The waitress traduction Turc
1,082 traduction parallèle
The waitress / actress.
Garson / oyuncu.
I'll get the waitress.
Garsonu çağırayım.
- Well then the waitress, she comes up and she tells me to shut up or they're gonna throw me out.
- Şey garson geldi ve bana çenemi kapatmamı kapatmazsam dışarı atacaklarını söyledi.
You're the waitress, Gwen.
Sen garsonsun, Gwen.
They got a great act, the waitress and Tiny Tim!
Beni oyuna getirdiler, garson ve Küçük Tim!
Your mama was so old, I bet she was the waitress at the last supper.
Yaşlı anandır Son Akşam Yemeği'ndeki garson senin anan değil mi?
Yeah, well, the waitress should've taken it back.
Bence de garson geri almalıydı onu.
I made great small talk with the waitress so she could see I could relate to the commoners.
Garson ile birbirimize takıldık böylece benim sıradan insanlarla ilişki kurabildiğimi görsün diye.
I'm the cashier and the waitress too!
Hem kasiyer hem de garsonum!
- The waitress from Oklahoma.
- Oklahoma'lı garson kız.
You must be here to see about the waitress job.
Garsonluk işi için geldin herhalde.
) I don't mind you being tough on this place, but you could be nicer to the waitress.
Bakın, buraya laf etmeniz umurumda değil ama garsona daha kibar davranabilirsiniz.
Leave the waitress a good tip.
Garsona iyi bir bahşiş bırakın. Bunu hak ediyor.
- Did you notice the waitress who served you with coffee just a few moments ago?
Size kahve veren kişiyi farkettiniz mi, sadece birkaç dakika önce? Ne?
They get all the attention from men. They get all the waitress jobs too?
Tüm erkeklerin ilgisini çektikleri yetmiyormuş gibi, bir de garson işlerinin hepsini de mi kapacaklar?
I'll have the waitress bring it over immediately.
Garsona söyleyeceğim hemen getirsin.
- That's the waitress.
- O da garson kız.
And the waitress at the kiosk with the enormous breasts.
Ve büyük göğüsleriyle küçük bir kulübede garson.
Wait. Judy was the name of the waitress at the restaurant last night.
Judy dün akşamki restorandaki garsondu.
- Is that the waitress from the club?
- Kulüpteki garson mu?
It's not for me, it's for Hildy, the waitress I was telling you about.
Benim için değil, Hildy için, sana bahsettiğim garson.
When you order, get the waitress to point to the menu.
Sipariş verince, bayan garsonun menüyü göstermesini sağla.
Where is the waitress?
Garson nerede?
That 180 you just pulled with the waitress.
Garsonun fikrini değiştirmenden.
'Cause I usually fall for the waitress.
Çünkü ben genellikle garson kızlara aşık olurum.
- There's the waitress.
- Ýşte garson.
The waitress?
Sen şu garson musun?
- Oh, the actress / waitress.
- Şu oyuncu / garson.
The first was that waitress near Candlestick Park.
Bunlardan ilki, Candlestick Parkındaki garsın kızdı.
It's the fucking waitress.
Şu kahrolası garson.
Now here's somebody- - your cousin Betsy, the poet / waitress / picture framer.
İşte biri daha. Kuzenin Betsy. Şair, garson, çerçeveci.
According to regulations, a waitress must stay close to the kitchen!
Yönetmeliklere göre, garson mutfağa yakın olmalıdır!
They'll just call you, "Hey, waitress." "Hey, you with the broom." "Hey, thief."
Sana ulaşmak için "Garson" diyecekler "Sen, süpürgesi olan!" "Hırsız kız."
Or like that waitress the other night.
Ya da dün geceki şu garson kızdan.
- Who? - Waitress at the Budapest?
- Budapeşte Kafe'deki garson kız.
The words "too fuckin'busy" shouldn't be in a waitress's vocabulary.
"Çok işi olmak" cümlesi bir garsonun sözlüğünde bulunmamalı.
Right into the arms of a waitress in Omaha.
Omaha'da bir metresin kollarına...
Not as a waitress or the manager, but as the toilet maid.
Tabi müdüre olarak değil, tualet temizlikçisi olarak.
Waitress goes : "Why read when you can just flip on the tube?"
Garson kız "Televizyonda izlemek varken niye okuyorsun?" dedi.
Right now she's an out-of-work cocktail waitress... but she's going to be a country music superstar... like that jerk in the cowboy hat and that dead lady.
Şu an işsiz olan bir kokytel garsonu..... ama büyük bir country müzik starı olacak hani şu kovboy şapkası takan ölmüş o ahmak kadın var ya, onun gibi.
Listen, Miranda, I know you're not interested in this waitress job... but if you change your mind, the hours are 4 : 00 to closing.
Bak, Miranda. Garsonluk işiyle ilgilenmediğini biliyorum. Yine de fikrini değiştirirsen, 16.00'dan kapanma saatine kadar çalışıyoruz.
Every waitress working here has the same proportions, wouldn't you say?
Her garsonın niceliği aynı, değil mi?
I've been a professional waitress for the last 10 years.
Son on yıldır profesyonel olarak garsonluk yapıyorum.
In their darkest hour, the stalwart officer and good-hearted waitress shared a bowl of soup with me.
En kötü anlarında, yiğit polis ve iyi kalpli garson benimle çorbalarını paylaştı.
If you are a waiter or a waitress and you see me in a restaurant I'm telling you right now, I don't wanna hear about the specials.
eğer garson ya da bayan garsonsan ve beni lokantadaa görmek istiyorsan sana söylüyorum. Spesyalleri duymak istemiyorum.
I know. It's the little waitress with the fat culo, isn't it?
O koca popolu garson kızla değil mi?
A waitress in the Keys two tourists in Lakeland, a prostitute in Tampa, and finally he gets sloppy.
Keys'te bir garson kızı... Lakeland'de iki turisti, Tampa'da bir fahişeyi öldürüyor... ama dikkatsizlik yapıyor.
He goes to the unsuitable waitress or showgirl or chauffeur's daughter and says the family is prepared to offer you $ 100,000 to stay away from their son.
Uygunsuz garsona, dansçı kıza ya da şoförün kızına gider ve oğullarından uzak durması için aile 100.000 dolar öneriyor der.
Waitress, could I get that shrimp cocktail I saw in the glass case?
Garson, vitrinde gördüğüm karides kokteylinden alabilir miyim?
A jolly fellow... until Aunt Kate caught him introducing the Prince of Wales to a waitress.
Oldukça neşeli bir dosttu ta ki Kate Yengem, onu bir garsona Galler Prensini tanıtırken yakalayana kadar.
And I'm maintaining my amateur status so I can waitress in the Olympics.
Ben de olimpiyatlarda garsonluk yapmak için amatör statümü koruyorum.
waitress 109
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the world is changing 33
the way you talk 19
the way of the future 27
the wall 69
the world is yours 18
the walking dead 44
the who 68
the way i see it 340
the whole thing 282
the world is changing 33
the way you talk 19
the way of the future 27
the wall 69
the walls 37
the world has changed 35
the wall street journal 16
the way i look at it 29
the war is over 139
the way i figure it 33
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wedding 120
the way 34
the world has changed 35
the wall street journal 16
the way i look at it 29
the war is over 139
the way i figure it 33
the way things are going 26
the whole nine yards 33
the wedding 120
the way 34