I miss them traduction Turc
560 traduction parallèle
I miss them.
Onları özledim.
Yes, I am, and I miss them, particularly winter sports.
- Evet, hoşlanıyorum... Özellikle kış sporlarını.
Tomorrow, if I miss them
Yarın eğer onları özlersem
"I want them to know I miss them very much and love each one very much".
"Onları çok özlediğimi ve hepsini de çok sevdiğimi bilsinler."
I love them, and I miss them, and I'd feel safer if they were here with me.
Onları seviyorum, ve onları özlüyorum, ve onlar burada benimle olsalardı daha güvende olurdum.
I miss them all.
Hepsini çok özledim.
I miss them when I'm over there.
Ne zaman orada olsam onları kaçırırım.
I make them look just like you, Miss.
"Sizi ona benzetebilirim Genç bayan".
And don't worry, Miss Judy I'm gonna get us some customers if I have to make them sick myself.
Merak etmeyin Bn. Judy... ... onlari hasta etmem gerekse de size müºteri bulacagim.
- No, for Miss West. - Oh, indeed? Yes, of course I can take them to the magazine editors.
O kadar yalnızım ki seninle konuşmak gerçekten çok iyi gelirdi ama bunun için bile fazla yorgunum.
- Oh, Miss Frenchy, I was just tryin'to shut out... the booming'and the bangin of them there pop guns.
- Bayan Frenchy, ben de çenemi kapalı tutmaya çalışıyordum. Silahların sebep olduğu gürültü patırtı...
Am I to remove the reefs, or the captains who can't miss them?
Kayalıkları mı kurtulmalıyım yoksa onları ıskalayan kaptandan mı?
Can't I see them, Miss Terry?
Onları görebilir miyim Bayan Terry?
- Good, I never miss them.
- Güzel, onları asla kaçıramam.
Just tell them to bring their shares over here, and I will pay 50 cents on the dollar. You never miss a trick, do you, Potter?
Hisselerini buraya getirmelerini söyle ve bir dolar başına yarım sent vereceğim.
And Miss Totten is with him. I saw them getting out of the car.
Arabadan çıktıklarını gördüm.
I can think of a lot of things I'd rather do to one of them... Miss Danaher.
Ben onlardan biriyle bir sürü başka şey yapmayı düşünüyorum, Bayan Danaher.
Miss, didn't I ask you to look after them?
Sana, onlara göz kulak ol dememiş miydim?
My dear Miss Frances, my life, my career... has been founded on facing facts as I discover them... never by wishful thinking.
Sevgili Miss Frances, hayatım, kariyerim keşfettiğim gerçekler doğrultusunda kuruludur asla arzulu düşünceler üstüne değil.
I've never known them to miss lunch.
Onların bir öğle yemeğini kaçırdığını hiç bilmiyorum.
Miss Cooper, I never been to sewing lessons all them times.
Bayan Cooper, biçki dikiş kurslarına hiç gitmedim ben.
Well, Miss Gravely, all I know is nobody buys them.
Tek bildiğim onları kimsenin satın almadığı.
Funny that I can miss them.
Komik olan şu ki onları özleyebilirim.
I could leave the kingdoms of the world and never miss them.
Ben dünyadaki bütün kralliklari birakabilirim ve hic özlemem.
I shall miss them.
Onları çok özleyeceğim.
I know you, don't miss them both. [doorbell rings ] [ door opens]
Sizi tanırım, ikisini de kaçırmazsınız.
May I have look at them, Miss Paisley?
Onlara bakabilir miyim, Bayan Paisley?
I'm bringing them all back, Miss Effie, this afternoon.
Hepsini öğleden sonra geri getireceğim.
I won't miss them.
Onları özlemeyeceğim.
All right, miss, I'll take them out.
Peki hanımefendi, onları dışarı çıkarırım.
You won't miss them. I'll send a carload of cabbages.
Onları özlemezsin, sana kasasıyla lahana gönderirim.
You put them things down, Miss Clara,'cause I'm gonna kiss you.
Onları yere koy, Bayan Clara, çünkü seni öpeceğim.
I'll pray to them for you, Miss Iwa.
Ben onlara sizin yerinize de dua ederim Bayan Iwa.
I see them, Miss Jessie.
Onları görüyorum, bayan Jessie.
I'm not one of them, Miss Dollar.
Ben onlardan biri değilim, bayan Dollar.
You'll have to come out to get them... and I'm not likely to miss at this range.
Yine de oradan çıkmak zorundasınız, ve ben bu mesafeden pek ıskalamam.
It's difficult to say what I think of them, Miss.
Ne düşündüğümü söylemek biraz zor, bayan.
I told Miss Cotton, look at my girl Marnie. She's too smart to go getting herself mixed up with men, none of them.
Bayan Cotton'a, kızımın erkeklere bulaşmaya ihtiyacı olmayacak kadar zeki olduğunu söyledim.
Oh dear, I shall miss them.
Onları özleyeceğim.
I kind of miss the old guys that used to run them.
Şunları bir zamanlar idare eden ihtiyarları özlüyorum.
I owe all this to them. Especially to miss Haley.
Herşeyi onlara borçluyum, özellikle de Bayan Hally'e, onlara bakmama izin verdiği için.
I can say that to them, if you wish, Miss Everdene.
Eğer istiyorsanız bunu onlara söyleyebilirim, Bayan Everdene.
From now on I'm gonna tell them, "A lady like Miss Everdene can't love him."
Bundan sonr onlara şunu söyleyeceğim, "Bayan Everdene gibi bir kadın öyle bir adamı sevmez."
I said, why should we call them Miss?
Niçin bayan diyelim dedim, efendim?
I never miss them.
- Hiç kaçırmam.
I imagine you must miss them terribly.
Çok özlüyor olmalısınız çocukları.
I'm sure that you would miss them too.
Özlerlerdi. Eminim ki siz de onları özlerdiniz.
I don't have pigs, Miss Simple, I have chickens. I didn't get them by being wasteful!
Domuzum yok Bayan Simple, tavuklarım var ve onları, saçıp savurarak edinmedim.
Gee, I'm gonna miss them, too.
Tanrım, onları da özleyeceğim.
But even if I sounded the alarm, Miss Martha wouldn't stop them.
Bayan Martha engel olmadan onlara haber verebilirim.
Yeah. Well, I'll report it and try to get them out as soon as possible. I'm sorry, miss.
Evet, notunuzu aldim bosta bir memur olursa derhal yollarim.Ozur dilerim, bayan.
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i missed you 1169
i miss her 189
i miss my friends 16