Sıra senin traducir ruso
137 traducción paralela
Sıra senin, Dumbo.
Смелей, Дамбо.
Hayır, sıra senin.
Нет, ты следующий.
Sıra senin.
Теперь ты.
- Zeke, sıra senin.
- Зик, твоя очередь.
Sıra senin, Rena.
Pена, начинай!
Hawkins, sıra senin.
Хоккинс, пошёл!
- Sıra senin.
- Давай.
Sıra senin ve sürmeye devam edeceksin. Bütün gece...
Сейчас твоя смена, придется вести.
- Sıra senin.
- Твой ход.
Sıra senin hayatım.
Пойдем, Роза. Ты следующая дорогая.
Bu daha çok ara sıra senin isteklerini alışagelmişin dışında kıçımın üzerinde yapman.
Я, скорее о... манере, в которой ты постоянно... концентрируешь своё вдохновение... на моих ягодицах.
Önce oturduğundan emin olmak istiyorum. Sonra sıra senin sen kıpırdama.
Я опущу сидение, а потом твоя очередь.
Sıra senin. Gittikçe iyi oluyor.
Ваша очередь, и давайте что-то стоящее.
Sıra senin...
вот так... Сначала ты.
O kadar da değil. Sıra senin.
Видишь, всё совсем несложно.
Pekala, Harmony, sıra senin.
Хорошо, Хармони. Приступай.
Ne yapmak istiyorsun? Sıra senin.
Так что ты будешь делать?
Ardından sıra senin konuşmanda.
Ты следующий выступаешь.
Sıra senin.
Ваш выход.
Şimdi sıra senin sütunun da.
Давай-ка поработаем над твоим столбиком.
Belki de sıra senin kızındadır.
А если следующей будет ваша дочь?
Şimdi sıra senin acını dindirmeye geldi.
А теперь я облегчу твои.
Şimdi sıra senin seçiminde-
Для тебя пришло время сделать выбор...
Sana bir rakam verdim, Sıra senin.
Я назвал свою сумму. Теперь твоя очередь.
Şimdi sıra senin albümünde.
- О, Сын Ён! - Хорошо, что пришла!
Senin yaşına gelmiş bir adamın... ara sıra iyi uyuması lazım.
- Мужчина в твоём возрасте должен спать иногда вне дома. Это полезно.
Senin sıra dışı olan tek şey Bay Towns, aptallığın.
А у Вастолько одно замечательно, мистер Таун, это Ваша тупость
Hep özgür ve senin gibi sıra üstü yaşamak istedim ; ama işte bir dirsek koyacak yer bulamadım.
Я имею в виду жить свободно, независимо, как ты, но я не знаю, просто я не могу найти опору в жизни.
Mooreville'deki Florence Krintenton evi için sana sıra numarası alabilirim. Onlar senin için evlatlık işlerini halleder ve sana kalacak bir yer verirler.
Я дам вам телефон клиники "Морвелл", они положат вас на сохранение до конца беременности.
Ara sıra hayat, senin verdiğin bir partiden öte bir şey olsa iyi olur.
Время от времени... Было бы отлично, если бы жизнь была нечто бОльшим, чем только твоя вечеринка.
- Fakat bu senin ara sıra gülümsemene zarar vermez mi?
Но неужели ты так переживаешь из-за них, что не можешь улыбнуться?
Bir dahaki sefer sıra sende olacak. Kimse senin gibi ateş edemez, Vassili.
Никто не стреляет как ты, Василий.
Senin sıran değil. Sıra benim!
Сейчас я должен это сделать!
Apophis'in dikkati senin gönderdiğin yanlış bilgilerle başka yöne çekildiği zaman Tok'ra serbestçe Goa'uld bölgesinde hareket ediyordu ve birsürü tutuklanmış olan üyesini ve sempatizanını kurtarıyordu.
Пока Апофис был отвлечен твоим неосознанным обманом,... ТокРа могли свободно перемещаться по территории Гоаулдов, спасая попавших в беду агентов, освобождая захваченных союзников.
Senin sıra sende, adamım.
Дело твоё.
Sıra sana geldiğinde senin kanını emmek düşüncesine katlanamamış.
А когда очередь дошла до тебя... у него не хватило духа высосать из тебя всю кровь.
Toshio'ya senin yerine ben bakmıştım, şimdi sıra sende.
Я уже заботился о нем вместо вас, теперь ваша очередь. Поменяемся местами.
Michael, senin vuruşun, sıra sende.
Майкл, твой удар. Ты впереди.
Poot, senin resmini çekelerdi, turistler gelip giderdi s.kinden hatıra falan yaparlardı, şu boyutta.
Пут, тебя бы фотографировали, туристы снимали бы, и все такое, твой член пошел бы на сувениры, вот такого размера.
Artık sınıra gelmiş olabilirim... ama aynı şey senin için de geçerli.
Может, я на пределе... но и к тебе это тоже относится.
Senin bu deden babaannenle evlenince zamanında benim iki sıra ağacımı kendi bahçesine kattı.
Оно досталось нам от нашего отца. Когда твой дедушка женился на твоей бабушке он не постеснялся присвоить себе 2 ряда деревьев с моей земли.
Arkadaşım için iki milyon dolar ve senin için sıfıra ne dersin?
- Предлагаю другое. 2 миллиона ему... -... и фиг - тебе.
Senin küçük teybi ara sıra dinleyeceğim.
Я буду слушать твой маленький магнитофон, время от времени,
Halk düşmanları listesinde senin birkaç sıra önüne geçtim.
В списке вpaгoв нapoдa, я oтьιгpaл у тебе нескoлькo пунктoв.
Victor'ın senin yanı sıra kimden geldiğini bilmesi çok önemli.
Очень важно, чтобы Виктор узнал, чей он сын. Я имею в виду, кто участвовал в этом... помимо тебя.
Bunun yanı sıra eğer onlar taşınırsa, bu senin işini de zorlaştırır.
Кроме того, если они обживутся, то сложнее будет потом поселить тебя.
Ben senin fikrinle Trixie Walsh'un hikayesinin üzerine gittim şimdi sıra benimkinde.
Я поддержал тебя в истории с Трикси Уэлш... теперь пойдём со мной.
Sıra senin, dangalak.
Попробуй повтори, сучара.
Biraz senin dışında başka bir şeyden konuşabilir miyiz ne bileyim beşinci sıra gibi mesela?
Мы можем хоть секунду поговорить о чём-то ещё, кроме тебя любимой? Ну, скажем... о пятой строчке?
Bu, senin olgunluğunun yanı sıra- - Uyuyor mu? Uyumuyorum.
Это признак истинной зрелости а также... она что, спит?
Düşünüyorduk da senin gibi zeki birisi bu olaylara ait birkaç hatıra saklamış olabilir, tedbir için. Ne tedbiri?
Терри, такой сообразительный парень, как ты, понимает, в случае чего - ты цель.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196