And there you are traduction Turc
5,115 traduction parallèle
I was being self-centered, and I shouldn't have made the assumption I did, but there are certain things that you don't understand, either.
Ben merkezcildim ve öyle bir varsayımda bulunmamalıydım ama senin de anlamadığın bazı şeyler var.
You have not finished your meal, and there are several things that we need to discuss.
Yemeğinizi bitirmediniz ve daha üzerinde konuşacağımız birkaç şey var.
And since I can't write a genre-defining country song with you people screaming about a horde of Chinese daylight vampires, who are probably scuttling up the drain pipes even as we speak, go out there and kill them!
Ve muhtemelen şu anda gider borularına tırmanmakta olan gündüz gezen Çinli vampirler hakkında bağrıştığınız için bir türlü şarkımı yazamıyorum, yani dışarı çıkıp onları öldürün.
And most importantly, whatever you do in this life, it's not legendary unless your friends are there to see it.
En önemlisi de bu hayatta ne yaparsanız yapın arkadaşlarınız orada bulunup bunu görmüyorsa efsanevi olmaz.
The album's gonna be out there, people are gonna judge it, and there's nothing you can do about it anymore.
Albüm çıkacak, insanlar yargılayacak ve artık yapabileceğin hiçbir şey kalmayacak.
I was in your shoes not too long ago, and there's, like, this circle of trust, and you are way on the outside of it.
Kısa bir süre önce senin yerindeydim. Burada bir güven çemberi var ve sen bu çemberin çok dışındasın.
And you want to announce this at Molly's on Saturday when my friends and family are there?
Bunu da cumartesi günü Molly's'te ailem ve arkadaşlarımın önünde duyurmak istiyorsun öyle mi?
So, if there are only two things in this world, Love and fear, what are you going to choose?
Dünyada sadece iki şey olsaydı sevgi veya korku, hangisini seçerdin?
Go on down there or I'll shoot you through your head And make you stupider than you already are.
Şuraya in de seni kafandan bir vurayım olduğundan daha salak hale gelirsin.
And it's important that you understand that there are no right or wrong answers.
Ve şunu bilmeni isterim ki bu soruların ne doğru ne de yanlış cevapları var.
Now, there are two entire systems that you and I have that flatworms do not possess...
Sizde ve bende olup da yassı solucanlarda olmayan iki tane sistem vardır.
You know there are people just waiting for you to stuff up and you pull a stunt like this?
Sırf bir şeyler uydurup seni bunun gibi bir oyuna getirmeyi bekleyen insanlar olduğunu bilmiyor musun?
And what are you hoping to find under there?
Ayrıca onun altında ne bulmayı umuyorsunuz?
There you are, along with his parents and his sister.
Şurada annen, baban ve küçük kız kardeşinlesin.
There are three other partners involved in this enterprise. If we pay you 20 %, then you're making almost as much as us, and that hardly seems fair.
Bu işte 3 ortak daha var ve sana % 20 verirsek o zaman neredeyse bizim kadar kazanırsın ki, pek de adil olmaz.
There are lots of rebels... you look at them and straight away you think... The energy is up and you think... - they enjoy it.
Bir sürü asiye baktığında hemen o enerjiyi hissediyorsun ve beğendiler diyorsun.
And the secretariat of health will not let it pass when they are informed that there is a personal relation between you and the suspect.
İl Sağlık Müdürlüğü hastayla kişisel ilişkin olduğunu öğrenince olayın peşini bırakmayacaktır.
And then there are these 360-million-year-old creatures who have stayed the course, just like you, no matter what evolution threw at them.
Sonra evrim onlara ne yaparsa yapsın senin gibi yolundan sapmayan bu 360 milyon yaşındaki yaratıklar var.
Because when we build this PC, everybody gonna wanna be in and you... are gonna be outside standing there, your little pecker wagging in the wind.
Çünkü bu bilgisayarı yaptığımızda herkes bu projede olmak isteyecek ve sen dışarıda ayakta öylece beklerken o küçük penisin rüzgarda sallanacak.
We're talking about losing our home And you are just sitting there like some kind of...
Burada evimizi kaybetmekten bahsediyoruz ama siz oraya kurulmuş...
Mr. Zepeda, you have one shot left in that gun, and there are three of us.
Bay Zepeda, silahta tek bir atış için mermi kaldı ve biz üç kişiyiz.
Nicki and I are in love, and I will drive over there, and I will take you down!
Nicki'yle birbirimize âşığız ve şimdi oraya geleceğim ve seni yamultacağım!
Do you know why there are different rates of infection... between the "dead" passengers and the survivors?
Neden ölen ve kurtulan yolcular gibi değişik enfeksiyon türleri neden olduğunu biliyor musunuz?
There are no calls, but Ian's cell pinged off of 3 cell phone towers outside of town on Sunday, Monday, and Tuesday. I sent you the locations.
Arama yok ama Ian'ın cep telefonu pazar, pazartesi ve salı günü şehrin dışında 3 telefon kulesinden geçmiş.
And the fact that you would do that after everything you put me through... There are no words.
Bana yaşattığın onca şeyden sonra bana bunları yapman söyleyecek sözüm yok.
- Ah, yep, there are coldcuts in the fridge and there's that bread you like.
Evet, dolapta sosis ve şu sevdiğin ekmekten var.
As you can see, there are some wonderful toys that will be handed out at noon today... to needy boys and girls by none other than Santa himself.
Gördüğünüz gibi, bu öğlen Noel Baba tarafından fakir çocuklara verilecek bir sürü güzel oyuncak var.
There are people searching for the baby, and if they don't find her, they might think that you can tell them where she is.
bebeği arayan adamlar var, ve eğer bulamazlarsa, onun nerede olduğunu söyleyebileceğinizi düşünebilirler.
I know that you are a good man, and I know that man Is still in there somewhere.
İyi bir adam olduğunu biliyorum. O iyi adamın hala oralarda bir yerde olduğunu da biliyorum.
Anyway, there is one bright side : at least now, you and I are free to hang whenever we want.
İşin tek iyi yanı en azından şimdi senle ne zaman istersek takılabileceğiz.
Are you really so cruel that you could just stand there and watch this happen?
Orada durup olanları izleyecek kadar acımasız biri misin? Seni memnun mu ediyor bu?
And go out there knowing that if you walk out on me right now, you and me are through.
O kapıdan çıkarsan aramızdaki her şeyin biteceğini bilerek çık.
It felt wrong that you two are out here and I was in there all alone with Alex.
Siz buradayken benim Alex'le tek takilmam yanlis geldi.
Phil and I are gonna be out really late tonight, so there will not be an adult at the house when you drop Alex off, if you know what I mean.
Phil'le ben bu akşam çok geç döneceğiz. Yani Alex'i bıraktığın zaman evde bir büyük olmayacak.
You see, there aren't that many young people in my village, and, odds are, one of them will end up married to me.
Benim köyümde çok fazla genç insan yok. Garip olansa eninde sonunda onlardan biriyle evlenmek zorunda olmam.
To use the preliminary hearing. To convict you in the media, Where there are no rules of evidence and no appeals.
Hazırlık sürecinde seni hiçbir kuralın olmadığı, hiçbir kanıtın veya başvurunun gerekmediği medyanın yardımıyla seni suçlu göstermek için.
And you have no idea that there are currently 27 people en route to this location, the closest of whom is carrying two concealed firearms and a push dagger he used to kill three people in Dubai last month- -
Ve şu anda 27 kişinin buraya doğru geldiğini bilmiyorsun. En yakın olanın elinde iki tane ateşli silah ve geçen ay Dubai'de üç kişiyi öldürmek için kullandığı itme hançer var.
"there are a few valuable and rare items " I need you to protect.
.. korumanı istediğim değerli ve nadir eşyalar var.
So, do you know how many Hindus and.. .. Muslims there are in your area?
Peki, bölgede, ne kadar Hindu ya da Müslüman olduğunu biliyor musun?
And then he walks around to see what other presents there are, and I told his mom, " Did you see that?
Sonra diğer hediyeler için dolaşmaya başladı. Annesine,
The second you get up there and you start speaking, the world is gonna know who you are and what you've done, and you'll be too famous for them to screw with you.
Oraya çıkıp konuşmaya başladığın an,... bütün dünya senin kim olduğunu ve ne yaptığını öğrenecek. Ve onların seninle uğraşamayacağı kadar meşhur olmuş olacaksın.
There are other airbenders and they wanna help you.
Başka hava bükücüler var ve sana yardım etmek istiyorlar.
Those are great reasons, but there's one reason you should choose me : because I know everything you've done, and yet I still want to be with you.
Bunlar iyi nedenler ama başka bir tane daha var. Beni seçmelisin çünkü yaptığın her şeyi biliyorum....... ve hala seninle olmak istiyorum.
There is a murderer at large with a rifle and you haven't got a clue where they are?
Bir katil, bir tüfekle basi bos dolasiyor. ve bizim nerede olduguna dair hiçbir fikrimiz yok.
Look, you and I are finally getting back to a good place, and I'm trying to get there with my mom, too.
Bak, seninle sonunda iyi bir ilişkimiz oldu, annemle de olsun istiyorum.
It's important that you stop torturing yourself about the past and start living in the present because there are always problems to be dealt with.
Geçmiş yüzünden kendine eziyet etmeyip şimdiyi yaşamaya başlaman önemlidir. ... çünkü her zaman halledilecek sorunlar vardır.
It's just your hormones waking up and telling you that things are changing in there.
Sadece hormonların sana bedeninde bir şeylerin değiştiğini söylüyor.
Hey, there are cops inside, and they're looking for you.
İçeride polisler var ve seni arıyorlar.
- No. Raylan, if I walk in there to see Darryl and you guys are sitting out front in your van, he's gonna smell it on me.
Raylan, sizler ön tarafta minibüsün içinde otururken eğer içeri girip, Darryl'ı görürsem, kokusunu alır.
And do you know how many countries there are?
Oranın kaç tane eyaletten oluştuğunu biliyor musun?
Are you going to stand there and tell me you don't see it?
Orada öylece durup anlamadığını mı söyleyeceksin?
and there you go 56
and there are 45
and there's more 69
and there you have it 52
and therefore 143
and there it is 180
and there i was 26
and there it was 64
and there 292
and there's this 29
and there are 45
and there's more 69
and there you have it 52
and therefore 143
and there it is 180
and there i was 26
and there it was 64
and there 292
and there's this 29
and there's 117
and there you were 36
and there's nothing 21
and there we are 37
and there's a 25
and there's something else 41
and there we go 24
and there he is 78
and there she was 52
and there is 20
and there you were 36
and there's nothing 21
and there we are 37
and there's a 25
and there's something else 41
and there we go 24
and there he is 78
and there she was 52
and there is 20
and there were 18
and there was 39
and there she is 48
and there they are 27
and there he was 70
there you are 4720
you are 6060
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
and there was 39
and there she is 48
and there they are 27
and there he was 70
there you are 4720
you are 6060
you are so sweet 63
you are amazing 104
you are my friend 67
you are beautiful 191
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are the best 102
you are welcome 177
you are dead to me 22
you aren't 92
you are right 482
you are good 169
you are an angel 28
you are mine 68
you are so beautiful 123
you are the best 102
you are welcome 177
you are dead to me 22
you aren't 92
you are right 482
you are good 169