biraz zamana ihtiyacı var sadece.
Ela só precisa de um tempinho para se adaptar.
Lily sadece mobilya düzenlenmeyecek Çünkü Ve o yaşamak için biraz zamana ihtiyacı var, Şimdi, Lily çünkü sadece bütün mobilya aşık
Porque Lily mudou a mobília e precisa se acostumar, me apaixonei pela mobília feng shui em tudo.
Bunu geri çevirebilirim. Sadece... biraz zamana ihtiyacım var ve biraz da fazladan büyüye.
Posso revertê-lo, só preciso de algum tempo e de muita magia.
Zamana ihtiyacı var.
Ele precisa de tempo.
Geçmiş zamana gitmemiz gerekiyor.
Temos que voltar atrás no tempo.
Senin için uygunsa sanırım benim biraz daha zamana ihtiyacım var.
Se não te importas, preciso de mais tempo.
Çok yakın bir zamana kadar.
Até há pouco tempo.
Zamana ihtiyacı var.
Ele vai perdoar-me, só precisa de tempo.
O zamana kadar sağ kalıp zaman geçirelim.
Entretanto, sobrevivemos. Passamos o tempo.
Şu kısacık zaman diliminde gelinen noktaya bakın. 75'teki kadın grevinden, 1980'de sizin seçilmenizden bugüne kadar geçen zamana.
Olhe para o que aconteceu nesta altura desde a greve feminina de 1975, desde a sua eleição em 1980.
O zamana gitmişlerdi çocuklar.
Já não havia ninguém.
Jack Soloff'un şu zamana kadar üstüne düşeni yaptığını söyleyebilirim.
- Pelo que eu vejo, o Jack está a cumprir a parte dele.
Donna, şu zamana kadar benim hâlâ yardımını hak edip etmediğini anlamadıysan sana söyleyeceklerimin hiç bir önemi yok.
Donna, se não me conheces bem o suficiente para saber que mereço a tua ajuda, nada do que eu disser vai importar.
Zamana ihtiyacı var, Emma.
Ele precisa de tempo, Emma.
Tüm çocuklar gibi onların da zamana ihtiyaçları var.
Eles vão precisar de tempo, como todas as crianças precisam.
Birkaç saat içinde yola çıkacaksınız. O zamana kadar rahatınıza bakın.
Sinta-se à vontade até lá.
O zamana kadar Jeffersonian'da kalıyor.
Até lá, vai ficar no Jeffersonian.
Şu zamana kadar senin her zaman arkanı kollayacağımı anlamadın mı?
Ainda não sabes que sempre te apoiarei?
Buyur kanıtla bunu ama buradan iki yıl içinde çıkacağım ve o zamana kadar avukatlığın bütün gücü onda var.
Fique à vontade para provar isso. Mas ele tem plenos poderes de representação até que eu saia, daqui a dois anos.
Biraz daha zamana ihtiyacım var.
Só preciso de mais tempo.
Bence biraz daha zamana ihtiyacı var.
Acho que ele só precisa de mais tempo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]