English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ T ] / The news

The news traduction Turc

22,311 traduction parallèle
I remember on 9 / 11 when the planes had hit the buildings and on the news they said that Washington was on fire and there was- -
11 Eylül'de uçaklar binalara çarptığında haberlerde Washington'ın da alevler içinde olduğunu söylemişlerdi.
I got the news about STUXnet from one of my engineers.
STUXnet ile ilgili bilgileri mühendislerimden biri anlattı.
And it was Mom with the news.
Annem haberi vermek için arıyordu.
I gave Archbishop Ridolfi the news.
Başpiskopos Ridolfi'ye haberleri verdim.
I just got the news. The shipment was busted. What the hell is going on up there?
En son ne zaman birileri İçişlerine ötüyor mu diye kontrol ettin?
Don't you watch the news?
Haberleri izlemiyormusun?
This thing is all over the news.
- Olay bütün haberlerde.
When were you planning on breaking the news?
Ne zaman haber vermeyi planlıyordun?
Watching the news at 6 : 00.
Saat 6 haberlerini izlemek.
I know we tried to look for you on the news, but with all the mud and rain...
Seni haberlerde izlemeye çalıştık ama yağmur çamur derken...
Chestnut had a big reaction to the news, as well.
Chestnut da bu haberlere büyük tepki verdi.
Did you hear the news, Dr. Yedlin?
Haberi duydunuz mu Doktor Yedlin?
Every time there was a report on the news, they would play this clip.
Ne zaman haberlerde yeni bir şey gösterseler o videoyu kullanırlardı.
We could even get the news.
Haberleri bile izleriz.
- Now the lawyers tell us what's the news?
- Artık haberleri avukatlar mı yapıyor?
I thought it was better he heard it from us - - not on the news.
Haberlerden duymasındansa bizden duymasının daha iyi olacağını düşündüm.
The news report - - it says they think this is the man - that killed Adam and Gracie.
Haberlerde Adam ve Gracie'i bu herifin öldürmüş olabileceği söyleniyor.
They're saying that on the news.
Haberlerde öyle geçti.
Some guy in a garage recognised him off the news.
Benzin istasyonundaki biri haberlerden tanımış.
Now, we've all seen the news and the watch that he took from him.
Hepimiz haberleri ve Adam'dan aldığı saati gördük.
His face is all over the news!
Yüzü tüm haberlerde!
I thought to bring you the news before you heard it elsewhere.
Başka bir yerden duymadan önce size haber vermeyi düşündüm.
I didn't hear anything in the news about hell freezing over, so no.
Cehennemin donmasıyla ilgili bir haber duymadım. O yüzden hayır.
I mean, I saw it on the news, but...
Yani haberlerde görüyordum ama...
That is the best news that I could ever hear, Dylan.
- Alabileceğim en güzel haberdi bu Dylan.
This is Jacob Barnes, reporting live for AMT News from the St. Louis White House, where mourners are being allowed in to pay their respects to the late President.
Ben Jacob Barnes, matem tutanların merhum başkana olan saygılarını göstermesine izin verilen St. Louis Beyaz Saray'ından AMT Haberleri için canlı yayındayım.
As we await further details in the apparent suicide of Jeffrey Michener, AMT News has confirmed that the American hostages in Asia have been rescued.
Jeffrey Michener'ın intiharı hakkında detaylı bilgi beklerken AMT Haberleri, Asya'daki Amerikalı rehinelerin kurtarıldığı bilgisine ulaştı.
It is unclear whether the President was aware of this good news at the time of his death.
Başkan'ın ölmeden önce bu iyi haberleri alıp almadığı ise sır perdesini koruyor.
And so we began to follow what was going on in the geopolitical world, what was happening in the general news.
Biz de jeopolitik gelişmeleri ve haberleri dinleyip dünyada neler olduğuna baktık.
Manger news, Santa's wishes, eggnog checkpoints, and... the Christmas poem.
Ahır haberleri, Noel Baba'nın dilekleri, eggnog noktaları ve Noel şiiri.
So, is that what the big news is? The wedding?
Büyük haber düğün müydü yani?
Am I the only one who's in shock over this news?
Buna şoke olan sadece ben miyim?
So much for the happy news!
Mutlu haber buraya kadarmış!
In other news, the Canadian Prime Minister today announced the construction of a new high-security fence, after 2073 became a record year for illegal immigration.
Diger haberler, 2073 ilegal gocmenlik rekoru kirmasiyla Kanada Basbakani yeni yuksek guvenlikli duvarin yapimina baslandigini duyurdu.
In local news, the latest wave of food shortages in the Red Zones has led to a 10 % increase in break-ins into Green Zone residential areas.
Yerel haberler, Kirmizi bolgedeki Son yiyecek kitligi dalgasi Yesil bolge yerlesim alanlarinda hirsizlik olaylarinin % 10 artmasina neden oldu.
The good news, for all you ambitious young men and women, is that now we have an opening on the 40th floor.
Iyi haber ise, butun hirsli genc beyler ve hanimlar. 40'inci katta pozisyon bosaldi.
This is a mess. Turn on the damn news.
Ortalık yangın yeri, lanet haberleri aç!
Mr. Ambassador, dock your destroyers or the lead story on the morning news will not be about the attack on our capital but the devastating attack on yours.
Sayın Elçi, muhriplerinizi limana çekin yoksa sabah haberlerde verilen saldırı bizim ülkemizle alakalı olmayacak, sizinkiyle alakalı olacak.
Well, the good news is we're back on our feet, and we're days away from having this whole trial business behind us.
İyi haber ; ayaklarımızın üzerinde durmaya başladık ve günler sonra bu dava işini arkamızda bırakacağız.
So the good news is, you don't have to stay here because you're worried about me.
Ama iyi haber şu ki ; burada kalmak zorunda değilsin çünkü benim için endişeleniyordun.
But I just got off the phone with Hef's office, and good news.
Ama az önce Hef'in ofisinden bir telefon geldi ve haberler iyi.
You don't seem as enthused about Reverend Mather's good news as all the others.
Peder Mather'in verdiği iyi haberlere diğerleri kadar sevinmış gorünmüyorsun.
Yeah, and the good news is that the bleeding has stopped, but the splenic aneurysm could burst at any moment.
İyi haber, kanama şimdilik durdu ama dalak anevrizması her an patlayabilir.
I'm gonna go tell Chestnut the good news.
Gidip Chestnut'a iyi haberi vereceğim.
There's bound to be some news reports from the time knocking around somewhere, it's going to be a lot easier than me trawling through that mess in the attic...
Burada bir yerlerde bir haber başlığı olmalı. Tavan arasındaki dağınıklık ile uğraşmaktansa böylesi daha kolay olur.
It is with every major news outlet, in all the papers, and with every police department.
Bütün haber kaynaklarında, gazetelerde ve Polis Departmanlarında duruyor.
We are as in the dark as you are right now, but... if you think of anything, anything at all, any news of Daniel, if you hear from him, please... call me any time.
Bizim de sizin gibi, bir şeyden haberimiz yok şu an. Fakat... Aklınıza bir şey gelirse, herhangi bir şey...
Now, would you like to hear some good news on the subject of that hideous problem of opening acts for this tour?
Şimdi, tur boyunca yaşadığımız iğrenç alt grup sorunu hakkında güzel bir şeyler duymak ister misin?
And in further news, the sky is blue.
Ve daha önemli bir haber, gökyüzü mavi.
I know it sounds suboptimal, but the good news is... It'll kill us no matter where we went.
Biraz vasat geldiğini anlıyorum, ama iyi haber şu ki... nereye gidersek gidelim bizi sonunda öldürecek.
Good news, you can drive this beauty off the lot, no money down, no payments for a year.
İyi haberlerim var. Bu güzelliği peşinatsız, bir yıl ödemesiz alabilirsiniz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]