English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ S ] / Should we go back

Should we go back traduction Turc

682 traduction parallèle
Should we go back or proceed ahead?
Geri dönüp yola devam mı etmeliydik?
Should we go back to get it?
Geri dönüp alalım mı?
Should we go back, boss?
Şimdi ne yapalım, patron? Geri dönelim mi?
Should we go back?
Ne yapalım şimdi? Geri mi dönelim?
should we go around - or should we go back?
Etrafından mı dolanalım, yoksa geri mi dönelim?
Should we go back to collecting scraps?
Hurda toplamaya mı dönsek acaba?
Should we go back to the same sort of operation?
Aynı türde bir harekâta katılmalı mıyız?
Should we go back to the hotel, Mr Pickett?
Otele geri dönelim mi, Mr Pickett?
And if things don't go right for you - If we should win, then I'll come back.
Ve eğer işler sizin istediğiniz gibi gitmezse, eğer biz kazanırsak işte o zaman geri dönerim.
Now, gentlemen, before we attempt to go back to work, I should like to say a few words.
Beyler, işe başlamadan önce birkaç şey söylemek istiyorum.
Look, I think we should go back to the hotel, pick up Hank, and get out of here as quickly as we can.
Otele geri dönüp, Hank'i alıp buradan gitmeliyiz.
I never should have agreed to go back to her once we were separated.
İlk ayrıldığımızda ona geri dönmeyi hiç kabul etmemeliydim.
He said we should go back to where Alec fell.
Ne diyor? Alec'in düştüğü yere geri dönmeliymişiz.
I say we should go back home where we belong.
Ait olduğumuz yere, eve dönelim.
We should go back and get my mother-in-law.
Dönüp kayınvalidemi almamız gerek.
- l, too, say we should go back.
- Bence de geri dönmeliyiz.
I think someone should go back and tell them we won't be back till after dark.
Biri ormandan geçip, hava kararmadan geri döneceğimizi Domuzcuk'a bildirmeli.
I think we should go back.
Dönmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Well, I saw a circular saying that we should go back to work.
İşimize dönmemiz gerektiğini söyleyen bir el ilânı gördüm.
But if something should go wrong we could give back some of the money.
Tanrı korusun, bir aksilik olursa paranın en azından bir kısmını geri verebiliriz.
There'll be no evacuation, Jim. But perhaps we should go back and get you straightened out.
Boşaltma olmayacak, ama belki dönüp senin durumunu düzeltebiliriz.
We should go back and kill her now before she discovers we're on to her.
Kör kadın niyetimizi anlamadan bir an önce gidip onu öldürmeliyiz.
I think we should go back to the wedding.
Jerry, bence düğüne dönmeliyiz.
Perhaps we should go back and get him.
Belki de dönüp onu almalıyız.
We should go back.
Geri dönmeliyiz.
Maybe we should go back to the van and try to get back into town.
Belki de minibüse binip kasabaya dönmeliyiz.
Therefore, if we want to preserve our dreams... we should never go back to sleep.
Bu nedenle, rüyalarımızı korumak istersek... Asla uyumamalıyız.
We should go back downstairs.
- Artık, aşağı inmeliyiz.
Maybe we should just go back in there.
Belki de geri dönmeliyiz.
I think we should go back to Iowa.
Bence Iowa'ya bir an önce geri dönmeliyiz.
But we should go back to town. But we just arrived.
Ama daha yeni geldik.
We should go back to the hotel, don't you think?
- Teşekkürler. - Otele geri dönmeliyiz, değil mi?
We should go back.
Geri dönelim istersen.
Peter, maybe we should, maybe we both should go back to New York for a while hm?
Peter belki de bir an önce New York'a dönsek iyi olacak.
We have been through - everything All along - we should encourage each other, and go back to our country.
Her şeyi birlikte yaşadık. Şimdi birbirimize destek olmalı ve ülkemize geri dönmeliyiz.
Okay! Maybe we should repair our ship and go back to Cybertron, forget about the Decepticons.
Megatron burada başarılı olursa,... Cybertron'da yenilmesi imkansızlaşır.
We've been away for a long time, we should go back.
Yeterince dışarda kaldık! Dönmeliyiz!
- We should go back then, huh?
- Geri mi dönelim yani?
Perhaps we should all go back to my place for some pie.
Belki biraz turta için benim evime gitmeliyiz.
I think we should go back to the Pentagon, sir.
Bence Pentagon'a dönmeliyiz, efendim.
We should go and see if we can get your money back.
Belki de hastaneye gidip paranı almalısın.
I don't think we should go back to Galilee.
Bence Celile'ye dönmeyelim.
Boss, maybe we should go out and come back in again.
Sanırım çıkıp tekrar girseydik.
Maybe we should go back. Do you want to?
Belki de geri dönmeliyiz.
- We should go back to prison.
- Dürüst olayım mı? - Evet - Hapishaneye geri dönmeliyiz.
Maybe we should just go back. Back?
- Belki de artık dönmeliyiz.
- We should go back now.
- Hemen geri dönmeliyiz.
So I think we should forget the whole deal and go back to being friends.
Bu yüzden, bence tüm anlaşmayı unutup arkadaş olduğumuz zamana geri dönmeliyiz.
We should go back to the planet.
Gezegene geri dönmeliyiz.
Unless anyone objects, Bud... I think we should go back to at least two on the lower post for now.
Kimsenin itirazı yoksa, Bud bundan böyle aşağıdaki nöbet mahallinde en azından iki kişi bulunmalı.
We should go back to the hospital.
Hastahaneye dönmeliyiz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]