English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ L ] / Lucky girl

Lucky girl traduction Turc

598 traduction parallèle
Lucy, you lucky girl.
Lucy, ne şanslı kızsın.
- What a lucky girl.
- Şanslı kız.
Lucky girl that gets him.
Onu tavlayan kız yaşadı.
Who's the lucky girl, Steve?
Kim bu şanslı kız, Steve?
- You're a very lucky girl.
- Çok şanslısın, Loxi.
- Gee, she's a lucky girl.
- Vay, şanslı kızmış.
And, uh, where's the lucky girl?
Şanslı bayan nerede?
And who is the lucky girl?
Şanslı kız kim?
I ought to think myself a lucky girl
Kendimi şanslı saymalıyım
- A new piano. You're a mighty lucky girl. All of the things Miles has done for you.
Yeni bir piyano,... Abbie, sen çok şanslı bir kızsın,... Miles'ın senin için yaptıklarına bakacak olursak.
Gee, she's a lucky girl.
Şanslı bir kız.
What a lucky girl I am.
Sağ ol.
You're quite a celebrity, you lucky girl.
Seni şanslı kız, ünlü olmuşsun.
Lucky girl.
Şanslı kız.
Who's the lucky girl tonight, Wally?
Bu geceki şanslı kız kim, Wally?
What a lucky girl Ill be
Ne şanslı kız olurum
She's a lucky girl.
Çok şanslı kız.
Golly Moses, I'm a lucky girl.
Ulu Musa, ben çok şanslı bir kızım.
- Who is the lucky girl?
- Şanslı kızımız kim?
I'm really a happy-go-lucky girl, just like any other girl.
Her hangi bir kız gibi kaygısız ve neşeliyim.
Do you want to be the lucky girl this year?
Bu yılın şanslı kızı olmak ister misin?
Who's the lucky girl?
Kim bu şanslı kız?
Is she the lucky girl that?
Şanslı bayan o mu? - Oh, hayır, hayır.
Right now some lucky girl in the building is gonna come after me.
Şimdi de binadaki başka bir şanslı kız benden sonraki kişi olacak.
- You lucky girl.
- Şanslı kız.
You lucky girl.
Seni şanslı kız.
- You're a very lucky girl, Karen.
- Çok şanslı kızsın Karen.
You're a lucky girl.
Şanslıymışsınız.
You're a lucky girl, aren't you?
- Sen şanslı bir kızsın değilmi?
Instead of dreaming of Greece and Tahiti. Really, if you'd think about it, you'd see you're a lucky girl!
Tahiti'yi Yunanistan'ı hayal edeceğine birazcık düşünsen ne kadar şanslı bir kadın olduğunu anlayacaksın!
You're a lucky girl.
Çok şanslı bir kızsın.
Got my lucky girl with me.
Şanslı kızım yanımda.
Lucky girl that you are!
.... ah evet, bu damadın!
The lucky girl.
Şanslı kız.
You lucky girl!
Seni şanslı şey!
The lucky girl was off colour.
Şanslı kız renk katamadı.
Who is the lucky girl?
Şanslı kız kim?
The lucky girl, Mayor Stupid of the stupid city of Saint Stupid, is your daughter, Angela.
Şanslı kız, salak şehrin salak başkanının kızı... yani senin kızın... Angela.
Whichever one of you is the lucky girl, follow me.
Şanslı kız hanginizse, beni takip etsin.
- And you're a very lucky girl.
- Sen de çok şanslı bir kızsın.
How beautiful. It's very you. You're a very lucky girl.
Sen ne güzel ve..... şanslı bir kızsın.
- You lucky girl!
- Gerçekten tek gözü var.
Now you try to explain to her... that if Lucky gets $ 25,000 ahead... he has to go back and marry that girl.
Ona şunu anlatmaya çalış. Lucky 25000 dolar kazanırsa gidip o kızla evlenmesi gerekecek. - Hangi kızla?
Never with a girl as lucky as you.
- Sizin gibi şanslı bir kızla hiç gelmedim.
He must have gotten lucky with a girl.
Şimdi ortalıktaysa, birilerini tutuklamış demektir.
Well, I'll tell you one thing. He's a lucky boy to get a girl like Kay.
Şunu söyleyeyim ki Kay gibi bir kızı bulacak denli şanslı bir çocuk.
This other girl and I were lucky to rent it.
Arkadaşımla benim bu evi kiralayabilmemiz bir şans.
It's not every girl that's lucky enough to go to Paris.
Paris'e gitmek her kızın eline geçen bir şans değil.
To choose, on his latest Face in the Crowd, the lucky and talented girl whom he will select from hundreds of contestants as Miss Arkansas Drum Majorette of 1957.
Son Kalabalıkta bir Yüz programında yüzlerce yarışmacı arasından 1957 Bayan Arkansas Bando Güzeli olacak olan şanslı ve yetenekli kızı seçmek için burada.
Lucky we haven't heard more about that girl and her father.
Şansımıza şu kız ile babasından başka ses çıkmadı.
When every girl that I was lucky enough to kiss was the end of life as I knew it.
Bildiğim kadarıyla ne zaman bir kızı öpme şansı yakalasam, hayattan kopardım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]