I missed him traduction Turc
373 traduction parallèle
I missed him.
Iskaladım.
I missed him.
Ben ıskaladım.
The pilot jumped, he got lost in the fog, I missed him.
Pilot atladı, siste gözden kayboldu ve ben onu kaçırdım.
I missed him after he was booked.
Hapse girdikten sonra onu özlemiştim.
I missed him, I think he's only wounded!
Iskaladım. Sanırım yaralandı.
I missed him three times with the rifle and I was a lot closer.
Daha yakınında olmama rağmen tüfekle üç kere ıskaladım.
Oh, I missed him so.
Onu öyle özledim ki.
No, it wasn't wasted, except I missed him.
Ziyan olmadı, ama maalesef ıskaladım.
I missed him. It's just because I'm a little more hungry than you, that's all.
Çünkü ben senden biraz daha fazla açım, hepsi bu..
I missed him.
Tüh, kaçırdım.
For five days I didn't see the Portuguese, though I missed him.
Beş gün boyunca Portuga'yı hiç göremeyince onu özlemiştim.
- I missed him.
- Iskaladım.
Tell your father I'm sorry I missed him.
Babana onu göremediğim için üzgün olduğumu söyle.
I missed him twice.
İki kez ıskaladım!
All I could think of was Leonard... how much I missed him and loved him... and all the terrific times we'd spent together.
Bütün düşünebildiğim Leonard'tı... Onu ne kadar özlediğim, ne kadar sevdiğim.. ve onunla geçirdiğimiz harikulade anlar.
I missed him too, mama.
Ben de onu özledim, anne.
I missed him!
Onu kaçırdım!
I missed him.
Onu özledim.
I missed him.
Onu kaçırdım.
- Oh, I'm sorry I missed him.
- Onu yine kaçırdığıma üzüldüm.
All of a sudden I thought of him. I missed him and I wanted to see him.
Özlemiştim görmek istedim.
I missed him.
Kaçırdım onu.
I must have missed him.
Burada kimse yok mu?
She missed him terribly, but I understood.
Onu son derece özledi, fakat anladım.
- I couldn't have missed him.
- Ateş edip çocuğu korkuttun mu?
I don't want him to know you missed me.
Beni elinden kaçırdığını bilmesini istemiyorum.
I might have missed him myself.
Bende ıskalardım.
Now if you'll step aside so i can thank him for a few other services... i... i couldn't have missed you.
Tamam. Pazartesi görüşürüz. İyi zaman geçirin.
I didn't know you missed him so much.
Onu bu kadar özlediğini bilmiyordum. Kıskandım doğrusu!
I want you to know before you see him... that he missed a vote of censure... in the House of Commons yesterday by only a few votes.
Bilmenizi isterim ki az bir şey olsada dün güvensizlik oyu kaybetti.
I'm sorry you missed him, Major.
Onunla karşılaşamamanıza üzüldüm, Binbaşı.
- I've just seen him, and he's missed me. - He's missed you? - Yes, he's forgiven me.
Az evvel onu gördüm, beni çok özlemişti ve beni affetti.
I too have missed him.
Ben de onu özledim.
His office said he was at lunch, so I sent a car to the restaurant right away, but I'm afraid we missed him.
Ofisini aradığımda yemekte olduğunu söylediler, Onu restorandan alması için derhal bir araba gönderdim ama onu orada bulamadılar.
I had a clear line on him. Missed.
Görüş alanımdaydı ama ıskaladım.
You know, in a strange kind of way I think I've always missed him.
Biliyorsun, garip Her zaman onu özledim.
- I think you missed him.
- Bence onu ıskaladın.
I could have missed him.
Onu görememiş olabilirim.
I wanted to see him but I missed the bus.
Bir varayım dedim, otobüse geç kaldım.
- I think it missed him. - Yeah.
- Onu ıskaladığını düşünüyorum.
My car broke down, I got in late, I missed Jay and I have these revisions for him.
Arabam bozuldu, geç geldim, Jay'i kaçırdım ve ona vermem gereken değerlendirmeler var.
This is the first day of work I've missed the whole time I've been with him.
Bunca zamandır onun yanındayım buğun ilk kez bir hata yaptım.
I really missed him.
Onu cidden özledim.
But I missed my son so much When he was six years old I went to meet him
Ama onu öyle çok özlemiştim ki altı yaşına geldiğinde onu görmeye gittim.
I was about to say, if you're looking for Jake, you missed him by 300 miles or so.
Söylemek istediğim, eğer Jake Spoon'u arıyorsan Onu 300 mil kadar kaçırdın.
I missed two inches of him.
Onun 1-2 santim uzamasını kaçırmışım.
I did not kill him, merely tucked him away very much as I found him, after he'd missed three appointments.
Onu öldürmedim, sadece bulduğumda sakladım onu I didn't kill him, merely I tucked away 3 randevusunu kaçırdıktan sonraydı.
Yes, he's a friend... if I missed you, I was going to see him
Evet. Bir arkadaş, seni özledikçe onu görmeye giderim.
And I'm about to show him how much I've missed him.
Ve ona, onu ne kadar özlediğimi göstereceğim.
I got mad at Curley last night, kicked at him and missed - kicked a chair instead.
Curley'ye dün gece çok kızdım, ona tekme attım ama iskemleye çarptım.
I'm afraid you just missed him.
Ne yazık ki kıl payı kaçırdın.
i missed you 1169
i missed you so much 297
i missed you too 122
i missed it 139
i missed 81
i missed you guys 31
i missed her 17
i missed this 25
i missed that 38
i missed something once before 20
i missed you so much 297
i missed you too 122
i missed it 139
i missed 81
i missed you guys 31
i missed her 17
i missed this 25
i missed that 38
i missed something once before 20
himself 154
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
himura 39
him again 23
him too 56
him and me 36
him or me 60
him who 26
i miss you so much 140
i miss you already 38
i miss you too 143
i miss you 1265
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss my family 27
i miss her so much 66
i miss him so much 44
i miss my wife 18
i miss you guys 30
i miss my mom 17
i miss him 246
i miss her 189
i miss my friends 16
i miss my family 27
i miss her so much 66
i miss him so much 44
i miss my wife 18
i miss them 50
i miss this 42
i miss it 75
i misspoke 40
i miss 47
i miss her too 26
i miss that 54
i miss him too 31
i miss this 42
i miss it 75
i misspoke 40
i miss 47
i miss her too 26
i miss that 54
i miss him too 31