First floor traduction Turc
912 traduction parallèle
Today at five, at the Seoul Hotel first floor coffee shop... a guy...
Öğleden sonra beşte Seul Oteli'nin kafesinde. Üç kardeşin ikincisi. Dongsung şirketinde yönetici.
On the first floor of the same house, Councillor Rumfort lives with his two daughters, Grete and Mariandl.
Aynı evin birinci katında, Avukat Rumfort iki kızı Grete ve Mariandl ile yaşamakta.
Go to the offices on the first floor, then down through the ceiling.
Birinci kattan ofise gir, sonra da aşağı in.
There's been a murder up on the first floor.
Birinci katta bir cinayet işlendi.
A married woman lives on the first floor.
Birinci katta evli bir kadın yaşıyor.
You take care of the first floor.
Sen birinci kata bak.
- On the first floor.
- Birinci katta.
- You know already? First floor.
Ne çabuk öğrendiniz?
First floor?
Birinci kat?
Mr. Pocket's on the first floor.
Pocket birinci katta kalıyor.
- Valeri, first floor.
- Proietti
- Proietti. - Proietti, first floor.
- Proietti, zemin kat.
The guy on the first floor just got home.
Birinci kattaki adam eve yeni gelmiştir.
Let's try the first floor.
Birinci katı deneyelim.
- The party's on the first floor.
- Parti birinci katta.
The third or fourth house. The one that has the Tailor Shop on the first floor.
Üçüncü ya da dördüncü bina olması lazım.
- First floor.
- Birinci kat.
I've got a couple of teachers living on the first floor.
Birinci katta oturan birkaç öğretmenim var.
On the first floor, two rooms, facing south.
Birinci katta, iki odalı, güneye bakıyor.
I left the first floor for cell 107 on the top floor.
İlk kattaki hücreden en üstteki 107 nolu hücreye geçtim.
The Corporal on the first floor, near the door to which he had the key.
Onbaşı ise birinci katta, anahtarlara en yakın odada kalıyordu.
First floor.
Birinci kat.
You're my first floor and if you die not s? what?
Sen yetiştirdiğim ilk küçük bitkisin, ölürsen ne yaparım bilmem.
You'll change your mind after the first floor.
Çalışmaya başladıktan iki gün sonra fikrini değiştirirsin.
That's right up on the first floor, sir.
Yukarıda birinci kat, efendim.
The music room and library are on the first floor.
Müzik odası ve kütüphane 1. katta.
The spiders proliferate too, except on the first floor.
Her tarafı örümcekler de sardı, birinci kat hariç.
First floor, second door left.
Birinci kat, soldaki ikinci kapı.
Luckily, it was the first floor.
Neyse ki birinci katmış.
Luckily, it was only the first floor.
Neyse ki, ilk katmış.
I could already be arrested for transporting a minor above the first floor.
Minyon bir kadını üst kata çıkartmaktan yakalanabilirim bile.
Cavour, 4 - first floor.
Cavour Sokağı, dört numara. Birinci kat.
Why didn't they give me the first floor?
Niçin bana birinci katı vermediler ki?
First floor :
Birinci kat :
The first floor.
- Ben birinci katta inecektim.
I get off at the first floor. You stay on.
Ben birinci katta iniyorum, sen devam et.
On the first floor?
Birinci katta mı?
Then it must be on the first floor.
O zaman birinci katta olmalı.
Then at Auteuil in those big bourgeois flats on the first floor.
Sonraları da Auteuil civarında. Kocaman, çok geniş burjuva dairelerinde. Bunlar genelde zemin katta olur, çok da karanlık olurlar.
It'll disconnect at the first floor on the way down.
Aşağıya inerken birinci katta bağlantı kesilecek.
Do not on any account venture beyond the first floor please.
Hiç bir suretle birinci katın ötesine geçmeyin lütfen.
On board are scientists intent on studying at first hand the strange volcanic realm where new ocean floor is continuously being created, the next stage in Earth's story.
Gemide, yeni okyanus tabanının sürekli olarak oluştuğu bu tuhaf volkanik diyarı ilk elden görmeye niyetlenen bilim insanlarıyla birlikte olacağız. Dünya'nın Hikayesinin bir sonraki bölümünde.
On the ground floor is a branch of the local savings bank, from the first to the fifth floor there are offices, and above is the loft.
Zemin katta yerel tasarruf bankasının şubesi var. Beşinci kata kadar hep ofisler var. Onun üstünde de çatı arası.
Wet the floor down first.
Önce zemini ıslat.
On Katherine St. The first house from the bridge, 2nd floor.
Katherine Caddesi. Köprüden sonraki ilk ev, ikinci kat.
Third floor, first door.
Üçüncü kat, birinci kapı.
Here's your drinking water, and in case of any emergencies, the first door on the left, the same on each floor.
İçme suyun burada. Acil durumda soldaki ilk kapı. Her katta aynı yerdedir.
Now, look, I've put you on the first floor here.
Size birinci katta bir oda veriyorum.
The floor manager of your program is my brother-in-law's first cousin.
Programınızın set yöneticisi kayınbiraderimin kuzeni.
We'll take the other tenants on this floor first, and bring me some lunch.
Önce bu kattaki öteki kiracıları alalım, ve bana biraz öşle yemeği getir.
Someone broke a window... in the corridor on the first floor.
1. katta biri cam kırdı.
floor 156
floors 56
floorboard 22
floor it 58
first 4785
first name 87
first date 34
first day of school 24
first squad 18
first things first 322
floors 56
floorboard 22
floor it 58
first 4785
first name 87
first date 34
first day of school 24
first squad 18
first things first 322
first class 132
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first time here 16
first one 47
first up 130
first of all 2811
first order of business 44
first day 73
first and foremost 114
first time for everything 43
first love 34
first time here 16
first one 47
first up 130
first of all 2811
first order of business 44
first day 73